Ruken Tuncel/JINHA

İSTANBUL- Üzerine verilen bir ifade doğrultusunda 13 yıl aradan sonra tutuklanan Sennur Güven cezaevinde 'intihar' etti. Sennur'un avukatı Efkan Bolaç, ölümden cezaevi müdüründen, AYM'ye kadar tüm yetkilerin sorumlu olduğunu söyledi.

İstanbul'da 'Demokratik Liseler İçin Mücadele Komitesi' adlı yasal bir öğrenci birliğine 2001 yılında yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan bir kişinin, "O bizim Şişli bölgesi sorumlumuzdu" diye ifade vermesi sonucu gözaltına alınan ve ardından tutuklanıp Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevine gönderilen Sennur Güven cezaevinde "intihar"etti. İnanç Yamaç adlı kişinin hakkında verdiği ifade doğrultusunda 13 yıl aradan sonra tutuklanan Sennur, 6 yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Çölyak, diyabet ve bipolar bozukluk gibi birçok sağlık sorunu olmasına ve avukatların itirazına rağmen Sennur cezaevinde tutuldu.

19 aydır tutuklu olan Sennur'un Avukatı Efkan Bolaç, Sennur'un ölümünün "intihar" olarak ifade edilemeyeceğini belirterek şunları söyledi: "Sennur, çölyak hastası doktoru bu nedenle özel bakıma ihtiyaç duyduğunu belirtti. Aksi halde çölyakın kansere çevirebileceğini söyledi. Diğer yandan, hem diyabet hem de bipolar bozukluğu var. Bipolar bozukluk intihara meyil yaratabiliyor. Biz 19 aydır AYM'ye başvurduk, tedbir istedik 'acil karar verin' dedik. Hastaneye yatırılması gerektiği doktorlarca ifade edildi. Bunu cezaevi yönetimine ilettik fakat cezaevinde hasta koğuşu olmadığı için kabul etmediler. Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) hastanede yatması uygundur şeklinde raporu var bunu da dikkate almadılar. En son geçen hafta ablası görüşe gittiğinde, kardeşinin intiharı düşündüğünü idareye söylüyor. İdare de 'biz yanındaki arkadaşlarını görevlendirdik, dikkate ediyorlar' şeklinde yanıt veriliyor. Sonuç olarak Sennur ölü bulundu. Ölüm sebebine 'intihar' yazacaklar ama intihar değil. Bu sonuca getiren bir sistem var. Bu ölümün sorumlusu ortadır. Uyarılarımızı dikkate almayan yetkililerdir. Bu ölümde ihmali olan tüm yetkililerle ilgili yasal süreç başlatacağız."

(rt/dk)