JINHA

İSTANBUL- LGBTİ Onur Haftası kapsamında Homo/Transfobik saldırılara karşı düzenlenen öz savunma atölyesinde LGBTİ bireyler, ''Homo/Transfobik saldırı, linç ve cinayetler karşısında çaresiz değiliz. Öncelikle bireysel olarak bu saldırılar karşısında dimdik ayakta durmanın ve bunları bertaraf etmenin tekniklerini keşfedip üzerinde çalışarak güçlenmeliyiz'' dedi.

24. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası programı kapsamında Homo / Transfobik saldırılara karşı özsavunma atölyesi düzenlendi. Beyoğlu Tarlabaşı’nda düzenlenen etkinlikte, LGBTİ+bireylere yönelik şiddete karşı bir savunma biçimi olarak düzenlenen atölyede öncelikle öz savunmanın evrensel tarihinden bahsedildi. Atölyede erk şiddete dikkat çekilerek, teorikten pratiğe doğru bir sunum yapıldı. Sunum süresince saldırgan kişilerin belirgin tutum ve davranışlarına ilişkin bilgilendirme yapıldı. Savunma amaçlı yapılması önerilen spor dalları anlatılırken fiziksel duruş biçimleri üzerine pratikler gerçekleştirildi. Atölye'de özellikle toplumsal eylemlerde karşılaşılan şiddete karşı yapılması gerekenler üzerinde duruldu. Atölyenin ikinci bölümünde katılımcılar ikili gruplar halinde eşleşerek savunma pratikleri yaptı.

'Şiddet kişiye yöneldiğinde savunma yapabilmeli'

Sunumu gerçekleştiren Çağıl Ömerbaş, günümüzde erkek şiddetinin hızla arttığını insanların ne kadar pasifize ya da ne kadar barışçıl olurlarsa olsunlar bir şekilde şiddetin onları bulduğunu belirtti. Özsavunma konusunda herkesin eğitimli olması gerektiğini söyleyen Çağıl, ''Önemli hassas noktalardan biri şu ki burada amacımız hayatta kalmak bir insanı yok etmekten bir mekanı basmaktan bahsetmiyorum tabi ki. Bunlar bize yöneldiğinde kendimizi savunabilmekten bahsediyorum. Pin pon oynamak dahi insana bir refleks kazandırıyor ve kendini geliştirmesini sağlıyor. Bunu daha ileriye taşımak isteyenler ise savunma amaçlı olarak boks ve güreş gibi sporlara yönelebilirler'' dedi.

(nö/dc)