Oğlunun elbiseleriyle hasret gideren Ayşe: Peşlerini bırakmayacağım
09:08
JINHA
ŞIRNEX - Bir yastık içinde çocuğunun kıyafetlerini saklayan Muharrem Erbek'in annesi Ayşe Erbek, şimdi bodrumlarda yakılarak katledilen oğluna olan hasretini yastık içindeki kıyafetleriyle gideriyor. Ayşe "Peşlerini bırakmayacağım. BM gelip o molozları kaldırıp katliamın izlerini araştırmalı" diyor.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 'Direj' olarak tanınan ve birinci bodrumda yakılarak katledilen Muharrem Erbek, yaşanan zulme karşı direnişi büyüten gençler arasında yer alır. Saldırıların yoğunlaşmasına rağmen mahalleyi terk etmeyen Muharrem, en yakın arkadaşlarıyla birlikte yakılarak katledilir. Şimdi ondan geriye kalan bir yastık içinde gizlenen bir takım ulusal kıyafet ve yarım kalmış bir yaşam öyküsü. Oğlunun ardından hala o kıyafetleri yastık içinde saklayan anne Ayşe Erbek, yasak başlamadan oğluyla hasret giderebileceği tek şey olarak kalacağını bilmediği kıyafetleri yastığa saklar. Ayşe, oğlunun kıyafetlerinin eve baskın yapılması durumunda alınarak oğlunun gerilla olarak gösterilmesinden çekinir ancak şimdi ise hala büyük bir acı ile kokladığı kıyafetlere arada bir açarak oğluyla hasret gidermek için bakıyor.
Ayşe, ilk bodrumlar ortaya çıktığında isimlerin televizyonda alt yazı olarak geçtiğini ancak okuma yazma bilmediği için yaralılar arasındakinin oğlu olduğunu öğrenemiyor.
Bodrumlara ilişkin ilk fotoğraflar yayınlandığında oğlunu eşofmanından ve uzun bacaklarından tanıyan Ayşe Erbek, 1990'lı yıllarda da aynı şeyle karşılaştıklarını, köylerinin top atışına tutulduğunu gençlerin katledildiğini ve göçe zorlandıklarını anlatıyor.
O günden bugüne halk olarak aile olarak direndiklerini belirten Ayşe, kendilerinin saldırıların yoğunlaştığı 20'inci günde mahalleden çıktıklarını ancak Muharrem'in direniş saflarında kaldığını, arkadaşlarını terk etmek istemediğini belirtiyor.
'Hiç kimse onlara yardım etmedi'
"Kürdistan davasına da çok düşkündü, canını bile feda edecek kadar Kürdistan aşığı bir gençti" diye tarif ediyor Cizre sokaklarının Direj'ini Ayşe ve "Ben Şırnak'tayken Muharremin yaralı olduğunu öğrendim orada yine gazetecilerle konuşup Avrupa'nın bodrumlardakilere yardım etmesi için çağrıda bulundum ama hiç kimse onlara yardım etmedi. Devlet hepsini yakarak katletti" dedi.
10 gün boyunca morg önünde…
Bodrumlardan umut kesilip de cenazeler illere taşındığında oğlunun cenazesinin Habur'da olduğunu öğreniyor Ayşe. Tam 10 gün boyunca morg önünde bekliyor DNA testinin sonuçlanmasını çocuğunun yakılan cenazesini tanıyamadığı için.
Ondan geriye kıyafetleri, bir kağıt üzerine "Her dem isyan" yazısı kaldığını belirten anne Ayşe, oğlunun çok sevdiği arkadaşları ve aynı zamanda kuzenleri olan Sabri ve Botan ile birlikte yaşamlarını yitirdiğini belirtiyor.
'BM derhal gelmeli'
Yaşanan katliamın acısını içinde taşıyan ve o sebeple evlerinin hasarlarını bile ancak yeni onarmaya başladıklarını belirten Ayşe, katliamı yapanlardan hesap sorulması için Birleşmiş Milletler'in (BM) geç kalmaması gerektiğini söylüyor. Ayşe devletin katliamın izlerini silmeye çalıştığına dikkat çekerek, "BM gelip o molozları kaldırıp katliamın izlerini araştırmalı" diyor.
'Onların peşini bırakmayacağım'
Katliamın öfkesini içinde yaşayan Ayşe, "Ben oğlumun davasından asla vazgeçmeyeceğim ve onu bodrumda yakanlarında davacı olacağım. Onların peşini bırakmayacağım, ölene kadar da onların yapığı vahşeti unutmayacağım" oluyor.
(ekip/dm/gc)