İHD: Lice'de yaşananlar kaygı verici

14:29

JINHA

AMED - Lice'de 'Sokağa çıkma yasağı' ardından başlayan orman yangınları ve köy boşatmalarına karşı ilçede incelemelerde bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, "Lice'de yaşayan sivil insanların yaşamlarından endişeliyiz. Tüm izlenimlerimizi bugün uluslararası birliklere yollayacağız. Çünkü Lice'de durum ciddidir. Operasyon kesinlikle esrar operasyonu değildir. Tek neden halkın göçertilmesine yöneliktir" açıklamalarında bulundu.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde ve kırsalında 'sokağa çıkma yasağı' adı altında başlatılan operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Lice'nin birçok mahallesinde uygulanan yasakla birlikte ormanlık araziler ateşe verilirken, göçertme politikası da devreye konuldu. Lice'de hayata geçirilen sokağa çıkma yasaklarına ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi, tespit ve incelemelerde buldu. İncelemelerin ardından İHD Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirilerek hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor öncesi kısa bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, esrar ekimi nedeniyle yasakların uygulandığı söylemlerinin manipülasyon olduğuna dikkat çekerek, Lice'de asıl amacın göçertme politikası olduğuna dikkat çekti.

'Operasyonun amacı halkı göçertmektir'

Lice merkeze dün tüm engellemelere rağmen gidip incelemelerde bulunduklarını aktaran Raci, Lice'de son derece kaygı verici bir durumla karşılaştıklarının altını çizdi. Tüm köy yollarına özel harekat timleri tarafından barikat ve hendek kurulduğuna vurgu yapan Raci, köylere binlerce özel birliklerin konuşlandırıldığını söyledi. Raci, "Lice'de yaşayan sivil insanların yaşamlarından endişeliyiz. Tüm izlenimlerimizi bugün uluslararası birliklere yollayacağız. Çünkü Lice'de durum ciddidir. Operasyon kesinlikle esrar operasyonu değildir. Tek neden halkın göçertilmesine yöneliktir. Algı operasyonu yaparak halk kandırılmak isteniyor" dedi. Raci, son olarak dün İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen bombalı saldırıyı kınayarak, yaşamını yitirenlerin ailesine baş sağlığı diledi.

'Birçok köyden haber alamıyoruz'

Raci'nin ardından İHD Yönetim Kurulundan Gamze Yalçın, Lice'de yapılan inceleme, tespit, soru ve önerilerini kapsayan raporu okudu. Gamze, "Lice'de Sokağa çıkma yasağının ilanı ile birlikte birçok köy ve mezra ile iletişimimiz koptu ve bazı alanlardan hiçbir şekilde haber alamamaktayız. Ancak Kerwas (Yalaza) köyünün tamamen boşaltıldığını, insanların traktörlere bindirilerek gönderildiğine ilişkin bilgimiz var. Yine Kerwas Köyünün Mahle mezrasında birçok insanın eşyasını bile alamadan köyden çıkarıldığını biliyoruz. Kerwastan çıkarılanların çoğunun hakarete ve küfre maruz kaldığına ilişkin bilgiler bize ulamış durumda. Sisê, Hênyat, Derxust, Hüseynik, Cezur alanlarının tamamı boşaltılmış ve buralarda hiç kimse yok şuan. Yine Sisê, Henyat ve Derxust köylerinin tamamıyla yandığına ilişkin bilgimiz var. Lice- Kulp- Bingöl üçgenindeki köy ve mezralarda bulunan hiç kimse ile iletişim kuramıyoruz" diye belirtti.

Gamze, Lice'de yapılan incelemenin sonuçlarını ise şöyle sıraladı:

"* Heyetimizce Lice ilçesine giden yol üzerinde, Lice girişindeki kontrol noktaları da dahil olmak üzere birçok noktada güvenlik ve kontrol noktalarının oluşturulduğu, bu noktalardan geçen araçların ve insanların durdurularak kimlik sorgulaması yapıldığı, araçların tümünün bagajları açılmak ve eşyalara bakılmak suretiyle arandığı tespit edilmiştir.

* Lice ilçesine girmeden önce ve ilçeye girdikten sonra yol boyunca çok geniş bir alan boyunca dumanların yükseldiği görülmüştür.

* Lice merkeze girmeden önce anayoldan ayrılan ve köylere ulaşımın sağlandığı tali yolların girişlerinin engellerle kapatıldığı, bu nedenle köylere girişlerin mümkün olmadığı gözlemlenmiştir.

* Yol üzerinde araç ve kimlik kontrolü yapan birliklerin Özel Hareket Birimine üye kişilerden oluştuğu ve hiçbir arama izni göstermeksizin arama ve kimlik kontrolü yaptıkları tespit edilmiştir.

