JINHA

WAN - İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi'nde yurttaşların evlerine ait bahçelerin ve bahçelerdeki ağaçların dozerler eşliğinde polislerce kökünden sökülmesine tepki gösteren kadınlar, "Toprağımızı terk etmemiz için devletin ağaçlarımıza dönük yaptığı saldırı bilinçlidir. Çünkü insansızlaştırmak, yok etmek istiyorlar bu toprakları. Ama şunu iyi bilsinler toprağımızı asla bırakmayacağız" dedi.

Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi'nde 30 Mayıs günü meydana gelen patlama sonucunda iki polis yaşamını yitirirken bir poliste ağır yaralı olarak hastanede tedavi altına alınmıştı. Yaşanan çatışma sonrası mahalleyi ablukaya alan polis, yurttaşlara ait evlerin bahçe duvarlarını dozerlerle talan ederken, çok sayıda meyve ağacını ise kökünden söktü. Bahçedeki ceviz ağaçlarıyla aynı yaşta olduğunu söyleyen bahçe sahibi Narinç Yıldız, "Bahçeyi ektiğim ağaçlara gözümün nuru gibi bakıyordum. Eskiden burası bomboş bir araziydi. Büyük emek vererek bahçeye meyve ağacı diktim. Bin bir zorlukla kadın başıma su getirip bahçemi suluyordum. Her bir ağacıma ayrı bir önem veriyordum. Son birkaç yıl içinde yetişen meyvelerini hem aileme, hem de komşularıma yolluyordum. Günün büyük bir bölümünü bahçede geçiriyordum" diye konuştu.

'Ağaçları bile terör ilan ettiler'

Patlamanın yaşandığı gün onlarca polisin evin etrafını sararak, tehditler savurduklarını söyleyen Narinç, "O gün sabahın erken saatlerinde evimizin etrafını saran polisler çok öfkeliydi. Korktuğumuz için evden dışarı bile çıkamadık. Getirdikleri dozerler eşliğinde bahçe duvarlarını yerle bir ettiler. Tandır evi, yine bize ait olan kümes ve odunluk dozerlerle yıkıldı" şeklinde yaşananları özetledi. Polislerin ağaçlara olan öfkesine bir türlü anlam vermediğini belirten Narinç, bahçe tahrip edildikten sonra evden çıkmak istemediğini kaydetti. Narinç, "Devletin Kürt halkının ağacına bile tahammülü yok. Bize yaşatılanlar sadece zulümdür. Şimdi evlerinde rahatça oturup terör ilan ettikleri ağaçlara yaptıkları katliamı düşünüp gülüyorlardır. Allah bu zulmü kabul etmesin" diye tepkisini dile getirdi.

'Manevi bir çöküntü yaşıyorum'

Yıllarca verdiği emeğin kökünden sökülmesine tepki gösteren Halise Yıldız ise, "Bahçemde ceviz, armut, erik ve daha sayamadığım bir sürü ağaç vardı. Yaz boyunca ağaçların gölgesinde otururduk. Komşularla birlikte semaver yakarak güzel sohbetler eşliğinde çaylarımızı yudumlardık. Öyle ki gün boyunca mahalledeki çocuklar zarar vermesin diye nöbet tutardım. Büyük bir manevi çöküntü yaşıyorum" şeklinde konuştu.

'Toprağımızı asla bırakmayacağız'

Devletin Kürdistan'da bir tek ağaca bile tahammül edemediğine işaret eden Halise, "Yaşayan tüm canlılara karşı devlet büyük bir katliam yapıyor. Bunlar neden yapılıyor bize? Ağaçlarımı bu şekilde yerde görünce içim parçalanıyor. Toprağımızı terk etmemiz için devletin ağaçlarımıza dönük yaptığı saldırı bilinçlidir. Çünkü insansızlaştırmak, yok etmek istiyorlar bu toprakları. Ama şunu iyi bilsinler toprağımızı asla bırakmayacağız" sözleriyle tepki gösterdi.

Halise, son olarak duyarlı yurttaşların ve STK'ların bahçelerini onarmaları ve yeşillendirmesi için dayanışma çağrısında bulundu.

(htk-hk/dc/dk)