Mehveş Evin: Korkmayın, mesleğinizi savunun

09:07

Beritan Canözer / JINHA

AMED - Gazetecilere dönük baskılara dikkat çeken gazeteci Mehveş Evin, meslektaşlarına seslenerek, "Korkmayın, gelin dayanışmaya katılın, mesleğinizi savunun. Tutuklanan arkadaşların her biri gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklandılar. Yarın biz de aynı durumu yaşayabiliriz, dayanışmayı büyütelim" dedi.

Gazetecilere dönük saldırılar ve baskılar her geçen gün artarken son olarak TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, yazar Ahmet Nesin ve gazeteci Erol Önderoğlu ile tutuklu sayısı 41'e ulaştı. Tutuklu gazetecilerin tümü gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutukluyken, iddianamelerinde yaptıkları haberler ve sosyal medya paylaşımları delil olarak gösteriliyor. Gazeteciler ile dayanışmak amacıyla önce Türkiye'nin Batı'sındaki gazetecilerin Haber Nöbeti Ekibi eylemi ile başlayan ve bugün Özgür Gazeteciler Cemiyeti'nin Tanıklık Günleri eylemi ile devam eden bir dayanışma ağı örülüyor. Gazetecilerin melek dayanışmasında bulunması gerektiğini söyleyen gazeteci Mehveş Evin, baskılara dönük konuştu.

'Olanları halka duyurmak zor oluyor'

'Haber Nöbeti Ekibi' eylemi ile 'Tanıklık Günleri'ni değerlendiren Mehveş, "Bildiğiniz gibi bundan 6-7 ay önce bir haber nöbeti ekibi eylemi başlatıldı ve bundan maksat şuydu. Türkiye Kürdistan'ındaki gazeteciler ile dayanışmak ve haber takibi yapabilmek. Buraya farklı kurumlardan ve illerden gazeteciler geldiler. Bu grup hem bu zaman diliminde birbiriyle iyi ilişkiler geliştirdiler hem de burada dayanışmak için geldiğimiz arkadaşlarımızla iyi ilişkiler geliştirdik ve tanıştık ki zaten tanıdıklarımız vardı, ama meslek adına farklı bir tanışma gerçekleşti. Burada yaşananları Türkiye'nin Batısına kamuoyuna aktarabilmek açısından çok önemli bir gazetecilik faaliyeti oldu. Tabii biliyorsunuz yalnızca sol ve muhalif yayın organlarına değil, çok yoğun bir şekilde medyaya baskı var ve olan bitenin farklı açılarını halka duyurmak zor oluyor" diye konuştu.

'Seyirci kalamazdık'

Özellikle Kürt basını üzerinde ciddi baskıların olduğuna dikkat çeken Mehveş, "Erişim engellemesi, tutuklamalar, hakaretler, engellemeler sürerken biz bu durumda seyirci kalamazdık. Tanıklık Günleri de aslında Haber Nöbeti'nden doğdu. Haber Nöbeti aslında sonlandı, ama Tanıklık Günleri'nde olduğu gibi hak ihlallerine uğrayan gazetecilerin seslerini duyurmak için devam ettirdiğimiz bir dayanışma var. Bundan sonra da tutuklu bulunan her gazeteci için ayrım gözetmeksizin dayanışmaya devam edeceğiz. Ben nasıl ki Çağlayan'daki benzer davaları ve tutuklu gazetecilerin haklarını savunuyorsam o zaman Diyarbakır'dakini, Gaziantep'tekini de savunmak zorundayım. Buradan arkadaşlarıma, meslektaşlarıma da seslenmek istiyorum: korkmayın, gelin dayanışmaya katılın, mesleğinizi savunun. Tutuklanan bu arkadaşların her biri gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklandılar" diye ifade etti.

'Dayanışma ağının devam etmesi gerekiyor'

Bugün Beritan'ın, Nuri'nin, Nazan'ın başına gelenin yarın Ertuğrul'un, Mehveş'in de başına gelebileceğini belirten Mehveş, "Dolayısıyla herkesi bir arada durmaya çağırıyoruz. Bu dayanışma ağının, nöbetlerin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Haber Nöbeti Ekibi kendilerine verilen Günter Wallraff Eleştirel Gazetecilik Ödülü'nü ÖGC'ye devretti. Olması gereken de buydu. ÖGC'nin Sur'da bulunan binasına yapılanları gördük, duyduk ve dayanışmak adına böyle bir şey yapıldı. Bence çok önemliydi bu, bir dayanışmanın devamlılığıydı. Gazetecilik de bunu gerektirir. Dayanışmayı ve birlikte durmayı gerektirir. Buradan tekrar tüm meslektaşlarıma bu dayanışmayı büyütme çağrısında bulunuyorum" sözlerine yer verdi.

(mm/sy)