'O bizi özgürleştirdi, biz de onun özgürlüğü için mücadele etmeliyiz'

09:03

JINHA

AMED - Güllüşah Kargılı, çocuk yaşta evlendirildi, eşi cezaevinde girdiğinde 5 çocuğu ile hayatında içinde kaldı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kadına yönelik çözümlemelerinden aldığı manevi güçle kendini tanıdığını, hayata karşı mücadeleyi öğrendiğini belirten Güllüşah, 'O bizi özgürleştirdi, bizde şimdi onun özgürlüğü için mücadele etmeliyiz" diyor.

Dünya siyasal tarihinde kadın kurtuluşu için fikir üreten ve cins mücadelesi konusunda radikal fikirleriyle düşünsel dünyada dikkat çeken PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kadınların yaşamında ayrı bir yeri var. Kürt kadınları için "Önder" olan PKK Lideri'nin fikirleriyle hayatta daha güçlü durmayı öğrendiğini belirten kadınlardan biride Güllüşah Kargılı. Güllüşah 15 yaşında henüz bir çocukken evlendirilmiş ve genç yaşında 5 çocuk sahibi olmuş. Evlendirildiği kişi beşinci çocuğuna hamile iken, 1993 yılında cezaevine girdikten sonra kendi deyimi ile "tanımadığı bir dünyada bir başına kalan" Güllüşah, tam da bu günlerde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kadınlara dair tarihsel ve güncel çözümlemelerini okumaya başlamış.

'O'nu okuduktan sonra kendimi tanıdım'

" O yazıları okuduktan sonra kendime güvenim geldi ve hayata daha güçlü bakmaya başladım" diyen Güllüşah, "Çocuklarımla birlikte hayat mücadelesine daha güçlü sarıldım. Kendimi tanıdım ve tanıdıkça hayatın korkulacak, kadere boyun eğilecek bir yer değil, mücadele edilecek bir yer olduğunu öğrendim. Onun fikirleriyle kadın hareketiyle buluştum. Erkeğe, aileye, topluma, devlete herkese karşı bir kadın olarak karşı durdum" diye belirtiliyor.

'Hiçbir şey kader değildi'

Eşinin müebbet hapis cezası alan Güllüşah yıllardır hem siyasi mücadele veriyor hem de çocukları için çalışıyor. "Bana lazım olan manevi güçtü onu da Önderlik'ten aldım" diyen Güllüşah yaşamını şöyle anlatıyor: "Eşim cezaevine girdiğinde en büyük çocuğum 8 yaşındaydı. Elimde çocuklarıma bakabilmek için ne bir iş ne de geçim kaynağım vardı. O zamanlarda da ben ve küçük çocuğumla beraber pazarda yeşil nohutlar satıyorduk, meyvelibuz yapıp satıyorduk. Bana lazım olan manevi güçtü. Aldığım güçle mevsimlik işçilik yaptım, her işte çalıştım. Emeğim sömürüldü, buna karşı mücadele ettim, ailem baskı yaptı ona karşı mücadele ettim ve kendimi ve çocuklarımı kimseye muhtaç etmedim."

Güllüşah çocukları büyüdükten sonra onlarla birlikte belediyeye ait bir büfenin işletmesini aldığını ve onunla geçimisin sağlamak için hala çalıştığını anlatıyor.

Siyasal mücadeleyi de bırakmadı

Bir yandan geçinmek için çalışan Güllüşah diğer taraftan ise siyasi mücadeleye giriştiğini dile getiriyor. HADEP, DEHAP, DTP, BDP ve son olarak HDP'de parti çalışmalarına katılan Güllüşah, "Benim kendimi kurtarmamın tek başına bir anlamı yoktu. Önderimiz öyle diyordu. Bende aynı zamanda içinde yaşadığım toplumla birlikte kurtuluşu esas aldım ve parti çalışmalarını bu bilinçle yürüttüm. Her cephede mücadele ettikçe özgürleştiğimi hissettim" diyor.

'Bizde onun özgürlü için mücadele etmeliyiz'

Güllüşah, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 1999'da tutsak edilmesiyle büyük bir yıkım yaşadığını ancak ondan haber aldığında manevi gücünü yeniden kazandığını anlatıyor. Son olarak PKK Lideri üzerindeki tecride karşı başlatılan açlık grevi eylemine işaret eden Güllüşah, "Artık biz Kürt kadınlarının gündemi Önderliğimizin özgürlüğü olmalı. O bizi özgürleştirdi, bizde onun özgürlüğü için mücadele etmeli, bu uğurda her şeyi yapmalıyız" şeklinde konuşuyor.

Güllüşah son olarak, "Türkiye devleti ve onun yetkilileri şunu bilsin ki, Kürt kadınları için Sayın Öcalan'ı temsil ettiği değer bambaşkadır. Ondan haber alamazsak, Kürt kadınları her türlü eylemi meşru olarak yapar" diyor.

(mm-ra/fk)