Habibe Eren/JINHA

ANKARA - "Karanlığa teslim olmuyoruz" sloganıyla birçok lisede başlayan isyanla şu ana kadar 400'e yakın lise gericiliğe, yobazlığa ve eşitsizliğe karşı bildiri yayınladı. Mücadelenin bildiriyle sınırlı kalmayacağının altını çizen öğrenciler, "Biz gençler yeni geldik ve karanlığa teslim olmaya hiç niyetimiz yok. Biz bu oyunu bizzat biz bozacağız" dedi.

Türkiye'nin köklü eğitim kurumlarından İstanbul Erkek Lisesi'nde başlayan başkaldırı, Galatasaray Lisesi, Vefa Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Notre Dame de Sion Lisesi ve bazı diğer liselerin ardından İstanbul Bakırköy Anadolu Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi ve Beyoğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinin de yayınladıkları bildiri ve protestolarla devam etti. Şu ana kadar Türkiye genelinde 400'ü aşkın lise gericiliğe, karanlığa ve baskıya karşı, "Karanlığa teslim olmuyoruz" diyerek bildiri yayınladı. Ayrıca bildiri yayınlayan okulların içinde İmam Hatip Liseleri de var.

'Bu oyunu biz bozacağız'

Şu ana kadar 400'e yakın lisenin yayınladığı bildiride ortak dilekler şöyle dile: "Ülkemiz gerici bir işgal altında çırpınıyor. Öyle bir işgal ki, bu zihniyet hayatımızın her noktasına utanmadan, korkmadan nüfuz ediyor. İş yerlerinden evlere, evlerden sokaklara, sokaklardan okullara, karanlık her tarafımızı sarmış durumda. Gericiler okullarımızda bizi yozlaştırmaya çalışıyor, tüm namlularını umutlarımıza tutuyor ancak bilmeleri gereken bir şey var. Biz gençler yeni geldik ve karanlığa teslim olmaya hiç niyetimiz yok. Bu oyunu bizzat biz bozacağız."

'Biz Gezi'yi yaşayan çocuklarız'

Lise öğrencisi Kaldıraç okuru Ekin Su Gündoğan, "Biz geziyi yaşayan çocuklarız. Gezide büyüdük. Süreç çok zor bizim için. Kürdistan bölgesinde olağanüstü hal ilan edilmiş durumda. Onun dışında liselilere çok baskı var. Bu durum gezinin bilinciyle ortaya çıkmış bir durum. Liseliler çok bilinçli bir şekilde içinde bulunduğu duruma tepki gösteriyor. Türkiye giderek bir iç savaşa sürükleniyor. İnsanlar kutuplaştırılıyor. Kürdistan'da insanlar katlediliyor. Batıda ise milliyetçilik safsatası insanlara zorla empoze ettiriliyor" ifadelerini kullandı.

'Beden eğitimi derslerine kadar bir yozlaştırma var'

Eğitim sistemindeki bozuklukların, ezberci eğitim sistemin ve tarih derslerinde dayatılan gerçek dışı olaylara, liselilerin isyan ettiğini söyleyen Ekin, "Bilimsel olmayan bir eğitim var. Beden eğitimi derslerine kadar bizi yozlaştırmaya çalışıyor. Bu bildiriler de bu durumun patlamasıdır. Liseliler Gezi'yi gördü bugün olan olayları gördü ve bu şekilde bir patlama oldu" dedi.

'Karanlığa sırtını dönenleri selamlıyoruz'

Bildiri yayınlayan ilk lisenin İstanbul Erkek Lisesi olduğunu hatırlatan Ekin, konuşmasının sonunda şunları belirtti: "Orada ki yandaş müdürün kız öğrencilere, 'etek giyemezsiniz' demesi bu bildirinin yayınlanmasına neden oldu. Daha sonra diğer liseler sorunlarını yazmaya başladılar. Okullarında ki gericilikleri yobazlıkları kaleme aldılar. Bizde bulunduğumuz okullarda sorunlarımızı ele alan bildiriler yazdık. İnsanlarla birebir görüşerek insanları haberdar etmeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz mahallelerde pankartlar asıyoruz. Karanlığa sırtını dönenleri selamladığımız pankartlar asıyoruz."

'Tayyip Erdoğan'ın Gezi'den ne kadar korktuğunu biliyoruz'

Devrimci Liseliler Birliği üyesi Faruk Nafız Çamlıbel Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Işıl Polat, öncelikle Tayyip Erdoğan'ın geziden ne kadar korktuğunu bildiklerini belirterek, gezi parkını sabote etmek için elinden gelen her şeyi yaptığını ifade etti. Şu anda liselilerde yaşanan hareketliliği geziye bağlayıp süreci baltalamaya çalıştıklarını dile getiren Işıl, "Tekrar bir gezinin yaratılmasından korkuyorlar. Bir algı operasyonu yaratıp halkın algısını farklı şekilde çekmeye çalışılıyor" dedi.

'Liselerdeki hareketlilik yeni bir hareketin başlangıcı olabilir'

Liselerde yaşanan bu hareketlenmenin ilk başta doğallında geliştiğini ancak daha sonra örgütlenen bir yapıya dönüştüğünü vurgulayan Işıl, "Şu anki hareketlenme yeni bir akımın yeni bir hareketin başlangıcı olabilir. Çünkü liseliler 'ağaç yaşken eğilir' mantığıyla yetiştiriliyor. Bu yüzden liselileri daha çok elinde tutmaya çalışıyor iktidar, bu hareketinde engellenmesi için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Liselerde gericileşme, fırsat eşitsizliği ve eğitimde ticarileştirme son zamanlarda ciddi boyutlara ulaştı. Bunlar son raddeleriydi liselilerin. İlerici öğretmenlerin sürülmesi, ilerici öğrencilerin hedef haline getirilmesi ve din merkezli eğitimin artırılması bu hareketi başlatan şeyler oldu" dedi.

'Mücadelemiz bildiriyle sınırlı kalmayacak'

Okullarda örgütlü öğrenciler olarak söyleşiler düzenlediklerini, kendi okullarında bu hareketin öncülüğünü yapmaya çalıştıklarına dikkat çeken Işıl, şöyle devam etti: "Okullarımızda çalışmalar yürütüyoruz. Bildiriler yayınlandı ama bunu bir de pratiğe dökmek gerekiyor. Bildiri yayınlayan öğrencilerle iletişime geçmeye çalışıyoruz. Bu hareketi nasıl ileriye götürebiliriz nasıl canlandırabiliriz. Sadece bildiride kalmamasını istediğimiz için bu yönlü çalışmalar yapıyoruz. Okullar özelleştirilerek, öğrencilerin müşteri konumuna konulmasına, gerici, cinsiyetçi eğitime karşı devlete sırtını dön diyoruz. Aynı zamanda bildiri yayınlayan tüm liselileri selamlıyoruz."

(mc/mg)