'Cemre'nin bedenindeki kurşun izleri için yaşayacağız'
09:01
JINHA
İZMİR - 29 Haziran'da Eylem Ataş anmasına yönelik polis müdahalesini kınayan Yeryüzü Kadınları'ndan Sultan Eylem Keleş, "Kız kardeşimiz Cemre Heval'in bedenindeki kurşun izleri için yaşayacağız. Eylem bizim belleğimizde ve bunu da hiçbir şekilde engelleyip silemeyecekler" dedi.
Minbic'i Özgürleştirme Hamlesi'nde yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Eylem Ataş'ı anmak için geçtiğimiz günlerde İzmir Alsancak'ta Devrimci Parti'nin çağrısıyla bir araya gelen gruba polis saldırmış ve 19 kişiyi gözaltına almıştı. Polis müdahalesi esnasında yaralanan Sultan Eylem Keleş'in kolunda çatlaklar bulunurken eklemlerinde ise oynama meydana geldi. Yeryüzü Kadınları üyesi olduğunu belirten Sultan, olay günü yaşananları ve Eylem Ataş'ın kendileri için önemini anlattı.
'Eylem kadın mücadelesini ileri bir noktaya sıçratmıştır'
Eylem Ataş'ın da Yeryüzü Kadınları'nın kuruluculuğunu yaptığını belirten Sultan, "Burada aktif bir şekilde mücadele etmiş, rol almış bir kız kardeşimizdi. Eylem Ataş kadın kurtuluş mücadelesini bir ileri noktaya sıçratmıştır. Bugün erkek egemenliğin en vahşi hali olan tecavüzcü, barbar, kadın düşmanı IŞİD çetelerine karşı savaşta büyük bir rol almıştır. Minbic hamlesinde en önde savaşan kadınlardan bir tanesi olmuştur. Buradan doğru hem kadın arkadaşımızı anmak hem de DAİŞ'e karşı verdiği onurlu savaşı insanlara duyurmak amacıyla ben de basın açıklamasına katıldım" dedi.
'Müdahale sırasında kol kemiğimde çatlama oldu'
Basın açıklaması sırasında polisin müdahalesiyle karşılaştıklarını dile getiren Sultan, sözlerine şöyle devam etti: "Polis zaten valilik kararıyla bizim basın açıklamamızı yasaklamıştı. Normalde Halk Bank önünde gerçekleştirilecektik ancak valilik kararıyla buna izin verilmedi. Daha sonra HDP ile görüşerek Lice'de gerçekleşen orman katliamlarını kınama ve Eylem Ataş'ı anma eylemini birleştirerek Erbil Süel önünde buluşma kararı aldık. Saat 19.00'da Erbil Süel önüne geldiğimizde sivil polisler oraya yığılmıştı ve çevik kuvvet, gözaltı araçları etrafta bulunuyordu. Etrafımız ablukaya alınarak müdahalede bulunuldu. Çevik kuvvet bizi kalkanları itmeye başladı. Arkadaşlarımız yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Bir kadın arkadaşımızın kaşı yarıldı. Beni de gözaltına alan polisler kolumu ters çevirdiler. Bu sırada koluma vurulması nedeniyle kol kemiğimde çatlamalar gerçekleşti. Çok sert bir şekilde müdahale ettiler."
'Suç duyurusunda bulunacağım'
Türkiye'de DAİŞ çetelerine ait hücre evlerinin bulunduğunu ancak bunlara hiçbir şekilde müdahale edilmediğine dikkat çeken Sultan, "Ancak bizim yapmaya çalıştığımız basın açıklaması 'Örgüt propagandası' gerekçesiyle engelleniyor. Toplam 19 kişi gözaltına alınmıştı. Bunlardan 10'nu güvenlik şubeden serbest bırakıldı. Ben de dahil 9 arkadaşımız savcılığa çıkartıldık. Ben suç duyurusunda bulundum. Savcılık bizi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Ben ve 9 arkadaşımız adli kontrolle serbest bırakıldık. Verdiğim savunmada darp edildiğimi, işkenceyle gözaltına alındığımı, bunların raporunun tutulduğunu, konu hakkında suç duyurusunda bulunacağımı söyledim" diye konuştu.
'Eylemin mücadelesi devam edecek'
Konuşmasının devamında mücadele arkadaşı Eylem Ataş'ı anlatan Sultan, "Eylem Ataş bizim kız kardeşimizdir. Birlikte kadın kurtuluş mücadelesinde yol yürüdüğümüz bir arkadaşımızdı. Eylem Ataş bizim belleklerimizde, anılarımızda, mücadelemizde yaşayacak ve var olacaktır. Kız kardeşimiz Cemre Heval'in bedenindeki kurşun izleri için yaşayacağız. Sosyalist Demokrasi Partisi'nde ve DEVLİS'te uzun yıllar boyunca aktif faaliyet yürütmüş bir kadın ve Cemre adı Kurtuluşun kadın dergisinin adıydı. Bu yüzden ön adını Cemre koydu. Heval adı ise birlikte Çukurova'da mücadele ettiği çocukluk arkadaşı 'Heval Yeşilgöz'ün adını aldı Eylem. Eylem bizim belleğimizde ve bunu da hiçbir şekilde engelleyip silemeyecekler" diyerek, Eylem'in mücadelesini devam ettireceklerini söyledi.
(mb-öö/mg)