JINHA

COLEMÊRG - Gever'de yıkılan evinin bodrumunda yaşayamaya devam eden Begixan Tüner, tüm yaşanılanlara inat yeniden inşaya çocuklarının yanan yastıklarını yaparak başladı. Begixan, "Geçim derdimiz yoktu. Ne zaman ki asker ve polis ilçemize girdi hiç bir huzurumuz kalmadı" diyor.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde abluka ve "sokağa çıkma yasağı"nın ardından halk yıkılmış ve yakılmış da olsa evlerine dönüp yerleşmeye başladı. Evlerini bıraktığı gibi bulamayan yurttaşların çoğu evlerinin bahçelerinde kurdukları çadırlarda ya da evlerinin bodrumunda hayatlarını tekrar inşa etmeye çalışıyor. Umutlarını yitirmeyen Gever halkı, yıkıntılar arasında da olsa topraklarını terk etmiyor. Barikat ve hendeğin olmadığı Mexsud Ava köyü devlet güçlerince yakılarak talan edilirken, köylülerin çoğu evlerinin bodrumunda yaşıyor. Bu köylülerden biri olan Begixan Tüner de yanan evinin bodrumunda evini yeniden inşa etmeye başladı. İnşaya öncelikle çocuklarının yanan yastıklarını yeniden yapmakla başlayan Begixan, yasaktan önceki yaşantısına olan özlemini dile getirdi.

'Asker ve polis ilçede huzur bırakmadı'

Köyde çobanlık ve çiftçilik yaparak tüm kazançları ile evlerini yaptıklarını söyleyen Begixan, çocukları ile emek verdikleri evlerinin devlet eli ile yakıldığını belirtti. Yasaktan önce düzenli bir yaşamları olduğunu kaydeden Begixan şöyle devam etti: "Önceleri evlerimizde işimiz ve gücümüz ile uğraşıyorduk. Çok mutluyduk. Geçim derdimiz yoktu. Ne zaman ki asker ve polis ilçemize girdi hiç bir huzurumuz kalmadı. Bizleri evlerimizden çıkararak ardından emeklerimiz ile kurduğumuz evlerimizi ateşe verdiler. Hiç bir şeyimizi bırakmadılar. Tüm eşyalarımızı yanmış olarak bulduk. Birçok ev eşyamız da çalınmıştı."

Yakılmış yıkılmış da olsa topraklarında kalacaklarını ifade eden Begixan, işe çocuklarının yastıklarını yaparak başladığını belirtti. Çocuklarını kalacak yer olmamasından dolayı akrabalarının yanına bıraktığını dile getiren Begixan, kendisinin de evini bırakmak istemediği için bir çocuğu ile bodrumda kaldığının altını çizdi. Begixan, halkın el ele vererek Gever'i tekrar eskisi gibi hayat dolu yapabileceğini hatırlatarak, halkın bu süreçte dayanışma içinde olması gerektiğini vurguladı.

Gever'de halk bodrumlarda ya da çadırlarda olsalar da yeni yaşamın geleceğine olan inançlarıyla yaşamlarını sürdürüyor topraklarını terk etmiyor.

(ng-zyd/dk)