'Sur'un korunması beklenirken yıkım başladı'

16:46

JINHA

AMED- 'Suriçi'ni Koruma' paneli devam ederken, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Alan Yönetimi Başkanı Nevin Soyukaya, kuşatmalarla Sur'un yerle bir edildiğini belirterek, "Sur'un yeniden imar edilmesi beklenirken kepçelerle sokak ve kent dokusunu tahrip edilmesi ile yıkım başladı" dedi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 Aralık tarihinde ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı'nın ardından binlerce yıllık ilçeye karşı yıkım devam ederken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alan Yönetimi öncülüğünde 'Suriçi'ni Koruma' isimli panel düzenlendi. İlk oturumda Alan Yönetimi Başkanı Nevin Soyukaya, Sur'un mevcut durumu ve tespit ve zorluklarını anlattı. Sur'un tarih, kültür, çok kimlik ve dillere sahip bir ilçe olduğuna dikkat çeken Nevin "İnsanlık tarihi açısından önemlidir. Dünyadaki ender şehirlerden biridir. Yaşamından hiç canlılık kaybetmeyen Sur günümüze kadar heyecanını sürdürmüştür" dedi.

'Sokak ve kent dokusu tahrip edildi'

1980'li yıllardan 2000'li yıllara kadar Sur'un gelişimine ilişkin bilgiler veren Nevin, Sur'daki tarihi yerlerin gördüğü hasarlara dikkat çekerek yıkım öncesi ve sonrasını fotoğraflarla görselli sunumunu yaptı. Sur'un UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girme sürecini anlatan Nevin, kuşatmalarla Sur'un yerle bir edildiğini belirterek, "Sur'un yeniden imar edilmesi beklenirken kepçeler ile sokak ve kent dokusunu tahrip edilmesi ile yıkım başladı. Yapılardan iz bırakılmadı, yok edildi. Herkes alana girebiliyor ama Sur ve Büyükşehir Belediyesi alana giremiyor. Alan yönetimi olarak defalarca ilgili kurumlara alana girmek için başvurularda bulunduk yalnız hiçbir şekilde giremedik. 25 bin insanın göç etmek zorunda kaldığı alan yıkıldı" dedi.

'Çatışmalı kentler ve koruma' başlıklı ikinci oturumda da Mimar Restoratör Zeynep Ahunbay, 'Çatışma sonrası kentlerde koruma uygulamaları' noktasında sunum yaptı. 2'nci Dünya Savaşı ile sunumuna başlayan Zeynep, bu süreçte Kürdistan'da yaşanan yıkımların geçmişte Almanya'da yaşatıldığını kaydetti. Zeynep, yıkım sonrasında tarihi dokunun ve yıkımları restore etmek için tarihi doku bozulmadan 5 yıl boyunca çalışma yürütüldüğünü kaydetti. Eski Yugoslavya'da Tito sonrası dönemde yaşanan çatışmalardan örnekler veren Zeynep, kültürel mirasların büyük zarar gördüğünü ve insani kayıpların travmalara neden olduğunu belirtti. Yaşanan savaş ve yıkıntıların Diyarbakır'da da aynı olduğunu söyleyen Zeynep, Diyarbakır'da da tarihi doku değişmeden aynı şekilde restore edilmesi gerektiğini vurguladı.

Doç. Dr. Zeynep Gül Ünal da 'Tarihi dokuda acil durum yönetimi ve koruma' üzerine sunum gerçekleştirdi. 15 kültür mirası alanında ciddi sorunların yaşandığını dile getiren Zeynep, tarihi dokunun koruması noktasında çalışanların bu tür olaylara titizlikle yaklaşması gerektiğini aktardı.

İsviçre'den gelen Sınır tanımayan Restoratör Andreas Heymowski ise 'Çatışma sonrası koruma uygulamalarında yerelle ilişki ve finans çözümleri' konulu sunumunu gerçekleştirdi. Andreas, 20 yıl önce eski Yugoslavya'da restore çalışmalarına katıldığını kaydederek, varoluşlarının nedeninin eski Yugoslavya'da yaşanan savaş ve yıkım olduğunu belirtti. Sınır tanımayan korumacılar hakkında bilgi veren Andreas, yapıların korunması ve müzelerin nasıl ele alınması noktasında, en başından mirasa tanık olanları bulduklarını, soyut miras üzerine çalışmalar yürüttüklerini ve mimariyi korumayı hedef alan bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Andreas, yaptıkları çalışmaları hazırladıkları video yardımıyla sürdürdü.

Panel soru ve cevaplar eşliğinde devam etti.

(be-mm/gc)