JINHA

ANKARA - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 'pembe vagon' anketine tepkiler büyüyor. Bu durumu ilk olarak Batıkent metrosunda protesto eden Halkevi üyesi Meltem Bilici, "Eğer bunu dert ediyorsa tacize uğrayan kadınlarla değil tacizcilerle uğraşsın, şehrin dört bir yanındaki cihatçı, gerici faşistlerle uğraşsın, her şeyden önce kadın düşmanı söylemlerinden ve eylemlerinden vazgeçsin" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Kadın ve erkeklerin ayrı vagonlarda seyahat etmesine" ilişkin geçtiğimiz günlerde bir anket çalışması yaparak "Ankara'da 'bayan'lara özel ayrı vagon uygulamasını deneyelim mi?" sorusunu sormuştu. Cinsiyetçiliği, cinsel saldırıyı yeniden üreten ve cinsel saldırılara ilişkin politika üretmek yerine kadınları tecrit etmek isteyen Pembe Taksi uygulaması gibi, "kadınları tacizden koruma" iddiasıyla getirilmek istenen 'özel vagon'a kadınlardan tepki büyüyor.

'Ataerkil sistem problemidir'

Batıkent metrosunda bu duruma tepki göstererek protesto eden Meltem Bilici'ye çevredekilerden alkışlarla destek gelmişti. Şiddetin, tacizin kadınları toplumsal yaşamdan tecrit edilerek engellenebileceğini düşünmediğini dile getiren Meltem, "Bu gerici zihniyet ve ataerkil sistem problemidir. Bunun yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in de derdinin kadınların eşit, özgür bir şekilde yaşaması olmadığını biliyoruz" dedi.

'Kadınlarla deği, gerici faşist çetelerle uğraşsın'

"Kendisine tavsiyelerimizi yineliyoruz. Eğer bunu dert ediyorsa tacize uğrayan kadınlarla değil tacizcilerle uğraşsın, şehrin dört bir yanındaki cihatçı, gerici faşistlerle uğraşsın, her şeyden önce kadın düşmanı söylemlerinden ve eylemlerinden vazgeçsin" diyen Meltem, "Biz 'kadınlara özel vagon' değil; eşit ve özgür bireyler olarak yaşamak istiyoruz. Bunun içinde Halkevci Kadınlar olarak gericiliğin karşısında 'Bu Hayat Bizim' diyoruz ve eşit, özgür, laik bir yaşamı kurma kararlığında mücadeleye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'Kadınlar sahip olduğu güçle eşitliği kuracak'

Meltem, "Konuşmaya başladığımızda kurduğumuz her cümlenin ardından vagonda bulunan kadınların birçoğu başlarıyla söylediklerimizi onaylıyorlardı. Konuşma sonrasında da vagonda ve dışarıda birçok kadın bizimle aynı şekilde düşündüğünü ve tüm kadınların benzer şekillerde tepkilerini sık sık dile getirmesi gerektiğini söyledi" diyerek kadınların sahip olduğu özgüçle eşit, laik, özgür bir yaşam kuracağını belirtti.

Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi Meziyet Yıldız, tecavüze maruz bırakılan kadınlar hakkında, 'çocuk niye ölsün, anası olsun diyen Melih'in her konuştuğunda ağzından sadece nefret, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı döküldüğünü belirterek, kadın bedeni hakkında konuşmayı kendisine 'hak' gördüğünü ifade etti.

'Kadınlardan korkuyorlar'

Kadınların kararlı, cesaret dolu mücadelesinden korktukları ve kadın isyanını kendilerinin karşısında tehlike olarak gördükleri için cinsiyetçi, kadın düşmanı söylemler ile kadınlara saldırıldığını belirten Meziyet, "Kadınların tacize, tecavüze karşı seslerini yükselttiklerinden, öz savunma haklarını kullandıklarından ve verdikleri mücadeleden korktuklarından pembe vagon uygulaması ile kadınları tecrit etmeyi düşünüyorlar" dedi.

'Erkeklik zihniyeti yok edildiğinde çözülür '

Bu uygulamanın daha önce gündeme gelerek kadınların tepkisine neden olan pembe otobüs, pembe taksi uygulamalarından farklı olmadığına dikkat çeken Meziyet, "Sokakları, toplu yaşam alanlarını kadınlar için yasama uygun, tacizsiz, tecavüzsüz, şiddet olmayan bir hale dönüştürmek yerine biz kadınları tecrit etmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Pembe vagon uygulaması ile taciz tecavüz sorunlarının çözülmeyeceğini vurgulayan Meziyet, "Ancak erkeklik zihniyeti yok edildiğinde çözülür" ifadelerini kullandı.

'Belediye önce ışıklandırma sorunumuzu çözsün'

Ankara Feminist Kolektif üyesi Tansu Cadıtorunu ise bu uygulamanın toplumu daha da ayrıştıracağını ve muhafazakarlaştıracağını belirterek şunları söyledi: ''Tacizi, tecavüzü engellemek kadın erkek diye toplumu ayrıştırarak olmaz bu bir zihniyet meselesidir. Önemli olan zihniyeti değiştirmek. Ki Melih Gökçek' in de ne kadar cinsiyetçi bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Çözüm bu değil. Bir belediyecilikten beklentimiz öncelikle otobüs saatlerini düzenlemeleri lazım. Daha sık olmalı otobüs saatleri. Ulaşım sorunumuzu çözsünler önce. Bir de ışıklandırma. Işıklandırmalar çok sıkıntı. Belli bir saatten sonra kadınlar rahat yürüyemiyor sokakta.''

'Taciz, tecavüz bir zihniyet meselesidir'

Kadınlara yönelik saldırılara karşı farkındalık yaratmak için forumlar düzenleyerek eylemler yaptıklarını ve kadınlarla her alanda birlikte olmaya çalıştıklarını kaydeden Tansu, birbirlerine deneyim aktarımı yaparak bu tip sorunları çözmeye çalıştıklarını anlattı.

''İnadına mini etek giyeceğiz diyoruz, inadına gece sokağa çıkacağız, geceleri de sokakları da terk etmeyeceğiz diyoruz. Kadınların bu tür uygulamalara karşı çıkmasını istiyorum. Taciz, tecavüz bir zihniyet meselesidir. Ve erkeklik meselesidir. Kadın açık giydiyse ya da gece sokağa çıktıysa hak ediyor zihniyeti var" diye konuşan Tansu, "Bunu değiştirmeliyiz başta. Son kez gece sokağa da çıkacağız, istediğimiz zaman istediğimiz otobüse de bineceğiz sen taciz ve tecavüz etmemeyi öğreneceksin. Bu bizim değil bu bir erkeklik sorunu ve zihniyet sorunudur'' dedi.

(he-mc)