Sebahat Tuncel: Zafer direnen halkın olacak

15:10

JINHA

QARS - Kars’ta halk buluşmasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, AKP’nin ve Sarayın yürüttüğü savaş konseptine ilişkin, “Moralimizi asla bozmuyoruz. İnanın kıyamete kadar savaş vaat edenler tez vakit toz olup gideceklerdir. Zafer direnen bu halkın olacak” dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Kars’ta halk ile bir araya geldi. DBP İl binasında gerçekleştirilen halk buluşmasına DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arslan ve Kars İl ve İlçe eşbaşkanlarının yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı. Halk buluşmasında konuşan Sebahat, Türkiye de 7 Haziran seçimleriyle beraber başlayan sürecin siyasi darbelerle yok sayıldığını belirtti. Darbelerin bugünde devam ettiğine dikkat çeken Sebahat, buna karşı halkın mücadelesine işaret etti.

‘Türkmenleri koruyan tek güç YPG’dir’

Kürt halkının statü sahibi olmaması ve Rojava’nın düşmesi için AKP ve Cumhurbaşkanın DAİŞ'e destek verdiğini ifade eden Sebahat, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına sebep olan TIR'lardaki silahların bunun açık bir göstergesi olduğunu kaydetti. Sebahat, “İşlerine gelince Türkmen siyasetine sarılıyorlar, Rojava’da Türkmenleri de koruyan tek güç YPG’dir. Şimdi Rojava’da Türkmeni, Arabı Kürt halkıyla birlikte DAİŞ’e karşı ortak mücadele veriyor ve bu bütün dünyanın ilgisini çekiyor. İşte Türkiye’de sürdürdükleri faşizan politikalarının sebebi de bu. Dolmabahçe mutabakatını, çözüm masasını bu yüzden devirdiler” sözlerini kullandı.

‘Ölenler yoksul emekçilerin çocukları’

AKP’nin savaş konseptinin halen devam ettiğini dile getiren Sebahat, Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekirken medya aracılığıyla “Kıyamete kadar savaş” sözlerini sarf ettiğini hatırlattı. Sebahat sözlerine şöyle devam etti: “Ölen kendi oğlu ve kızı değil nasıl olsa. Kendi zararı yok bu savaşta, en azından öyle düşünüyor. Hatta kendisine rant elde etmeye çalışıyor ve daha çok zengin oluyor. Ölen yoksul emekçilerin çocukları. Tayyip, başkan olsun diye oğlunu askere göndermek istemeyen on binlerce aile var Türkiye’de. Bu savaş halkların savaşı değil, kendi iktidarını korumak kendi sarayında rahat otursunlar diye başlattıkları bir savaştır. Çocukları kendileri saraylarında rahat otursunlar diye ölen ailelerden utanacaklarına adeta bundan zevk alır hale geldiler. Faşizm böyle bir şey işte. Türkiye’ye utanmadan savaştan başka yolunun olmadığını söylüyorlar.”

‘Halkların ortak yaşamını savunuyoruz’

DBP olarak savaşa “hayır” dediklerini belirten Sebahat, ancak savaşmaktan başka bir şanslarının da olmadığını sözlerine ekledi. Sebahat, halkların ortak yaşamını savundukları için baskılarla karşı karşıya olduklarını ifade ederek, “AKP savaş politikalarına karşı biz halkların ortak yaşamını savunduğumuz için bu kadar baskıyla karşı karşıyayız. Onların faşizminin önündeki tek engel DBP ve bileşeni olduğu HDP’dir. Bu yüzden dokunulmazlıkları kaldırdılar. Yarın olası bir gözaltı ve tutuklanmanın yolunu açtılar. HDP kadınları, Kürtleri savunmasın, CHP’liler gibi biat etsin diye. Onların bilmedikleri bir şey daha var. Bizim savunuculuğunu yaptığımız gelenek direniş geleneğidir. Pir Sultan’dan Seyit Rıza ve Şêx Said’e, Mehmet Tunç’a gelen bir direniş geleneğidir. Bu halkın özgürlüğü için bedel vermekten geri durmayız. Biz bütün kazanımlarımızı büyük bir çaba ve emekle kazandık. Bu kazanımlarımızı Erdoğan’ın eline vereceğimizi zannediyorlarsa büyük bir yanılgı içindedirler” şeklinde konuştu.

‘Geri adım atmayacağız’

DBP’li belediyelere yönelik kayyum atamalarına ilişkin tartışmalara da değinen Sebahat, DBP’li belediyelerin sadece halka hizmet ettiğini kaydetti. Sebahat, son bir yıldır belediyelere gönderilen müfettişlerin eli boş döndüklerini dile getirerek, sözlerine şu şekilde sürdürdü: “Peki aynı müfettiş bir de Ankara ve İstanbul belediyelerine gitsin bakalım. Üstelik AKP hükümeti belediyelerimiz halkına hizmet yapmasın diye ellerinden geleni yapıyor. 21 belediye eş başkanımız tutuklu suçları sadece halkına hizmet ettiği için. Hakeza 30’u aşkın belediye eş başkanlarımız da görevinden uzaklaştırıldı. İkide bir yüzde 50’nin iradesinden bahsediyorlar. Biz bölgede yerel seçimlerde birçok yerde yüzde 80-90 oy aldık. bu da bir irade değil midir? Bizim belediyelerimiz tüm bu baskılara rağmen hizmet noktasında bir tek geri adım bile atmamıştır, bir tek adım bile geri atmayacağız.”

‘Yapmamız gereken yan yana durmak’

Bölgesel demokrasi açısından DBP’nin rolünün önemli olduğunu belirten Sebahat, HDP’nin ise Türkiye demokrasisi açısından aynı role sahip olduğunu ifade etti. Tüm bu saldırıların nedeninin HDP’nin ve DBP’nin barışın anahtarı olmasından dolayı gerçekleştiğini söyleyen Sebahat son olarak, “Bu yüzden yapmamız gereken şey yan yana durmaktır. Savaş politikalarına karşı yeni hamleler geliştirmektir. Moralimizi asla bozmuyoruz. İnanın kıyamete kadar savaş vaat edenler tez vakit toz olup gideceklerdir. Zafer direnen bu halkın olacak. Buna inanın. Rojava buna en güzel örnektir. Bütün insanlara direnmenin nasıl bir şey olduğunu gösterdi. Sakın umutsuzluğa kapılmayın. Kapıldığınızda yapmanız gereken tek şey yüreğinizin sesini dinlemeniz” diye belirtti.

(dc/mg)