DKY Kürdistan bölge delegasyonu seçimi tamamlandı

17:13

JINHA

AMED - Dünya Kadın Yürüyüşü (DKY) Ortadoğu Kıta koordinasyonun Kürdistan bölge delegasyonunun seçimi telekonferans aracılığıyla gerçekleştirildi. Delegeliğe Bakur'dan Ayşe Gökkan, Rojava'dan Hana Sido, Ji Başur'dan ise Roza Tatani seçildi.

Dünya Kadın Yürüyüşü (DKY) Ortadoğu Kıta Koordinasyonu'nun Kürdistan bölge delegasyonu seçimi için Bakur, Başur ve Rojava'daki kadınlar telekonferans aracılığıyla bir araya geldi. Delegasyon seçimi, Avrupa Kıta Koordinasyon üyesi ve KJA'lı Sultan Şafak gözetiminde yapıldı. KJA'ya bağlı 40 civarındaki kadın kurumları delegasyon seçimi için hazır bulundu. DKY, Kürdistan'daki kadınların durumu, delege seçimi ve sonuç bildirgesi başlıkları gündeminde tartışmalar yürüttü. Delege seçimi öncesinde konuşan KJA Diplomasi üyesi Ayşe Gökkan, KJA'nın yürütmüş olduğu kadın mücadelesi, kadın örgütlemesi ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. KJA tarafından hazırlanan ve DKY'yi anlatan slayt katılımcılara sunuldu. İlk olarak konuşan KJA Aktivisti Bahar Yıldırım, 3'üncü Dünya Savaşı'nın yaşadığı bu dönemde, ulus devletlerin siyasetleri, reel sosyalizmin çöküşü ve yarım asırlık tek adam yönetimlerinin Ortadoğu'ya yanıt olmadığını kaydetti. Bahar, "Egemenler kapitalist moderniteyi geliştirdikçe çözümsüzlüğü çözüm olarak dayatmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle 3'üncü Dünya Savaşı'nı birinci ve ikinci Dünya savaşlarından farkı çatışma ve askeri yoğunlukla beraber ideolojik ve siyasi boyutunun önde oluşudur" dedi.

'Kadın kendisiyle ilgili her konuda karar verir'

Ortadoğu'nun merkezinde dört parçaya bölünmüş olan Kürdistan'da Kuzey kadınlarının PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "kadın özgür olmazsa, toplum özgür olamaz" söylemiyle mücadeleye başladığının altını çizen Bahar, kadınların Sakine Cansız'ın mücadelesinde sembolleşerek, erkek egemen aile, toplumun ve devletin en ağır işkencelerine karşı direnerek, 40 yıllık bir mücadele geleneğine sahip olduğunu belirtti. 40 yıl içerisinde kadının özgün özerk örgütlenmesi tavizsiz bir ilkeye dönüştürüldüğüne vurgu yapan Bahar, "Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde kadının toplumsal sözleşmesini oluşturarak her alanda örgütlendi. Sözleşmeye göre; yasama ve yürütme yatay örgütlenecek, sorumluluk yerellerde olacaktır. Yine kadın, kendisi ve bedeniyle ilgili konularda karar verir" diye konuştu.

'Erdoğan kadınları en büyük engel olarak görüyor'

Bahar, NATO'nun 10'uncu büyük savunma silahlarına sahip olan Türkiye hükümetinin Kürdistan'ın 7 ilinin 22 ilçesi ve 150 köy ve mahallesinde uyguladığı yıkım politikalarına karşı tarihi bir direniş yaşandığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmayacak' söylemiyle açık soykırım emri verdiğine vurgu yapan Bahar, insanları diri diri yakma, infaz etme, kaybetme, cesedini tanınamaz hale getirme ve sokağa çıkma yasağı uygulamalarının bugüne kadar dünyada eşi benzeri olmayan savaş suçları olduğunu söyledi. Bahar, "Kadını en büyük engel olarak gören Erdoğan topyekûn imhayı hedeflemektedir. Bu amaçla örgütlü kadınları hedeflendi, kadın belediye eş başkanları görevden alındı veya tutuklandı. Kadının kazanımlarına, söz, irade, karar, fikir, beden ve özgürlüğüne saldırarak savaşı derinleştirilmiştir" diye belirtti.

Konuşmanın ardından telekonferans aracılığıyla delegasyon seçimi yapıldı. Rojava, Bakur ve Başur alanı olmak üzere 3 alanda birer delegasyon seçildi. Bakur'dan Ayşe Gökkan, Rojava'dan Hana Sido, Ji Başur'dan ise Roza Tatani seçildi.

(be-bc/dk)