JINHA

İSTANBUL - Tahliyelerinin ardından Özgür Gündem gazetesini ziyaret eden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, dayanışmanın büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, tahliyelerinin ardından Özgür Gündem'de bir araya geldi. Özgür Gündem eski genel yayın yönetmeni Ahmet Birsin, Avukat Eren Keskin, Erol Önderoğlu ve Şebnem Korur Fincancı'nın katıldığı basın açıklamasında dayanışmaya devam edilmesi vurgusu yapıldı. Açıklamada ilk söz alan Ahmet Birsin, "Önemli bir süreç yaşadık bu süreçte sadece aydınlar değil işçiler, ekolojistler özgür gündemle beraber oldu. Sadece nöbet tutmadılar, sokakta, işyerlerinde gazete dağıtarak, mesajlarını göndererek destek oldular. Baskılara karşı bu bize güç kattı" dedi.

'Hakkımızda 149 soruşturma açıldı'

Gazete üzerindeki baskılara dikkat çeken Ahmet, "Hakkımızda 149 soruşturma açıldı. Eş genel yayın yönetmenliği için nöbet tutan 61 arkadaşımızdan 47'sine soruşturma açıldı. Hakkında soruşturma açılan 10 arkadaşımıza da takipsizlik kararı verildi. Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda geldiği nokta biliniyor. Umuyoruz ki hükümet bunları görüp geri adım atarak basın özgürlüğünü gerçekleştirir" dedi.

'Dayanışma büyütülmeli'

Ahmet Birsin'in ardından konuşan Şebnem Korur Fincancı, dayanışmanın büyütülmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Burada böyle bir dayanışmayı büyütmek daha başlarken çok önemliydi. Cezaevinde ana akım medyadan başka bir şey izleme şansı yok ancak siyasi tutsaklar çok zeki insanlar ve satır aralarını okuyarak ülke gündemini alıyorlar. Özgür Gündem ülkenin en fazla bedel ödeyen gazetesi. Onlarca basın emekçisini devlet güçlerince yitiren bir sistemde onlar hep özgür basının öncüsü oldular. Halkın sesi olarak bizimle gerçekleri paylaştılar. Doğrusunu söylemek gerekirse bu özgürlükten alıkonulma meselesi bize özgür gündemle dayanışmanın büyüdüğünü gösterdi. 108 arkadaşımız bir anda adını yazdırdı, kamuoyunda özgür gündem adını telaffuz etme becerisi gelişti" şeklinde konuştu. Cezaevindeki kadınlara selam gönderen Şebnem, mücadeleye devam edilmesi yönünde çağrı yaptı.

'Dayanışma farklı kültür gruplarına yayıldı'

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise, "Bizler partizanca dar çıkarlar etrafında hareket edenlerden olmamaya çalıştık. Gözettiğimiz evrensel insani kurallar var. Bizim yaptığımız Türkiye ile sınırlı kalmadı" dedi. Cezaevinde gardiyanlarla, tutuklularla yaptıkları sohbetlerden söz eden Erol, "Diğer grupların kendilerini tehdit altında hissettiğini gördük. Toplumsal tabanların çok fazla baskı altında olduğunu görmezden gelemiyoruz. Beni en çok mutlu eden şey bu dayanışmanın çok fazla kültür gruplarında yaygınlaşması ve uluslararası camiaya mal olmasıdır" diye kaydetti.

'Onların ışıklar içinde uyuması için mücadeleye devam'

Son olarak söz alan Eren Keskin, "İnsan hakları mücadelesi ölülerimize karşı borcumuzdur. Özgür Gündem, özgür olmadıkça basının özgür olması mümkün değil. Kürdistan'da çok kirli bir savaş yürütülüyor bunları en açık özgür gündemde bulabilirsiniz. Onların ışıklar içinde uyması için biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Basın açıklaması, "Hurşit Külter nerede, kaybedilenler nerede" sloganlarıyla sona erdi.

(ödk-nö/mg)