'Mülteciler sorunu kazanç kapısı haline getiriliyor'

09:04

Dilan Babat/JINHA

WAN - Yaşanan savaşlardan kaynaklı kendi topraklarını bırakmak zorunda kalan mülteciler savaşın verdiği travmanın yanı sıra geldikleri ülkelerde hak ihlalleri yaşarken, İHD Van Şube Sekreteri Özlem Altun, "Avrupa Birliği Türkiye ile bu sorunları çözeceğine bu durumu pazarlıklı durum haline getirmiştir" dedi.

Suriye'deki iç savaştan kaçarak farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan mülteciler, zorlu şartlarda yaşamak ile yüz yüze kalıyor. Avrupa ülkelerine gitmek isteyen mülteciler, kaçak yolları tercih ettikleri için birçok can kaybı yaşanırken, Kürdistan ve Türkiye de kalan mülteciler de sokaklarda yaşam savaşı veriyor. Ucuz iş gücü ile çalıştırılan mülteciler emeklerinin karşılığını alamazken, birçok mülteci de dilenciliği seçiyor. Ara sokaklarda yaşamaya çalışan mülteciler bütün anayasal haklardan mahrum olarak kendi hayatlarını sürdürmeye çalışırken, Ege Denizi'nde yaşanan ve Alan bebeğin ölümüne neden olan kaçak yollardan gitmek zorunda kalan mültecilerin durumunu İnsan Hakları Derneği Van Şube Sekreteri Özlem Altun değerlendirdi.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde zulüm gören herkesin başka ülkelere sığınma hakkı olduğunu belirten Özlem, bu hakkın hiçbir ülke tarafından mültecilere verilmediğini kaydetti. Özlem, "Avrupa ülkeleri mültecilerin en temel insani haklarını pazarlık konusu yaparak ötekileştirdiğini basından takip ediyoruz. Sınır noktalarında mültecilerin çekmiş olduğu zorluklar ile karşı karşıya kalınıyor. Örnek olarak Macaristan sınırlarında bir baba ve oğlunun sınırı geçmek isterken bir gazeteci tarafından nasıl öfkeyle çelme taktığını hepimiz medyalarda ve televizyonlardan şahit olduk" diye konuştu.

'Dünyadaki mülteci nüfusunun yüzde 50,8'i kadınlar'

Mülteciler konusunda hukuki düzenlemelerde ülkelerin yetersiz kaldığını dile getiren Özlem, mültecilerin insani ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını ve bundan en çok kadın ile çocukların etkilendiğinin altını çizdi. Özlem, "Birleşmiş Milletler Yüksek komiserliğinin verilerine göre dünyadaki mülteci nüfusu yüzde 50,8'i kadınlar oluşturuyor ve bu kadınlar çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Göç yolunda kadınların sadece kendi sorumluklarını değil çocuklarının da sorumluğunu üstleniyorlar. İŞİD vahşetinden en çok etkilenen ve zarar gören kadınlar oluyor. Rojava, Suriye ve Şengal de esir edilen kadınlar köleleştirip gerici zihniyet tarafından ganimet olarak görülüyor. Kadınlar köle pazarında insan onuru hiçe sayılarak pazarlanıp istismara uğruyor. Buda yetmiyor gibi vahşice katlediliyorlar" ifadelerinde bulundu.

'Suriye den gelen 1 milyon 800 bin mülteci var'

Türkiye verilerine göre 1 milyon 800 bin mültecinin Suriye'den göç ettiğini söyleyen Özlem, Türkiye'nin hukuki ve teknik anlamda yetersiz kaldığını kaydetti. Yaşanan yoğun süreçten kaynaklı Van'da da mülteci sayısının giderek fazlalaştığını dile getiren Özlem, mültecilerin bir kısmının kendi imkanlarıyla yaşamaya çalıştığını diğerlerinin ise Van Büyükşehir Belediye bünyesinde konteynır kentlerde yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını belirtti. Özlem,"Her gün binlerce mülteci Türkiye'ye giriş yapıyor. Savaşın getirdiği travmalar kendini göstermeye başlarken, bunun yanı sıra hiç bilmedikleri ülkede gerek sosyolojik gerek ekonomik ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Türkiye'deki mültecilerin durumu insani değerlere yakışmayacak şekilde kazanç kapısına dönüştürülüyor" diye konuştu

'Mülteci sorunu pazarlıklı hale getirilmiştir'

Savaşlardan kaçarken daha iyi koşullarda yaşamak isteyen mültecilerin Avrupa ülkelerine gitmek isterken güvensiz bir şekilde denizlerde yaşamlarının son bulduğunu hatırlatan Özlem, bunun yanında kız çocuklarının para karşılığında satıldığını ve yaşamlarını sürdürmek isteyen çocukların katledildiğini ifade etti. Özlem, "İnsan hakları raporlarında15 yaşındaki ihsan Zavur, Kevser Sarmano ve 25 yaşındaki Middi Hasan para karşılığında kuma olarak satılmış ve dayanamayıp intihar etmişlerdi. Çalışma hayatlarına giren mülteciler ölüm ile karşı karşıya kalıyor. Buna örnek verirsek, 16 yaşlarında iki mülteci çocuk çalıştıkları hurdacı tarafından katledilmiştir. Avrupa Birliği, Türkiye ile bu sorunları çözeceğine bu durumu pazarlıklı durum haline getirmiştir" dedi.

' Türkiye'deki halk da mülteci durumuna düşmüştür'

Türkiye 'de yaşanan ablukalardan dolayı halkın kendi ülkelerinde mülteci konumuna geldiğine değinen Özlem, "Türkiye'de çatışmalı süreçlerin başlaması ile birlikte halk mülteci durumuna düşmüştür. Sivil ölümler gerçekleşmiş, halk evlerine dönmek istedikleri zaman evleri harabe şekilde görmüş ve çadır kurmalarına dahi izin verilmemiştir. Halk başka yerlere göç etmek zorunda kalıyor" şeklinde konuştu.

Özlem son olarak da daha fazla insan hakkı ihlallerinin yaşanmamasını, mültecilerin mağduriyetinin giderilmesini ve çözümlerin bulunmasını isteyerek, yaşanılan olaylarda insan hakları ihlallerinin son bulmasını dilediklerini belirtti.

(ng/dc/sy)