'Köyümden çıkarıldım ama Sur'u bırakmam'
09:01
Medine Mamedoğlu/JINHA
AMED - Devletin göçertme politikaları nedeniyle 20 yıl içerisinde iki kez göçe maruz kalan Aynur T., "Sur'da evden çıktığım an 20 yıl öncesi aklıma geldi. Attığım her adım, çıktığını gördüğüm her insanla birlikte eski günler gözümün önünde canlanıyordu" sözleriyle yaşadığı duyguyu anlatarak, "Köyümden çıkarıldım ama Sur'u bırakmam" dedi.
Sur'da devletin soykırım operasyonları nedeniyle binlerce aile yanlarına tek bir eşya alamadan mahallelerinden çıkmak zorunda kalmıştı. Sur'un birçok mahallesi 90'lı yıllarda köyleri devlet güçleri tarafından yakılan ailelerden oluşuyor. Sur'a yönelik devlet saldırılarıyla birlikte ikince kez göçe maruz kalan aileler, aynı senaryoyu 90'lı yıllarda da yaşadıklarını belirtiyor. 90'lı yıllarda köylerinden göç etmek zorunda bırakıldıklarını dile getiren aileler, "Köyümüzden çıkarıldık ama Sur'u bırakmayacağız" diyor.
'İkinci kez göçe maruz bırakıldık'
Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Kurçayır köyünün 1996 yılında devlet güçleri tarafından boşaltıldığını belirten kadınlardan Aynur T., "Köyümüze yönelik devlet baskıları nedeniyle eşim ve 9 çocuğumla birlikte Sur ilçesine bağlı Hasırlı Mahallesi'ne göç ettik. Köy yaşamından sonra şehir yaşamına alışmak çok zor oluyor. Köyünüzde toprağınız oluyor bir şekilde yaşamınızı sürdürüyorsunuz ancak şehir yaşamının zorlukları çok fazla. Bizler Hasırlı'ya göç ettikten sonra yaşamımızı yeniden inşa ettik ancak devlet bu kez gelip buraya saldırdı. Tıplı 90'lı yıllardaki gibi oldu. Köyde yaşadığımız dönemlerde evimizden asker ve korucuların baskısı yüzünden tek bir eşya dahi alamadan çıkmak zorunda kalmıştık ve şimdi aynısı yine oldu" diye belirtti.
'Çocuklarımın oyun oynadığı sokaklar şimdi yok"
Sur'dan çıktığı her dakikanın aynısını 20 yıl önce de yaşadığını yineleyen Aynur, sözlerine şöyle devam etti: "O zamanlar köyümüz basıldığında yüzlerce nüfusluk köy bir saatte boşalmıştı. Sur'da da aynısı oldu. Tahir Elçi'nin ölümünden sonra orada olan bütün insanlar ellerine tek bir eşya almadan canlarını kurtarmak için yalın ayak çıktılar. O gün bizde çıktık. Sur'da evden çıktığım an 20 yıl öncesi aklıma geldi. Attığım her adım, çıktığını gördüğüm her insanla birlikte eski günler gözümün önünde canlanıyordu. O zamanda devlet eşyalarımıza el koydu, şimdi de evimin hepsini yaktılar. O zamanda canımızı kurtarmak için çıkmıştık, şimdi de aynısı oldu. Köyümü terk ederken çocukluk hatıralarımı bırakıp çıkmıştım şimdi aynısını çocuklarım yaşadı. Çocuklarımın oyun oynadığı sokaklar şimdi yok"
'Sur'u bırakmayacağız'
Köyünü terk ettiğini ancak Sur'u terk etmeyeceğini sözlerine ekleyen Aynur, "Evimi yakmışlar, tek bir duvar bırakmamışlar. Ama ben yasak kalktığı an o eve gidip orada bulunan tek delikte de yaşamaya razıyım. Sur'da yasak kalktığı an oraya gidip evime gireceğim. Bizi sürekli aynı şeyleri reva görüyorlar, ama devir eskisi gibi değil. Bizde eski insanlar değiliz. 90'larda devlet köyümüzü elimizden aldı ama bu sefer Sur'u bırakıp gitmem. Ama şimdi de evden, eşyadan değil bu kahrım. Keşke insanlar ölmeseydi de benim evimden tek duvar kalmasaydı. Sur buraya geldiğimden beri vatanım oldu" sözleriyle yaşadığı duyguyu anlattı.
(mg)