Deniz Yeşilyurt/JINHA

MINBIC - DAİŞ çetesinin zulmü altında 2,5 yıl geçiren Ebû Museffah köyü meclis savaşçıları tarafından özgürleştirilirken, bu duruma en çok sevinen kadınlardan Hamide Abdullah, çeteler tarafından katledilen oğlunun intikamının alındığını belirterek, "Öfkem acımdan daha büyük" diyor.

DAİŞ çetelerinin işgali altındaki Minbic'in kurtarılmasına dönük Minbic Askeri Meclisi tarafından başlatılan "Komutan Faysal Ebû Leyla Operasyonu" tüm hızıyla sürerken, hamle kapsamında özgürleştirilen Ebû Museffah köyüne gittik. DAİŞ çetesinin zulmü altında 2,5 yıl yaşayan Ebû Museffah köyünde halkın acılarını, öfkelerini, korkularını ve kurtuluş sevinçlerini dinledik. Köylerinin özgürleştirilmesiyle savaşçıları dualarla köyün girişinde karşılayan Semiha Muhammed, bu köyde doğmuş ve büyümüş. Zenginlik içinde bir yaşamı olmasa da ayakları üzerinde durabilmeyi başarmış bir kadın. DAİŞ çeteleri köylerini işgal edince diğer köy halkı gibi Semiha'da birçok zorlukla karşı karşıya kalmış. Çetelerin işgali ile birlikte hayatlarına birçok yasağın girdiğini kaydeden Semiha, "Ekmek fiyatında büyük bir artış yaşanırken, geçimimizi sağlamak için topladığımız zeytinlere de vergi adı altında el konuldu. Yaşamımız zindana çevrilmişti" diye belirtti.

'Öfkem acımdan daha büyük'

Kadınlardan Hamide Abdullah ise bir yandan köylerini özgürleştiren meclis savaşçılarına dua ederken, öte yandan da DAİŞ'in zulmünü anlatmaya başlıyor. Meclis savaşçıları için, "Allah çocuklarımızı korusun hep yollarını açık etsin" diyen Hamide'ye göre, meclis savaşçıları sadece onları kurtarmamış ona göre evladının öcünü de almış. Bir oğlu DAİŞ tarafından katledilen Hamide, "Bundan 10 ay önce oğlum DAİŞ tarafından esir alınarak kafası kesildi. Çok acı çektim ve halen çekmeye devam ediyorum ama öfkem çektiğim acıdan daha büyük" diye belirtti.

'Kız çocuklarımızı zorla aldılar'

Bu esnada dikkat çekici bir durum ise genç bir kadının oturduğu sokakta çocuğunu rahat bir şekilde emzirmesi. Bu durum köy halkının neolitik geleneklere bağlı bir halk olduklarını ve analık kutsiyetini gözler önüne serdiklerini gösteriyor. Bu sırada Hamide, çete zulmünü anlatmaya devam ediyor: çeteler köyümüze ilk geldiklerinde 'kızlarınızı vereceksiniz' dediler bizde kabul etmedik. Akşam saatlerinde 7-8 araçla köye gelip kız çocuklarımızı zorla aldılar. Daha kötüsü o kızlarımızı her hafta başka bir DAİŞ'liye verdiler. Şimdi bile çocuklarımız kara giyinen sakalı olan birini görünce korkuyorlar" dedi.
Çete zulmünden kurtuldukları için çok mutlu olduklarını belirten köy halkı, kötü günlerin artık geride kaldığını söyledi.

(mg)