* Sisê, Hênyat, Derxust, Hüseynik, Cezur alanlarının tamamına yakınının boşaltıldığı ve Sisê, Henyat ve Derxust köylerinin tamamıyla yandığı,

* Kerwas Köyünün Mahle mezrasında birçok insanın eşyasını bile alamadan köyden çıkarıldığı ve köyden çıkarılırken hakarete ve kötü muameleye maruz kaldığı,

* Lice- Kulp- Bingöl üçgenindeki köy ve mezralarda bulunan hiç kimse ile iletişim kurulamadığı, telefonlar ve elektriğin kesik olduğu ve burada ikamet eden insanların akıbetine ilişkin hiçbir bilgiye ulaşılamadığı,

* Mişref, Licok, Kerwas, Nenyas ve Cenezur'un bulunduğu alanların tamamıyla yandığı ve köylerle bağlantı koptuğu için o alanda yaşayan kişilerden hiçbir şekilde haber alınamadığı ve bu alanlarda yaşayan insanların akıbeti ile ilgili olarak derin bir kaygı duyulduğu,

* Sokağa çıkma yasağı nedeni ile köylerinden çıkan vatandaşlara sokağa çıkma yasağına uymadıkları gerekçesi ile para cezasının kesildiği,

* Köylerinden çıkan/çıkarılan birçok vatandaşın Diyarbakır merkeze göç etmek zorunda kaldığı,

* Bölgede 90'lı yıllarda olduğu gibi kontr-gerilla faaliyetlerinin yeniden yoğunlaşacağı kaygısının bulunduğu heyetimize aktarılan bilgiler arasındadır.

* Lice ilçesinde iletişimin koptuğu bildirilen alanlarda yaşayan insanların akıbeti ile ilgili olarak yetkililerce herhangi bir açıklama yapılacak mıdır?

* Lice'ye bağlı birçok yerde ilan edilen sokağa çıkma yasağının yasal dayanağı nedir? Sokağa çıkma yasağı hangi gerekçe ile ne kadar süreyle ilan edilmiştir?

* Sokağa çıkma yasağının devam ettiği bölgelerde uluslararası insancıl hukuk ilkelerine uygun davranılmakta mıdır?

* Yetkililer tarafından operasyonların devam ettiği bölgelerde sivillerin yaşam hakkının korunması açısından ne tür önlemler alınmıştır, devlet sivillerin yaşam hakkının korunması bakımından negatif ve pozitif yükümlülüklerini yerine getirmekte midir?

* Ulusal ve Uluslar arası mevzuat ile İnsancıl hukukun ilkeleri gereğince hiçbir yasal dayanağı olmayan sokağa çıkma yasağı uygulamalarına bir an önce son verilmelidir.

* Devlet kendisine yasa, Anayasa ve uluslar arası sözleşmelerle yüklenen negatif ve pozitif sorumluluklarına uygun davranmalı, bireylerin yaşam hakkını koruma altına alacak tüm tedbirler alınmalı, buna aykırı hareket ederek hak ihlaline neden olanlar hakkında derhal etkin bir soruşturma başlatmalıdır.

* Süresiz ve kesintisiz olarak devam ettirilen sokağa çıkma yasağı uygulamalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. Maddesinde hüküm altına alınmış olan işkence yasağının ihlaline neden olduğu kabul edilerek, bu kararı verenlerin işkence yasağını ihlal ettiği göz önünde bulundurulmalı, ve sokağa çıkma yasağının ilanında hiyerarşik olarak dahil olan tüm yetkililer hakkında gerekli yasal takibat yapılmalıdır.

* Hiçbir şekilde haber alınamadığı belirtilen köy ve mezralarda yaşayan insanların akıbeti yetkililer tarafından bir an önce kamuoyuna açıklanmalıdır.

* Sokağa çıkma yasağı uygulamaları nedeni ile iletişim sağlanamayan bölgelerdeki sokağa çıkma yasağına son verilmeli, ilgili bölgelere biz insan hakları savunucuları ve STK'ların girişine izin verilmelidir.

* Geniş bir alanı kapsayan yangınların nedeni ile ilgili yangınların söndürülmesi bakımından yetkililer tarafından ne tür girişmelerde bulunulduğu kamuoyuyla bir an önce paylaşılmalıdır.

* Yangınların devam ettiği alanlara itfaiye araçlarının girişi ve yangınlara müdahaleleri bir an önce sağlanmalıdır.

* Zorla yerinden edilme ve mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin iddialar ivedilikle araştırılmalı, Savcılıklarca etkin soruşturma yürütülmek sureti ile hak ihlaline neden olan sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmalı, bu bağlamda yaşam hakkı, mülkiyet hakkı vb. temel haklarının korunması sağlanmalıdır."


(be/mg)