Gülfidan Ataman / JINHA

WAN - Baskı, gözaltı ve tutuklamalara karşı gerçeklerden taviz vermeyeceklerini söyleyen özgür basın çalışanları, "Devlet her ne kadar gözaltı ve tutuklama yapsa da biz asla engel tanımayacağız. Birkaç arkadaşımız şuan içeride olabilir, ama biz gerçekleri yazmaktan asla taviz vermeyeceğiz. Yazmaya yine devam edeceğiz" diyor.

Kürdistan'da AKP hükümeti öncülüğünde başlatılan savaş nedeniyle bölgede onlarca gazeteci, darp edildi, gözaltına alındı, tutuklandı, ya da bulundukları alanda haber takip etmeleri engellendi. 12 muhabirinin tutuklu olduğu Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirlerinden Özlem Tekin, gazetecilerin baskı ve tutuklamalara karşı daha da güçlendiklerini ve gerçeklerden taviz vermeyeceklerini söyledi. Gazeteciler üzerinde uygulanan baskının Kürdistan'da devlet eliyle yapılan yıkımlarla paralel gittiğini ifade eden Özlem, "Ne kadar yıktılarsa gazeteciler bu yıkımları ne kadar halka yansıttıysa devletin baskısı gözaltı ve tutuklamaları da o kadar arttı. Şuan tutuklu bulunan onlarca arkadaşımız var. Neden bunlar gözaltına alındı, çünkü devletin işine gelmeyen gerçekleri ortaya çıkardıkları için tutukladılar. Bir gazeteci istediğini, gördüğünü yazabilmeli ama devlet bunu istemiyor. Devletin işine gelmediği için bu tutumu sergiliyor. Özelikle savaş bölgesinde basın faaliyeti yürüten arkadaşlarımız tutuklandı" diye konuştu.

'Yalancı bir medya yaratmaya çalışıyorlar'

Özlem gördüğünü doğru bir şekilde yazmanın gazetecinin temel görevi olduğunu fakat Türkiye de gerçekler yazıldığında sonucunun tutuklamayla hatta ölümle sonuçlandığını söyledi. Her ne olursa olsun gerçeklerden taviz vermemeyi ilke haline getirdiklerini yineleyen Özlem, "Türkiye gerçekleri yazdığın anda içeridesin. Yani aslında yalancı bir medya yaratmaya çalışıyorlar. Gerçeklerden yana olmayan medyada çalışanlar asla gözaltı veya tutuklama yaşamazlar. Nedeni ise devletten yana yazıp çekmek. Devlet her ne kadar gözaltı ve tutuklama yapsa da biz asla engel tanımayacağız. Birkaç arkadaşımız şuan içeride olabilir, ama biz gerçekleri yazmaktan asla taviz vermeyeceğiz. Yazmaya yine devam edeceğiz" dedi.

'Devletin şuan ki hedefinde özgür basın var'

DİHA muhabirlerinden Berivan Karataş ise, özgür basın üzerindeki baskının kabul edilebilir bir tarafı olmadığını ifade ederek, bu baskının nedeninin AKP hükümetinin basından korkmasına bağladı. Berivan, "Kürdistan'da uygulanan katliam ve yıkımlardan sonra devletin şuan ki hedefinde özgür basın var. Son dönemdeki tutuklamalar da bunun en açık şeklidir. Şuan 13 muhabir arkadaşımız tutuklu. Gerekçe ise yaptıkları haberler. Özgür basın çalışanları bütün baskılara, dayatmalara rağmen halkı aydınlatmaktan asla vazgeçmeyecek" sözlerine yer verdi.

'Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz'

JINHA muhabirlerinden Hatice Kaya ise, Kürdistan da zorlu bir sürecin yaşandığını ve bu süreçle birlikte basın çalışanlarının sürekli gözaltı, tutuklama ve hakaretlere maruz kaldığını belirtti. Hatice, tüm engellemelere karşı halkın haber alma hakkı için her şeyi yapacaklarını dile getirerek, "Bu zorlu süreçte 13 muhabir arkadaşımız tutuklu ve bunlar 'örgüt üyeliği, 'örgüt propagandası' gerekçesiyle tutuklandılar. Basın özgürlüğü gereklidir. Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Tüm engellemeler karşısında gerçekleri yansıtacağız. Sadece bu süreçte değil her zaman da gazeteciler üzerinde baskı var" şeklinde konuştu.

(dc/dk)