JINHA

AMED - Diclekent Mahallesi'nde yün yorgan diken kadınlar bir yanda da siyasal gelişmeleri takip ederek, onlar üzerine tartışmalar yürütüyor.

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Diclekent mahallesinde kadınlar sokak aralarında hünerli elleriyle kışa hazırlık yapıyor. Kışın her evde bulunan ve tek tercih haline gelen yün yorganları kış boyunca adeta ısıtıcı görevinde. Kış boyunca açılmayan yorganlar, yazın açılıp temizlenir ve mis kokulu hale getirilir. Kışın tekrar kullanıma açıldığında kullanan kişi sanki yeni bir yorgan kullanıyormuş gibi hisseder. Hem içindeki yünler yıkanır ve dövülerek açılır hem de yeni bir yorgan yüzü geçirilerek değiştirilir.

Mahalle aralarında tasarruf

Bir yorganı en az 15-20 yıl boyunca kullanılacak hale getiren kadınlar aynı zamanda yün yorgan tercih etmelerinin nedenini ise "sağlıklı" olarak açıklıyor. Kadınlar, yorganların çocuklarını sağlıklı ve sıcak tuttuğunu söylüyor.

Köy-kent ilişkisi

Köylerden gelen dolmuşların yönlerini yün satan dükkânlara bıraktığını söyleyen kadınlar, "Bizde oradan kiloyla satın alıyoruz. Bu şekilde hem köy kent ilişkisi bitmiyor hem de biz ve hayvancılık yapanlar kazanıyor. Bize sağlıklı bir yaşam bulma fırsatı ve imkânı tanıyorlar bizde onlara emek verdikleri hayvancılık mesleklerini yaşatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde her iki tarafta kazançlı çıkıyor" diyor.

Yorgan diken kadınlardan gündem değerlendirilmesi

Kadınlar aynı zamanda yorganlarını dikerken kendi aralarında gündemi değerlendirdiklerini ve gençler için neler yapabileceklerini tartıştıklarını belirtiyor. Süreçten ve "sokağa çıkma yasaklarından" dolayı uzun bir zamandır mahalle kadınlarının bir araya gelemediklerini belirten kadınlar, "Bundan dolayı bu işleri sokakta yapmamızın en büyük nedenlerinden biride birbirimizi görmek ve sohbet ede bilmektir. Gençler için çok dua ediyoruz" diyen kadınlar bu şiddetli sürecin bir an önce bitmesi için duacı olduklarını söylüyor. "Çocuklarımız dışarı çıktıklarında eve gelene kadar yüreğimiz ağzımız da oluyor" diyen kadınlar, "Her gün haberlerde gençler ve çocuklar ölüyor. Artık rahat yemek yiyemiyoruz" diye belirtiyor.

Yeni nesil sağlığına kültürüyle sahip çıkabilir

Ferayet Tantekin, yorganını yaparken şunları söylüyor: "Öncelikle yün yorganlarımızın yapımında yüzünü alıyoruz daha sonra çarşafını ve en sonda yün alıyoruz. Yünü yıkadıktan sonra kurutuyoruz ve dövüyoruz. Sonra bu şekilde yorganımızı çarşafına yerleştiriyoruz düzenli ve eşit bir şekilde. Şimdiki nesil bunları bilmiyor biraz daha rahata kaçıyorlar. Marketlerden elyaf yastıklar ve yorganlar alıyorlar buda çok sağlıksız ve tasarrufsuz oluyor. Yün yorgan Kürt kültüründe vardır. Kürtler hayvancılıkla uğraşmış bir halktır. Kadınlar, hayvanın onlara verdiği yönden bereketli ve hünerli ellerinden tasarruf yapmışlar. Kadınlar öğreticidir."

'Gözlerimiz kapalı yaşayamayız'

Evlerine bu şekilde katkıda bulunduklarını söyleyen Ferayet, "Gençlerin geleceğinden endişeliyiz. Her gün insanlar öldürülüyor. Aynı zamanda birbirimize yardımcı oluyoruz. Bazen birbirimizin yorganını yapıyoruz, bazen yemeğini, bazen çocuğuna baka biliyoruz. Kadınlar duyarlı varlıklardır'' diyor.

(zyd-md/dk)