Şehriban Aslan/JINHA

AMED - Devletin defalarca yakıp yıktığı Lice, nasıl ki dün direndiyse bu günde devletin soykırım politikalarına karşı direneceğinin mesajını veriyor. 90'lı yıllarda devletin her türlü zulmünü yaşayan 80 yaşındaki Müzeyyen Pektaş, kapısı, penceresi, eşyası olmasa da yeniden inşa ettiği evini terk etmeyeceğinin altını çiziyor.

Kuzey Kürdistan kentlerinde 90'lı yıllarda imha, inkar ve asimilasyon politikalarını devreye koyan devlet, gözaltında işkenceden faili meçhul cinayetlere, köy yakmalardan göçertme politikalarına kadar Kürt halkına yönelik insanlık dışı uygulamalarda bulundu. 90'lı yıllarda devletin Kürt halkına yaşattığı vahşete tanıklık edenlerden 80 yaşındaki Müzeyyen Pektaş, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Comlaş (Daralan) köyünde yaşıyor. 90'lı yıllarda devletin tüm baskılarına rağmen köyünü bırakmayan Müzeyyen, aradan geçen 26 yılın ardından şimdi aynı uygulamalarla karşı karşıya. Müzeyyen'in şu an yaşadığı evin ne penceresi, ne kapısı nede eşyası var. Kış aylarında köydeki oğlunun evinde kalan Müzeyyen, bahar ve yaz aylarında maddi sıkıntıdan dolayı tamamlayamadığı evinde kalıyor.

'Ölsek de topraklarımızda ölelim'

Devletin 90'lı yıllarda köy halkına neredeyse her gün işkence yaptığını söyleyen Müzeyyen, "Köyümüz askerler tarafından cephaneye çevrilmişti. Askerler tarafından evlerimiz her gün basılıyordu. Her sabah evimizden çıkarılıp köy meydanına götürülüyorduk. Meydanda hepimizin kafasına silah dayayıp, 'sizi öldüreceğiz' diyordular. Bir sabah yine hepimizi topladılar ve bu defa anladık ki bizi gerçekten öldürecekler. Biz artık öldürülmeyi beklerken bir komutan geldi ve bizi öldürmelerine izin vermedi" dedi. Yaşadıklarının sadece bununla sınırlı olmadığına vurgu yapan Müzeyyen, "Bizim köyden birçok kişi katledildi. Bizi her gün dövüp hırpalıyorlardı. Evlerimiz yakıldı, evleri yaktıklarında biz evlerimizden çıkamıyorduk. Evlerimize kapanıyorduk, hayvanlarımızı da ahıra kapatıyorduk ve günlerce başımızı dahi çıkaramıyorduk. Ölsek de bari topraklarımızda ölelim diyorduk" ifadelerini kullandı.

'Köyümüzü asla terk etmeyeceğiz'

Köylerinin yakılmasına rağmen köyden çıkmayan Müzeyyen ve ailesi, yaşadıkları birçok zorluğa rağmen göç etmemekte ısrar etmiş. Yakılan evlerinin ve eşyalarının ardından geçim sıkıntılarının olduğunu söyleyen Müzeyyen, "O günden beri sürekli maddi açıdan sıkıntılarımız oluyor. Barakalarda yaşadık zorla kendimize bir ev yaptık fakat hala birçok eksikliği var. Önce barakalarda kaldık ardından bir ev yaptık. Fakat maddi sıkıntılardan dolayı hala evimizi tamamlayamadık. Devlet bize çok zulüm yaptı bugün bile Kürt halkına zulmünü devam ettiriyor. Ne olursa olsun köylerimizi, topraklarımızı yaşadığımız alanı terk etmeyeceğiz. Açta kalsak açıkta da kalsak asla kaldığımız yerleri terk etmeyeceğiz, tıpkı Kürt halkının şu an terk etmediği gibi" şeklinde konuştu.

(mg)