Şırnak'ta devletin 100 günlük manzarası - İZLENİM

09:14
İZLENİM" class="social-twitter">

JINHA

ŞIRNEX - "Operasyon bitti" açıklamalarına rağmen "sokağa çıkma yasağı" adı altında devam eden soykırım saldırılarının 100'üncü gününe girdiği Şırnak'ta, devlet hazırladığı kırmızı haritalarla halkın kente dönüşünü engellemek için günlerdir 12 mahalleyi yakıp yıkmaya devam ediyor. İş makinelerinin aralıksız çalıştığı kentte giremeyen yurttaşlar ise devletin göçertme politikalarına karşı direnişini sürdürüyor ve geri dönmek için çadırlarda bekliyor.

Halkın özyönetim talebine karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin çözümsüzlük politikaları ile topyekün savaş politikalarının devreye konulduğu Kürdistan'da, saldırılara karşı en büyük direnişin sergilendiği alanlardan biri Şırnak oldu. Devletin "Çöktürme" adı altında uygulamaya koyduğu soykırım planının uygulandığı Şırnak'ta, fiili olarak 2015 yılının Ekim ayında başlayan ve 14 Mart'ta "sokağa çıkma yasağı" adı altında resmileşen soykırım saldırıları 100 günü geride bıraktı.

Bir avuç gence on binlerce asker-polis-korucu

Toplamda 12 mahallesi bulunan ve 7'sinde özsavunma hattının kurulduğu Şırnak'ı adeta asker-polis kuşatmasına alan devlet, on binlerce askerin yanında binlerce korucuyu da mahalleleri savunma için direnişe geçen sayıları 100 ile 150 arasında değişen YPS'lilerin üzerine gönderdi. Büyük bir direnişin sergilendiği kentte devlet güçleri uzun süre zırhlı araçlardan inemedi ve ağır kayıplar verdi. Saldırıların başlamasından "20-25 günde operasyonlar biter" denildi. Ancak sonuçta Şırnak'ta bir avuç genç ağır kayıplarla devletin her türlü teknik imkânına karşı direnişi güçlendirdi.

Devlet ağır kayıplar verdi, kayıplarını gizledi

Özsavunma direniş güçlerinin olduğu Yeşilyurt, Yenimahalle, Gazipaşa, İsmetpaşa, Cumhuriyet, Dicle ve Bahçelievler Yeni mahallelerine yönelik yoğun tank, top, obüs ve havan atışlarıyla başlayan saldırılar, "her eve en az bir top mermisi değecek" taktiği ile ilerledi ve kent büyük bir yıkıma sürüklendi.

Her sokakta direniş öyküsü

NATO'nun ikinci büyük ordusu olmakla övünen TSK'nin her türlü teknolojisini kullanarak düzenlediği saldırılarda, kentin her bir sokağında ayrı bir direniş öyküsü yazıldı. Onlarca zırhlı araç ve barikatları kaldırmaya giden zırhlı kepçe imha edilirken, edinilen bilgilere göre devlet güçleri 113 kayıp verdi. Ancak, devlet "22 kayıp verdiği" açıklamaları yaptı.

Genelkurmay ayrı, hastane ayrı rakam veriyor

Şırnak Askeri Hastanesi'nden bir kaynak, 18 Mayıs'a kadar kentten 3'ü korucu 112 cenazenin çıktığını, yine 123'ü GATA'ya sevk edilen olmak üzere 476 personelin de yaralandığı bilgisini paylaştı. Yaralanmalardan 6'sının "intihara teşebbüs" olduğunu belirten kaynak, yaşanan bu durum nedeniyle kentte GATA'dan 11 psikolog ile psikiyatrın gönderildiğini de sözlerine ekledi.

Sivillerinde bulunduğu 73 cenaze

Soykırım saldırılarının 82'nci gününde saldırıların tamamlandığını belirten devlet güçleri ise "489 PKK'li etkisiz hale getirildi" iddiasında bulundu. Ancak Şırnak Devlet Hastanesi ve Silopi'deki Habur Adli Tıp Kurumu'na (ATK) kaldırılan aralarında sivillerinde bulunduğu cenaze sayısı ise 73 oldu.

'Zafer kutlaması' yaptılar, YPS 'çekildik' dedi

YPS kaynakları "Güçlerimiz büyük bir direniş sonucunda, devlet güçlerine ağır kayıplar verdirmiş ve başarı ile kentten geri çekilmiştir" açıklamasında bulundu. YPS'lilerin kentten çekilmesinin ardından ise devlet güçleri sözde zafer kutlamaları ile kentte saatlerce halkın evlerini rastgele taradı.

