'Kimse Lice'den çıkmamızı beklemesin sonuna kadar direneceğiz'
09:11
Beritan Canözer-Medine Mamedoğlu/JINHA
AMED - Lice'de günlerce devam eden askeri operasyonlarda en çok zarar gören kadınlar oldu. Hem fiziki hem de psikolojik olarak zarar gören kadınlar tüm saldırılara rağmen direnmeye devam ediyor. Liceli kadınlardan Fatma Ceylan, "Kimse bizden köylerimizi terk etmemizi istemesin. Asla bu davadan vazgeçmeyeceğim, sonuna kadar burada direneceğim" dedi.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 14 gün boyunca köy ve mezralarda ilan edilen sokağa çıkma yasağında askeri operasyonlar kapsamında yüzlerce hektarlık ormanlık alan, köyler, evler ve hayvanlar zarar gördü. Esrar operasyonu adı altında köylere giden devlet güçleri köylerde sindirme politikası yürütüyor. Bölgeyi insansızlaştırmaya çalışan devlete karşı Lice halkının direnişi ise devam ediyor. Hiçbir baskıya ve işkenceye boyun eğmeyen Lice halkı, bundan sonra da köylerini terk etmeyeceklerini belirtti. Derxus köyünde yaşayan Fatma Ceylan (42), askeri operasyonda yaşadıklarını ve gördükleri anlattılar. Lice'nin Derxus köyünde kalan kadınlar, 1990 dönemlerinde Lice'ye dönük asker saldırılarına da tanık olduklarını belirterek, o günden bugüne değişen bir şeyin olmadığını kaydetti.
'Kimse köylerimizi terk etmemizi istemesin'
Askerlerin 'esrar operasyonu' adı altında köylere girerek bağ ve bahçelerini yaktıklarını söyleyen Fatma, devletin Kürt düşmanlığını bu operasyonlarla bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, "Kimse bizden köylerimizi terk etmemizi istemesin. Buraya gelip köylerimize girdiler, bağ ve bahçelerimizi yaktılar. Yıllardır verdiğimiz emekleri bir kibritle ateşe verdiler. Biz buraları terk edelim diye yapıyorlar ama izin vermeyeceğiz. 1990'lı yıllarda da geldiler böyle köylerimize girip bize saldırdılar. Kadınları köy ortasında soyup erkekleri tehdit ediyorlardı. 'Eğer bize gerillaların yerini söylemezseniz gözlerinizin önünde çocuklarınıza, kardeşlerinize, annenize tecavüz ederiz' diyorlardı. Erkeklere işkence yapıyorlardı konuşturmak için. Biz o gün o şartlarda bile terk etmedik toprağımızı, bugün mü terk edeceğiz" şeklinde konuştu.
'Biz PKK'den zarar görmedik'
Çözüm süreci başladığında barışın geleceğine umutlandıklarını söyleyen Fatma, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu 14 gün içinde çok iyi gördük ki bunlarla barış olmaz. Sabahtan akşama kadar 'biz kardeşiz' diyorlar. Biz o adamla bu insanlarla kardeş falan değiliz. Kardeş kardeşe bunu yapmaz. Sabah akşam 'PKK teröristtir, halkı sömürüyor' diyorlar. Bir dönüp baksınlar PKK 40 yıldır bu dağlarda ne zaman insanların evine zorla oturdular, ne zaman tehdit ettiler, ne zaman kızlarımızı sokağa çıkarıp tecavüz etmekle tehdit ettiler. Biz PKK'den zarar görmedik ama askerlerden gördük. Lice'de yeşil ağaç bırakmadılar. Ya bütün ağaçlar sarardı ya da kül oldu. Hayvanlarımız bile katledildi. Biz defalarca kez 'askerler de bizim evladımız bu savaş dursun kimse ölmesin' diye çağrı yaptık ama insanlıktan anlamıyorlar."
'Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz'
Asıl teröristin halkın evini gasp edip, toprağını yakıp, yıkanlar olduğunu söyleyen Fatma, Kürt halkının bugüne kadar kimsenin malına, toprağına, canına kast etmediğini belirtti. Fatma, "PKK iyi ki var. Biz Karayılan'ı, Cemil Bayık'ı, Duran Kalkan'ı ve diğer bütün çocuklarımızı bekliyoruz. Onlar bizi bu zulümden kurtaracak, inanıyoruz. Buradan onları da selamlıyorum. PKK biziz, bu topraklar bizimdir, biz mücadele ediyoruz ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Onlarca gencin kanı var bu topraklarda. Hepsi bizim için, bu topraklar için şehit oldular. Sağ olduğum sürece onların kanı için mücadele edeceğim ve burayı terk etmeyeceğim" sözlerine yer verdi.
'Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız'
Fatma, yasak günleri boyunca kendilerine zulüm edildiğini ve sürekli baskı altında olduklarını söyleyerek, "Biz onların hiçbir baskısına boyun eğmedik. Boyun eğecek olsak daha en başından terk ederdik buraları. Köyümü de asla bırakmam. Yasak zamanı bize yapmadıklarını bırakmadılar, köyleri basıp işkence ediyor ve gözaltı yapıyorlardı. Burada ne olduğunu öğrenmek isteyen gelip buraya baksın, bizimle konuşsun. Devletin kanallarını izleyip bize düşman olmasınlar, gelip bizim ağzımızdan dinlesinler her şeyi. Kimse bizden köylerimizi terk etmemizi istemesin. Asla bu davadan vazgeçmeyeceğim, sonuna kadar burada direneceğim. Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız" ifadelerinde bulundu.
(mg)