Sarya Gözüoğlu / JINHA

AMED - İstanbul'dan Diyarbakır'a sefer yapan Pegasus uçağında teknik arıza ileri sürülerek yüzü aşkın yolcu oksijensiz uçakta kilitli tutuldu. Duruma tepki gösteren yolcu, "Uçakta hamile kadınlar, oruçlu insanlar, yaşlılar ve çocuklar, kalp hastası insanlar, astımı olanlar vardı. Yolcular arızalı uçağa yeniden bindirilmeye çalışıldı. Sessiz kalmak yeni facialar demektir" diyerek yaşananları aktardı. Yolcular, henüz açıklama dahi firma hakkında suç duyurusunda bulunacak.

İstanbul'dan Diyarbakır'a sefer yapan pc192 sefer sayılı 18.45 Pegasus uçağında 13 Haziran günü yüzü aşkı yolcunu hayatını tehlikeye atan olay yaşandı. Uçakta bulunan yolcular arasında bir genç kadın JINHA'ya ulaşarak yaşanan durumu aktardı.

Bir saatten fazla bir süre klimasız ve oksijensiz bir şekilde uçakta kilitli kaldıklarını aktaran yolcu, yaşanan olayın kamuoyuna duyurulması gerektiğini belirterek, yeni faciaların yaşanmaması için söz konusu durumun duyurulması ve yargıya taşınası gerektiğini ifade etti.

Güvenliği nedeniyle ismini vermek istemeyen yolcu, 18.45'de uçağa alınmaya başlandıklarını söyleyerek, şunları aktardı: "Uçağa bindiğimizde klimalar çalışmıyordu. Bir süre klimaların çalışmasını sessizce bekledik, fakat daha sonra motorun çalışmama durumu devam edince insanlar tepki göstermeye başladı. Host ve hosteslere, sürekli klimaların ve motorun neden çalışmadığını sordular. Alınan cevap ise 'Motor çalışmayınca klima da çalışmıyor, birazdan çalışacak' deyip insanları oyaladılar. Fakat uçak çok kalabalık olduğundan temiz hava o süre içerisinde tükenmişti. Bundan dolayı insanlar daha çok tepki göstermeye başladılar."

'Fenalaşanlara tıbbi müdahalede bulunulmadı'

Tam 1 saat 15 dakika havasız, klimaların çalışmadığı bir ortamda, uçağın bütün kapıları kapalı halde bekletildiklerini dile getiren yolcu, "Bu süre zarfında uçakta hamile kadınlar, oruçlu insanlar, yaşlılar ve çocuklar, kalp hastası insanlar, astımı olanlar vardı. Herkes fenalaştı, insanların yüzleri havasızlıktan kıpkırmızı olmuştu. Fenalaşan insanlara hiçbir şekilde tıbbi bir müdahalede bulunulmadı, insanlar sürekli bu uçağa binmek istemediklerini ve bu uçaktan derhal çıkarılmaları gerektiğini söylüyorlardı. Bağıra çagıra, pencerelere vurarak can havli ile kurtulmaya çalışıyorduk" diye anlattı.

'Cizre'dekiler gibi bizi de mi öldüreceksiniz?'

Yolcuların tepkilerini "Bizi diri boğacak mısınız, Cizre'de insanları yaktığınız gibi bizi de mi öldüreceksiniz" diyerek dile getirdiklerini aktaran yolcu, şöyle devam etti:

"İnsanların tepkileri ve prostostoları sayesinde 1 saat 15 dakika sonra kapılar açıldı ve ilk olarak insanlar fenalaşanları uçaktan tahliye etmeye çalıştılar. Daha sonra kalanlar uçaktan indiler. İnsanlar pistin ortasında beklemeye başladılar ve birkaç dakika sonra ilgili firmanın görevlileri gelip insanları arızalı olan mevcut uçağa tekrar bindirmeye çalıştı."

'Yolcular arızalı uçağa yeniden bindirilmeye çalışıldı'

Yolcuların kesinlikle o uçağa binmeyeceklerini ve arızasız bir uçak getirmeden uçağa binmeyeceklerini yönünde tepkilerini dile getirdiklerini aktaran yolcu, "Yolcuları otobüslere bindirilerek pistin etrafında boş boş gezdirdiler, bir süre sonra yeni tahsis edilen uçağa götürüldük fakat bu sırada firmayı protesto ederek tutanak tuttuk. imza atmak isteyen çok sayıda kişi tutanaklara imza attılar, imzalar atıldıktan sonra uçağa bindik" dedi.

'İnsanların yaşamını değil, prestijlerini düşündüler'

Yeniden bindikleri uçakta da uzun süre bekletildiklerini aktaran yolcu, "Pilot megafondan yaşananlardan dolayı özür diledi, fakat bizim bu özrü kabul edip üstünü kapatmaya niyetimiz yoktu. Daha sonra ücretsiz olarak sandviçler dağıtıldı, ben ve benim gibi düşünen yolcular sandviçleri kabul etmedik" diye konuştu.

Suç duyurusunda bulunulacak

Yaşananları vahşet olarak nitelendiren yolcu, "İnsanların can güvenliği önemsenmedi, tek düşündükleri şey firmanın 'prestij'iydi. İnsanlara bu zulmü yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok, olamaz. Şikayet etmeye davet edeceğim. Sessiz kalmak yeni facialar demektir" ifadelerinden bulundu.

Yolcu, ayrıca tutulan tutanak ardından avukatları aracılığı ile suç duyurusunda bulunacakları ve firmadan maddi manevi şikatetçi olacaklarını belirtti.

(sg/sy)