Gever bayramı bir yanı hüzün bir yanı umut ile karşılıyor
09:09
JINHA
COLEMÊRG - Bu yıl bayramı yıkılıp talan edilen evlerinde geçirecek olan Yüksekova halkı, hüzünlü de olsa her şeye rağmen umut ile bayramı karşılayacak.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 79 günlük soka çıkma ve ablukanın kısmi olarak kaldırılmasıyla, talan edilmiş evlerine dönen halk, bayramı bir yandan hüzün bir yandan da umut ile karşılayacak. Yıllardır bayramı büyük bir coşku ile kutlayan Yüksekova halkı, bu yıl yakılıp yıkılan evlerinde bayramı geçirecek. Ablukadan sonra evlerine döndüklerinde talan edilmiş mahalle ve evler ile karşılaştıklarını belirten Yüksekovalı kadınlar, çevrelerinde ise bayramı kutlayacak bir hava bırakılmadığına dikkat çekiyor. Kadınlardan Hamide Akgül (58), devletin Yüksekova'dan intikam alırcasına saldırdığını vurgulayarak, tek isteklerinin özgür bir şekilde dillerini ve kimliklerini kullanmak olduğunu ama devletin buna tahammül etmediğini kaydetti.
'Bayramı kutlayacak kimse kalmadı çevremizde'
Şehirlerine yapılanlardan sonra halkta bayramı kutlayacak keyfin de kalmadığını söyleyen Hamide, yıllardır emek vererek inşa ettiği ve devlet güçlerince yakılan evinde bayramı kutlamayacağını gözyaşları içinde anlatıyor. Hamide, geçen senelerde kutladıkları bayramları şu sözler ile ifade ediyor: "Geçen senelerde sabahları mahalledeki tüm kadınlar camiye gidip bayram namazımızı kılardık. Daha sonra kadınlar ile birlikte tek tek evleri dolaşmaya bayramlaşmaya giderdik. Şimdi ise tüm komşularımız gitti. Camimizi yaktılar. Yıllardır emek verdiğimiz evlerimizi, bahçelerimizi yakıp yıktılar. Eskiden bayram yemeği yapar tüm kolu komşu bir arada yerdik. Tencerelerce yemek yapıyorduk. Ama bu yıl teravih namazlarımızı dahi kılamadık. Komşularımız çevremizde kalmadı."
'Beddualarımız Erdoğan'ın üstünde olacak'
Hükümetin 'Müslümanız' diye geçindiğini ama bu yaptıklarının Müslümanlık ile özdeşleşmediğine işaret eden Hamide, "Bayramı kutlayacak çocuk, genç, anne, baba, akraba, komşu mu bıraktı bizde" sözleri ile sitemini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan'a da gönderme yapan Hamide, "Erdoğan kafirdir. Kafir olmasaydı bu bayram vakti evlerimizi başımıza yıkıp bizleri mağdur duruma düşürmezdi. Emine Erdoğan çıkıp ben 'Hacca gittim hacıyım' diyor. O hacı falan değil. Müslümanlık ve hacılık bu değildir. Milletin evlerini yıkıp onları yurtlarından göç ettirmek değildir Müslümanlık. Bu zulmü yapıyorlar sonradan 'Müslümanız' diyorlar. Var oldukça beddualarımız Erdoğan'ın üstünde olacaktır. Bizim başımıza gelen onun da başına gelsin" ifadeleri ile tepkisini dillendiriyor.
'Bayramı yıkılan evimizde geçireceğiz'
Reyhan Yaşar (75) da, bu bayramı 'kara bayram' olarak nitelendirerek, yaşanan can kayıplarından dolayı üzüntüsünü ifade etti. Reyhan, her şeye rağmen bayramı yeni umutlarla karşılayacaklarını şu sözlerle dile getiriyor: "Bu yıl bayram bize yok ama bayram günü gelip yakılmış evimizin bahçesinde her bayram yaptığımız gibi öğlen yemeğimizi yiyeceğiz. Bayramı kendi evimizde geçireceğiz. Birçok genç yaşamını yitirdi. Bu bayramda çok üzgünüz."
'Bayram bizim için bir şey ifade etmiyor'
Zeliha Özer (35) ise, yaşadıklarına rağmen umutlarını koruduklarını belirterek, "Evlerimiz canını veren gençlerden daha kıymetli değildi. Birçok annenin canı yandı. İnşallah bir gün kazanacağız" sözlerini kullanarak, her şeye rağmen bayramlarını yıkılan evlerinde karşılayacaklarını kaydetti.
Bu yıl çocuklarına bayramlık alamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını söyleyen Sabriye Yürek (40) de eski bayramlara olan özlemini hatırlatarak, bu yıl bayramın kendileri için bir şey ifade etmediğini kaydetti.
(ekip/dc/mg)