JINHA

AMED - Suruç katliamının yıldönümüne bir ay kala SGDF üyeleri yaşanan katliama tepki göstermek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan SGDF üyesi Şara Akıncı, yaşanan katliamların katillerini çok iyi bildiklerini ve unutturulmak istenen katliamı asla unutturmayacaklarını vurguladı.

SGDF üyelerinin 20 Temmuz 2013 tarihinde Kobanê'nin inşa sürecine destek olmak ve halkla dayanışma amacıyla gittiği Suruç'ta katledilmesine ilişkin katliamın 11'inci ayında SGDF tarafından katliamı unutturmamak adına Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç için adalet Tahir Elçi için adalet" pankartları açılırken sık sık "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç'u unutma unutturma" sloganları atıldı. Basın açıklamasını okuyan SGDF üyesi Şara Akıncı, Suruç'ta dünyanın en güzel 33 çocuğunu katledilmesine dikkat çekerek, yaşanan katliamla yeni bir savaşın başlangıcının gerçekleştiğini söyledi.

'Ortak katil AKP ve Saray rejimidir'

Suruç'un ardından Ankara, İstanbul ve hemen hemen Kürdistan'ın tüm kentlerinde katliamların hayata geçirildiğine vurgu yapan Şara, katliam politikası kapsamında binlerce insanın katledildiğini ve binlerce şehrin talan edildiğini belirtti. Ortaya çıkan belgelerle devletin en üst düzeylerine kadar herkesin katliamdan haberdar olduğunun altını çizen Şara, yaşanan katliamların siyasi iktidarların ve DAİŞ çetelerinin ortak katliamı olarak gördüklerini kaydetti. Şara, "Bizler SGDF olarak, bu adaletsizliğe karşı 'Suruç için adalet herkes için adalet' diyerek büyük bir adalet mücadelesini başlatmış bulunuyoruz. Biliyoruz ki bu adalet arayışımız ancak ve ancak diğer adalet arayışçılarıyla birleşirse başarılı olabilir. Çünkü katillerimiz ortaktır. Tahir Elçi'nin uğurlandığı yerdeyiz. Ömrü boyunca adalet için mücadele eden ve halklara adalet isteyen Tahir Elçi, Suruç'ta bizleri katledenler tarafından katledilmiştir. Tahir Elçi yaşadığı kente sahip çıkarken, kentlerimizi yerle bir eden sömürgeciler en alçak yöntemlerle Tahir Elçi'yi hedef almışlardır. Aradan geçen zamana rağmen Tahir Elçi'yi vuranlar, katliamı gerçekleştirenler aydınlatılmıyor. Katiller tıpkı Suruç'ta olduğu gibi Tahir Elçi katliamında da bizleri sorumlu tutmak istiyor. Dosya ne kadar karartılmak istenirse istensin katilim AKP-Saray rejimi olduğunu biliyoruz" dedi.

Adalet arayışları için taleplerini sıralayan Şara, şöyle devam etti:

*Suruç katliam dosyası üzerindeki gizlilik kararı kaldırılsın

*Suruç katliamının sorumluları yargılansın

*Suruç katliamının belgeleri açıklansın

*Amed, Suruç, Ankara katliamları aydınlatılsın."

'Halkların birlikteliğini hazmedemeyenler katliamlar yaptı'

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, İnsan Hakları Anıtı önünde yine adalet haykırışı için bir araya geldiklerini söyleyerek, Suruç katliamıyla karanlık günlerin temelinin atıldığını kaydetti. Darbe hazırlığına başlayanların Suruç katliamıyla savaşı başlattıklarını söyleyen Meral, 7 Haziran öncesinden savaş kararı alanların Suruç katliamını bahane olarak kullandığını ifade etti. Meral, "Suruç katliamında birçok amaç bir aradaydı. Suruç'a giden gençler umutlarıyla oraya gittiler. Halkların birlikteliğini hazmedemeyenler tarafından katliamlar yapılmıştır. Suruç katliamında hala hukuk tarafından tek bir adım atılmadı" dedi.

'Biran önce herkes adalet diye haykırmalıdır'

Az sayıda yapılan basın açıklamalarına dahi onlarca polisin yığıldığını ancak Suruç'ta yapılan basın açıklamasında tek bir polis olmadığını hatırlatan Meral, 33 gencin katledilmesinin neden engellenmediğinin kafalarda soru işareti olarak kaldığını belirtti. Yaşanan katliamların MİT ortaklığıyla gerçekleştiğinin açığa çıktığını kaydeden Meral, bir cinayetin ve katillerin ortaya çıkarılmamasının tek nedeninin katliamların üzerinin kapatılması için çaba gösterenlerin eliyle yapıldığından kaynaklandığını söyledi. Atalay Filiz'in dahi 1 hafta arandığını ardından bulunduğunu ve selfieler çekildiğine dikkat çeken Meral, 3 kişiyi katleden bir kişinin bulunduğunu ancak 33 kişiyi katledenlerin bulunmamasının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Meral, "Gerilla, asker ve kimsenin ölmemesi için bir an önce herkes adalet diye haykırmalıdır" diye kaydetti.

(be-mm/dk)