JINHA

ANKARA - AÖHP bileşenleri ve emek ve demokrasi örgütleri Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için Eş Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in tutuklanmasını protesto etti. Kitle adına açıklama yapan muhabirimiz Duygu Erol, "Kameralarımızı kırabilirsiniz, bugün bizleri de tutuklayabilirsiniz, ancak bilincimizi ve vicdanımızı asla teslim alamazsınız! Apê Musa'dan devralınan onurlu gazetecilik anlayışına halel getirmeyeceğiz" dedi.

Ankara Özgür Haber Platformu bileşenleri ve aralarında insan hakları savunucuları, emek ve demokrasi örgütlerinin bulunduğu kitle, Yüksel Caddesi'nde bir araya gelerek, Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için Eş Genel Yayın yönetmenliği kampanyasına katılan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in tutuklanmasını protesto etti. "Gazetecilik suç değildir, Özgür Gündem ile dayanışmaya" pankartı arkasında bir araya gelen kitle adına basın açıklamasını okuyan muhabirimiz Duygu Erol, "Özgür Gündem gazetesi bugün Kürt halkı şahsında tüm ezilen halkların ve direnenlerin sesini taşıdığı için yargılanıyor! Bugün Özgür Gündem'e sahip çıkmak demek basın ve haber alma özgürlüğünü savunan herkesin hakkını savunmak demektir" şeklinde konuştu.

'Demir parmaklıklarını, köhnemiş kara duvarlarınız engel değil'

Toplumun muhalif kesimlerine dönük sistemli şekilde ortaya konan baskı, şiddet ve her türden saldırı programının bir parçası olarak Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in tutuklandığını dile getiren Duygu, "Onlar Kürt halkına dönük başlatılan kirli savaşın karanlık iç yüzünü ve buna karşı Kürt halkının kadınlarıyla, gençleriyle can ve kan bedeli yükselttiği haklı direnişi taviz vermeden halka ulaştıran Özgür Gündem gazetesinin susturulmak istenmesine sessiz kalmadılar. Dün tutuklanan sadece üç kişi değildir. Dün baskı ve tahakküme karşı dayanışma ve yaşam iradesi yargılandı. İşte onların anlayamadıkları da bu: tarihin hiçbir döneminde direnenler asılarak ve yakılarak yok edilemedi" dedi. Duygu, katliamlarla ve tutuklanmalarla yok edilmediklerini belirterek, "Yaşamı hiçbir kurşun delip geçemez! Ne demir parmaklıklarınız ne köhnemiş kara duvarlarınız yükselen dayanışmamızın önünde engel olamadı, olamayacak" diye konuştu.

'Ezilenlerin ve direnenlerin sesini taşıdığı için yargılanıyor'

"Özgür Gündem gazetesi bugün Kürt halkı şahsında tüm ezilen halkların ve direnenlerin sesini taşıdığı için yargılanıyor! Bugün Özgür Gündem'e sahip çıkmak demek basın ve haber alma özgürlüğünü savunan herkesin hakkını savunmak demektir! Bugün Özgür Gündem'in yanında olmak 'işçilerin birliği ve halkların kardeşliğini' şiarını 'sözde değil özde' hayata geçirmektir. Yani direnen Kürt halkının mücadelesine ses verirken, yer altlarında ölüme gönderilen madencilerin yanında olmak, yani sizin anlayacağınız inşaatlarda, fabrikalarda patronların kar hırsı uğruna emeği sömürülen işçilerin ve Kürt halkının yumruğunu birlikte havaya kaldırmak demektir. Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin işte bunun için tutuklandılar" diye ifade eden Duygu, tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in yalnız olmadığını dile getirdi.

'Ezilenlerin yanında olmaya devam edeceğiz'

Tek kişilik hücrede kalan Şebnem'in mesajından bir kesiti okuyan Duygu, "Biz de diyoruz ki selam olsun Şebnem Korur Ficancı'ya, Erol Önderoğlu'na ve Ahmet Nesin'e! Ve ilan ediyoruz ki halkın kayıt, kanıt ve haber hakkını savunan basın emekçileri olarak tarafız! Özellikle Cizre, Sur, Nusaybin başta olmak üzere çok zorlu koşullar altında habercilik yapmaya çalışan Özgür Gündem emekçileri şahsında Kürt gazetecilerinin, Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'in yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. Tutuklamalara, soruşturmalara ve tüm baskılar karşısında ezilenlerden taraf olmaya devam edeceklerini belirten Duygu, "Kameralarımızı kırabilirsiniz, bugün bizleri de tutuklayabilirsiniz, ancak bilincimizi ve vicdanımızı asla teslim alamazsınız! Apê Musa'dan devralınan onurlu gazetecilik anlayışına halel getirmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından sık sık, "Özgür basın susturulamaz", "İçerde, dışarıda hücreleri parçala" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.

(de-he/mg)