JINHA

AMED - ÖGC tarafından tutuklu gazeteciler için organize edilen 'Tanıklık Günleri' etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen eylem, bu hafta son buldu. ÖGC bundan sonra daha farklı eylemlerle dayanışmaya devam edeceklerini belirtti.

Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) tarafından tutuklu gazeteciler ve basın üzerindeki baskılara dikkat çekmek amacıyla "Haber alma hakkıma dokunma" sloganıyla Haziran ayıyla beraber başlayan 'Tanıklık Günleri' eylemine 4'üncü ve son haftasında da tanıklıklar yapıldı. Diyarbakır Adliyesi önünde düzenlenen etkinliğe JINHA, DİHA, Özgür Gün TV, Aram Yayınları, Azadiya Welat ve KJA Dergisi çalışanları, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Bölge Temsilcisi gazeteci Tunca Öğreten ve Ertuğrul Mavioğlu katıldı.

Tutuklu DİHA muhabirlerinin fotoğraflarını ve geçtiğimiz günlerde Özgür Gündem ile dayanışma içerisinde olup ardından tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in fotoğraflarının bulunduğu pankartı taşıyan gazeteciler, "Tutuklu gazetecilere özgürlük" pankartı açtı. Eylemde "Özgür basın susturulamaz" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı.

'Mazlum, Sur'daki vahşete biz de gazeteciliğine tanığız'

Tutuklu DİHA muhabiri Mazlum Dolan'ın tanıklığını yapan DİHA muhabir Beritan İrlan, Mazlum'un Sur'da yaşananları aktardığı için tutuklandığını dile getirdi. Tutuklanan tüm muhabirlerinin yalnızca gerçekleri halka ulaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Beritan, "Mazlum günlerce abluka altındaki Sur'da haber yaptı. Orada yaşanan vahşeti duyurmaya çalıştı. Mazlum Sur'da devlet güçleri tarafından yapılan vahşete tanıklık etti ve biz de onun basın çalışanı olduğuna tanığız" dedi.

Ardından konuşan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, Türkiye'de çok sayıda DİHA muhabiri ve gazetecinin tutuklandığını ve hemen arkalarında Adalet Sarayı'nın bulunduğunu, ancak Simit Sarayı'nda daha çok adaletin olduğunu vurguladı. Gazetecilerin dayanışma içinde oldukları için, alanda haber aktardıkları için tutuklandığını ifade eden Ertuğrul, gazeteciler olarak gerçeğin peşinde olmaya devam edeceklerini belirtti. Ertuğrul son olarak, "Devlet gazetecileri sindirmeye ve teslim almaya çalışıyor, ama biz buna asla izin vermeyeceğiz" diye belirtti.

'İktidar gerçeğin duyulmasını istemiyor'

İktidarın Cizre, Sur, Silopi ve birçok yerde üzerini örtmek istediği, gerçeğin duyulmasını istemediği şeyler yaptığını belirten gazeteci Tunca İlker Öğreten ise, gazetecilerin "Örgüt üyesi, örgüt propagandası" iddialarıyla tutuklattığını ifade etti. Tunca, böylesi bir süreçte gazetecilerin birbirine destek olması gerektiğini, aksi taktirde gerçeği yazacak gazetecinin kalamayacağını da dile getirerek Batı'da çalışan gazetecilere çağrıda bulundu.

Ardından TİHV Diyarbakır Temsilcileri, Şebnem hocalarıyla Cizre, Sur, Şırnak ve daha birçok yere beraber gittiklerini anlatarak, bundan sonra da orada yaşananları raporlaştıracaklarını dile getirdi. Yapılan açıklamanın ardından eylem "Özgür basın susturulamaz" sloganıyla son buldu.

Tanıklık Günleri 4'üncü haftada Türkiye'de tutuklu bulunan tüm gazetecilerin tanıklığı yapılarak eyleme son verilirken, önümüzdeki günlerde tutuklu gazeteciler için farklı eylemselliklerin yapılacağı belirtildi.

(ekip/sy)