'Mültecilerin geçişini değil savaşları durdurun!'
13:50
JINHA
İZMİR - Dünya Mülteciler Günü nedeniyle bir araya gelen sivil toplum örgütleri, mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, asıl sorunun göç değil savaşlar olduğu belirtilerek, "Mültecilerin geçişini değil savaşları durdurun!" çağrısında bulundu.
İzmir Basmane Hatuniye Camii önünde biraraya gelen sivil toplum örgütleri, Dünya Mülteciler Günü basın açıklaması yaptı. Türkçe, Kürtçe ve Arapça, "Mülteciler için insanca yaşam hakkı" yazılı pankartının açıldığı açıklamada, "Savaşları durdurun", Mülteciler hoşgeldiniz, bu ülke sizin eviniz", "Misafir değil mülteci" dövizleri ve sınırlardan geçiş yapan insanların fotoğrafları taşındı. Açıklamada konuşan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzi, başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok kentiyle aynı anda insan hakları savunucuları olarak mültecilerle dayanışmak, devletlere ve uluslararası örgütlere mültecilerle ilgili sorumluluklarını hatırlatmak için sokakta olduklarını vurguladı. Cem ayrıca, "Dünyada her yıl giderek daha çok insan, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Savaşlar ve savaşların getirdiği ekonomik krizler insanların ülkelerini terk etmesindeki en önemli faktörler. Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre, 2016 yılında 60 milyona yakın insan yerinden edilmiş durumda" diye belirtti.
Yaklaşık 3 milyon insana kapılarını açan Türkiye'de ise savaşın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala mültecilere, mülteci statüsü verilmediğine dikkat çeken Cem, son olarak şunları belirtti:
"Türkiye'deki mülteciler, 'Geçici Koruma Kapsamıyla' belirsizlik içinde ve gelecek korkusu ile yaşıyor. Bir milyon mülteci güvencesiz ve ucuz emek gücü olarak çalışma yaşamında her bakımdan sömürülmektedir. Bu sömürü çarkına okula gidemeyen ve çalışmak zorunda kalan yüz binlerce mülteci çocuk da dahil olmaktadır. Derme çatma çadırlarda ya da harabe olarak nitelendirilecek evlerde üstelik yüksek kira bedelleri ile barınmaya çalışan mültecilerin sağlık ve eğitim hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar vardır. Asıl sorun göç değil savaşlardır. Göçü bir trajediye dönüştüren savaşlardır. Savaşları durdurmadan göçü sosyal ve siyasal olarak kontrol etmek imkansızdır. Bize düşen savaştan ve zulümden kaçan bu insanlarla dayanışmak; onlara koşulsuz olarak 'Hoşgeldiniz' demektir."
(öö/mg)