JINHA

İZMİR - Suruç'ta Amara Kültür Merkezi'nde gerçekleşen bombalı saldırı ile hayatını kaybeden 33 kişinin yıl dönümü yaklaşırken Suruç İçin Adalet Herkes İçin Adalet kampanyası da tüm hızıyla sürüyor. İzmir'de gençlik örgütleri bu kampanya dahilinde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi.

Yaklaşık bir yıl önce SGDF öncülüğünde Kobane'ye oyuncak ve yardım malzemeleri götürmek için bir araya gelen onlarca kişiden 33'ü IŞİD'in canlı bomba saldırısı ile hayatını kaybetti. Katliamın yıl dönümü yaklaşırken yine SGDF öncülüğünde Suruç İçin Adalet Herkes İçin Adalet çalışması ve imza kampanyası başladı. Bu kampanya dahilinde ESP İzmir binasında Dev-Güç, Gençlik Muhalefeti, HDP Gençlik Meclisi, HDK Gençlik Meclisi, Kaldıraç'tan Öğrenciler, SYKP Üniversite Meclisi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu(SGDF), Öğrenci Gençlik Sendikası ( Genç-SEN), Öğrenci Kolektifleri Marksist Fikir Topluluğu, Yeni Demokrat Gençlik üye ve aktivistleri bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi.

'Onlar Kobane'nin hawar çığlığına yanıt olmak için yollara düştü'

Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan Öğrenci Kollektifleri'nden Emine Akbaba, Suruç katliamının üzerinden bir sene geçtiğini hatırlatarak, "20 Temmuz 2015 tarihinde, 33 düş yolcusunu, 33 arkadaşımızı,33 yoldaşımızı kaybettiğimiz, Suruç katliamının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiş bulunuyor. Onlar Kobane'nin hawar çığlığına yanıt olmak için yollara düştü. Gezi'nin çocukları, Kobane'ye gidiyor diyerek umudu sırt çantalarına koydu. Ve Gezi'den Kobane'ye köprü olmak isterken 33 genç yürek, yardım malzemeleri ile oyuncaklarıyla Suruç'ta 20 Temmuz sabahı AKP-IŞİD işbirliği ile katledildi" dedi.

'Suruç katliamında hedef gençliğin birleşik ve ortak mücadelesidir'

Emine, "Bu katliamda gençlik özel olarak AKP-IŞİD tarafından hedeflenmiştir. Tıpkı 16 Mart 1978'de gerçekleşen Beyazıt katliamı gibi, tıpkı Bahçelievler katliamı gibi Suruç katliamı da gençliği teslim almak, gençliğe diz çöktürmek için organize edilmiştir. Biz gençlik örgütleri olarak biliyoruz ki Suruç katliamı sadece SGDF'li dostlarımızı, SGDF'li yoldaşlarımızı hedeflememiştir. Suruç katliamında hedef SGDF olduğu kadar, Gezi'den Kobane'ye, Devrimci Gençlik Köprüsü'nden Cizre'ye bir bütün olarak gençliktir, gençliğin birleşik ve ortak mücadelesidir" diyerek bu katliamla gençlik örgütlerinin hedef alındığının altını çizdi.

Gençlik örgütlerinin taleplerini açıklayan Emine, " 'Suruç İçin Adalet, Herkes İçin Adalet' diyerek sürdüreceğimiz kampanyanın talepleri bütün gençlik örgütlerinin ortak talebidir. Suruç katliam dosyası üzerindeki gizlilik kararı kaldırılsın, Suruç katliamının sorumluları yargılansın, Suruç katliamının belgeleri açıklansın, Amed- Suruç-Ankara katliamlarının ilişkisi açıklansın" diye konuştu.

'Sesimizin ulaştığı her yerde "Suruç İçin Adalet" diyeceğiz'

Emine, Suruç katliamıyla ilgili ortaya çıkan belgelere değinerek, "Artık ortaya çıkan belgelerle de kanıtlanmış oldu ki Suruç katliamı devlet eliyle örgütlenmiş, ve bütün devlet kurumlarının çok öncesinden haberdar olduğu bir katliamdır. Suruç Kaymakamı, Suruç Valisi, Suruç Emniyeti, istihbarat örgütleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı bu katliamın birinci dereceden sorumluları arasındadır. İşte devletin bütün kurumları ile örgütlenen bu katliama karşı bizler de gençlik örgütleri olarak bütün güçlerimizi bir araya getirerek mücadele edeceğiz. Kampanya boyunca imzalar toplayacak, sokaklarda meydanlarda olacak, mücadele edecek, sesimizin ulaştığı her yerde "Suruç için Adalet" diyeceğiz. Son olarak söylemek istiyoruz ki bizler Deniz'lerin, Mahir'lerin, İbrahim'lerin yaratmış olduğu devrimci değerlerin ve devrimci geleneğin izlerini sürerek yolumuzu aydınlatıyoruz. Nasıl ki Mahir'ler, Deniz'lerin idamını engellemek için yola düştüyse, nasıl ki İbrahim Kaypakkaya, Sinan Cemgil'i ihbar edenleri kendi elleriyle sorguladıysa, bizlerde aynı devrimci dayanışma ve yoldaşlık bilinciyle hareket ediyoruz" diye kaydetti.

(mb/dk)