İntikam için kenti 'eğitim alanı' yaptılar

Devletin resmi kaynaklarının "Şırnak'ta operasyon bitti" açıklamalarının ardından ise bu defa istisnasız bütün evlerin obüs toplarıyla vurulduğu kentte büyük yıkım başladı. Adeta kentten intikam almak için harekete geçen devlet güçleri, kenti eğitimlerini yeni tamamlamış JÖH ve PÖH'ler için "meskûn mahal" eğitim alanına çevirmeye başladı. Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin Şırnak ve Nusaybin için söylediği "2 bin Jandarma Özel Harekât Askeri'ni operasyon bölgelerine takviye ettik" sözlerinden sonra mahallelerde yapılan tatbikatlarda her gün onlarca ev ve işyeri patlayıcılarla havaya uçuruldu.

Kırmızı soykırım haritası hazırlandı

Kenti "meskûn mahal" eğitimi alanına çeviren devletin, Şırnak'a ilişkin ikinci planı ise önceden hazırlanan haritalarla kentteki konutları tek tek yakıp yıkmaya girişmek oldu. 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda nöbet tutan bir korucu, askeri yetkililerin kentin büyük bir bölümünün yıkılacağını gösteren haritalar üzerinde çalıştığı bilgisini de paylaştı. Mahallelerde ikamet eden bazı koruculardan edinilen bilgiye göre; askerler kendilerine talimatın "üstten geldiğini" ve haritada "zorunlu yıkım" olarak yıkılacak yerlerin "kırmızı" renkle işaretlendiğini ifade etti.

Yurttaşlar evinde atıldı, yıkım yapıldı

Yıkımdan sadece özsavunma alanı olan 7 mahalle değil tüm kent nasibini alırken, çatışmaların çok az yaşandığı Tekser, Aydınlıkevler, Vakıfkent, Ömerköy ve Gündoğdu mahallerinde de yıkım listeleri hazırlandı. Özellikle 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na yakın olan Yeşilyurt ve Tekser mahallelerine kepçelerle giren devlet güçleri, yurttaşları evlerinden eşyalarını dahi almadan dışarı çıkararak, hiçbir açıklama yapmadan yıkıma girişti.

JÖH-PÖH şantiyesine dönüştü

Son 18 gündür iş makinelerinin mahallelerde aralıksız çalıştığı kentte, yıkımın boyutu fotoğraflarla belgelenirken, Şırnak'ın yüzde 80'e yakınının yakılıp yıkıldığı görülüyor. Kente ayrıca günlerdir TIR ve kamyonlarla beton bariyerler ve kum taşınıyor. Şantiye alanına dönüştürülen kentte giriş çıkışlara ise "güvenlik" gerekçesiyle izin verilmiyor.

Yıkım haritaları HDP ve DBP'liler için

Kentteki yıkım için hazırlanan kırmızı listede bulunan ev ve işyerlerinin büyük çoğunluğunun ise DBP ve HDP'li ailelerin ev ve işyerleri olması devletin saldırılardaki niyetini ortaya koymaya yetiyor.

Şırnaklılar topraklarını terk etmedi

Kent merkezinde bunlar yaşanırken, devlet tarafından canına ve malına kast edilerek Şırnak'tan çıkarılan on binlerce yurttaş ise sürgün politikalarını boşa çıkararak, kent çevresinde ikinci bir direniş alanı oluşturdu. Devletin Kürdistan'da "Çöktürme" adı altıda uygulamaya koyduğu soykırım saldırılarında yüz binlerce insan için göçertme öngörülüyordu. Ancak Şırnak'ta devletin bu saldırısını boşa çıkaran halk, kent çevresine yerleşerek dönüş için gün sayıyor.

Hurşit Külter gözaltına alındı 27 gündür haber yok

Şırnak'a yönelik soykırım planında, halk ve direniş bazında istediği sonucu alamayan devlet ise eski ezberine geri dönerek, 1990'lardaki faili meçhulleri hatırlatmak için evini terk etmeyen DBP İl Yöneticisi Hurşit Külter'i 27 Mayıs'ta gayri resmi kaynaklarından "gözaltına aldığını" kabul etti, ancak resmi olarak kabul etmedi.

Tanıkların ifadeleriyle de Hurşit'in 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda olduğu ortaya çıkmasına rağmen, devlet 27 gündür gözaltına aldığını kabul etmiyor. Devlet Hurşit şahsında Kürdistan'da gözaltında kayıpların hatırlatmasını yaparak kıramadığı direnişi, korku iklimi ile yıkmaya çalışıyor.

(ekip/dk)