JINHA

AMED - 'Sokağa çıkma yasağı' ardından Lice'de başlatılan orman yangınları ve sivil halka yönelik saldırılara dikkat çeken KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, "Başta kadınlar olmak üzere tüm herkesi devletin yürüttüğü soykırım politikalarına karşı yarın düzenlenecek olan onurlu Lice yürüyüşüne katılmaya çağırıyoruz" dedi.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 'sokağa çıkma yasağı' ile birlikte başlayan orman yangınları ve saldırıları değerlendiren KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata, 18 Haziran'dan bu yana Lice ilçesinde onlarca mezranın yasaklı bölge ilan edilerek, askeri operasyonun başlatıldığını belirtti. Bu operasyonları protesto etmek amacıyla KJA, DBP, HDP ve DTK öncülüğünde Kayapınar ilçesine bağlı Rojava ve Koşuyolu parklarında 3 günlük oturma eylemi, dördüncü gün yürüyüş ve beşinci gün ise Lice'ye gidiş şeklinde karar alındığını söyleyen Ayla, "Bu gün oturma eylemi sona erecek. Lice'ye yönelik devam eden operasyonlara karşı başta kadınlar olmak üzere herkes bulunduğu yerden eyleme geçmeli ve Lice'ye ses olmalı" çağrısında bulundu.

'Lice'nin demografik yapısı değiştirilmek isteniyor'

Lice'ye yönelik saldırıların ilk olmadığını sözlerine ekleyen Ayla, 90'lı yıllarda da Lice'ye yönelik soykırım politikalarının uygulandığını ifade etti. Ayla, "Bugün Lice'nin demografik yapısı değiştirilmek istenmektedir. Bugün Lice'de insan, doğa ve hayvanların katliamı ile yüz yüzeyiz. Lice'nin tarihi katliamlar tarihidir. Her katliama karşı büyük direnişlerde yaşandı yaşanıyor. Tarihte Lice'nin tüm köyleri, ilçeleri ve mezraları defalarca yakıldı, yıkıldı. İnsanlık dışı uygulamalar ve soykırımlar yaşandı. Bugüne kadar Lice halkı bu katliam, imha ve yok etme politikalarına karşı büyük ve görkemli mücadele vererek, tarihine yakışır bir direnişe öncülük etti" ifadelerinde bulundu.

'Halkın iradesi tankla, topla kırılamaz'

Lice'de 90'lı yıllarda yaşanan baskılara dikkat çeken Ayla, "Lice halkı her zaman sorunlarını siyasi yollarla çözmeyi esas aldı. Fakat devlet buna karşı tankı, topu ile halkın bu istemine cevap verdi. Şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekir ki, özgürlüğü için mücadele eden halkın iradesi topla, tankla kırılamaz. 93'te Tansu Çiller, 'Lice'de taş üstüne taş bırakmayacağız' demişti. Şu anda bu konsept yürütülmektedir. O günden bu güne devlet politikasında her hangi bir değişiklik olmamıştır" şeklinde konuştu.

'Halkımız her türlü zorbalıkla karşı karşıyadır'

Kürdistan'ın tüm şehirleri, ilçeleri ve köylerinin bombalandığını kaydeden Ayla, sözlerine şöyle devam etti: "Halkımız her türlü zorbalıkla karşı karşıya kalmaktadır. Tüm bu saldırıların adresi Lice'dir. 18 Haziran'dan bu yana 19 köy ve 58 mezra yasaklı bölge ilan edilmiştir. Kürdistan şehirlerde yürütülen bu savaşa ve talana tüm insanlık şahitlik etmiştir. 90'lı yıllarda yürütülen savaş, imha ve inkâr politikası insanlık tarihinde ve belleğinde yerini almıştır. Bundan dolayıdır ki insanlar bir daha ölümler olmasın, savaşlar yaşanmasın diye bedenlerini canlı kalkan yaparak, savaşları ve ölümleri durdurmak istemişlerdir."

Yürüyüşe kitlesel katılım çağrısı

Lice'ye ses vermek amacıyla başlatılan eylemlere dikkat çeken Ayla, "Bizler KJA olarak, demokratik kurumlar olarak bu katliamlara karşı tepkimizi gösteriyoruz. Bizler imha ve inkar politikalarını asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz de. Üç gündür halkımız Lice için oturma eylemi başlatmıştır. Eylemin dördüncü günü (2 Temmuz) Koşuyolu Parkı'ndan DBP il binasına kitlesel yürüyüş düzenlenecektir. Bu yürüyüşten sonra kitlesel olarak Lice'ye gidilecektir. Herkesi devletin yürüttüğü soykırım politikalarına karşı onurlu Lice yürüyüşüne katılmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.

(ho-şe/mg)