Kürdistan'ın bağrından kopan kengere metropollerde yoğun ilgi
09:00
JINHA
İSTANBUL- Kürdistan'ın her karış toprağında yetişen sağlıklı, lezzetli ürünler metropol şehirlerinde topraklarının özlemlerini çeken insanların mutfağında yer buluyor. Kürt halkının deyimi ile 'yoksul aşı' kenger İstanbul'da yaşayan ve köy özlemi çeken Kürt kadınlarının ilgisinde.
Kürdistan'ın bereketli topraklarında yetişen bir çok ürün baharın gelişi ile metropol şehirlerinde tezgahlarda yerini almaya başladı. Doğa ile ilişki içinde olan ilk insandan bu yana, insan soyu kendini ve gereksinimlerini doğadan bulmuş. Toplayıcılık ile başlayan insanlar, toplarken de deneme-yanılma yöntemiyle doğada biten her ürünle tanıştı. Kengerle de tanışıklık işte böyle olmuş ve kenger halk deyimi ile 'yoksul aşı' olarak anılmaya başlanmış.
'Görünce çocukluğuma döndüm'
Alışveriş merkezlerin gölgesinde kalbi hep köy yaşantısında olan insanların uğrak yeri olan İstanbul Fatih Kadınlar Pazarı'nın tezgâhlarında bu yıl da Kürdistan'dan gelen kenger yeniden yerini aldı. Fatih Kadınlar Pazarı'na Kürdistan'ın kırsal kesimlerinde yetişen kenger (kereng) almak için geldiğini söyleyen Fevziye Kulikan Taşdemir, 50 yıldır İstanbul'da yaşamasına rağmen kengerden vazgeçemediğini söyledi. Fevziye, "Bunların lezzeti başka ve çok faydalı. Ben çocukken annem yapardı. Kerengi görünce o günlere döndüm. Mutlu olmamın nedeni memleket özlemi. Aslında çok yemek istediğimden değil onu görünce çok mutlu oldum. Çünkü biz kerengi, çocukken taş da döver sakız yapardık. Sakızı çok güzeldi. Çocukluğuma döndüm. Onun ayrı bir yeri var bende" dedi.
'Doğaya yetiştikleri için ilgimi daha fazla çekiyor'
Kürdistan'ın birçok ürünü gibi kengerin de yemeğinin yapıldığını ve bir çok hastalığı da önlediğini anlatan Fevziye, "Kengerin etli, nohutlu, ekşili çok güzel yemeği yapılır. Tezgâhta satılan bışkın bitkisi mesela kanseri önlüyor. Bu pazarın her şeyi çok güzel, doğal ürünler. Burada alışveriş etmekten çok keyif alıyorum" diye konuştu. Doğayı çok sevdiğini belirten Fevziye, doğa ile iç içe yaşamak istediğini belirtti. Fevziye, "Bu ürünler hem çok lezzetli hem de doğaya yetiştikleri için ilgimi daha fazla çekiyor. Denizden çok yaylaları, çağlayanları seviyorum. Bunlar doğal şifa ürünleridir" diye anlattı.
'Birimiz Doğulu birimiz Kuzeyli canciğer dostuz'
Doktor olan Canan Bayraktar da pazara her zaman geldiğini söyleyerek, "Ülkemizin he köşesi, her taşı güzel. Önemli olan herkesin hak ettiğini alabilmesi bu ülkede. O zaman daha da güzelleşecektir. Birimiz Doğulu birimiz Kuzeyli canciğer dostuz" dedi. Canan, İstanbul ve Ankara kültürü ile büyümüş olmasına rağmen Kürt mutfağına ilgi duyduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz hepimiz aynı tenceredeki et, nohut, salça gibiyiz. Birbirinden ayrılamaz, tadı olmaz."
(ro-ce/ck/mg)