Sur'da bomba ve silahlara karşı zılgıt kazandı

09:08

Beritan Canözer - Melis Ilgaz / JINHA

AMED - Sokağa çıkma yasakları esnasında darp edilen, evleri yıkılan komşularıyla sokağa çıkarak gürültü eylemi yapan kadınlardan Nebila Çiçek, "Bazen sokakta slogan atmamız bile komşularımıza güç veriyordu. Bir arka sokakta silah sesi varsa, biz o silah sesini bastırmak için kendi sokağımızda slogan atıp, zılgıt çekiyorduk" diyerek dayanışmanın önemine de vurgu yaptı.

Kurşunların, roketlerin, şiddetin ve tacizin hedefi olan Diyarbakır'ın Sur ilçesinde halkın birbiriyle dayanışması güçleniyor. Yakılan ve yıkılan onca eve, taranan cami ve kiliselere, hırpalanan bedenlere rağmen Sur'e terk etmeyen halk, "Burası bizim, bizi istemeyenler bizim sokaklarımıza gelmesinler" diyerek hem evlerini, hem sokaklarını hem de çocuklarını sahipleniyor. Saldırılardan dolayı Sur'u terk etmek zorunda kalanlar da evlerinin yıkık ve kullanılmaz halde olmasına rağmen geri dönmeye başladı. Sur'u hiç terk etmeyen ve göç edip geri gelenlere yerleşmeleri için yardımcı olan Nebila Çiçek'le mahallelerdeki son durumu konuştuk.

'2 aydır devlet bize savaş açmış'

Saldırılarda en çok hedef olan mahallelerden Fatihpaşa'da yaşayan Nebila Çiçek, yaşadıklarının 90'lı yıllardan ağır olduğunu vurgulayarak, "Ama biz de 90'lı yılların halkı değiliz. Korkup, evlerimizi terk etmeyeceğiz, çocuklarımızı yüz üstü bırakmayacağız" dedi. Saldırıların ardından Sur'dan giden komşularının geri geldiğini anlatan Nebila, gidenlerin daha sonra geri döndüğünü ve evlerini onarmaya başladığını söyledi. Yaklaşık 2 aydır devletin Sur halkına savaş açtığını dile getiren Nebila, bu olaylar nedeniyle kış hazırlıkları da yapamadıklarını ifade etti.

'Bu yıl kış hazırlığı yapamadık'

Nebila, her yıl bu vakitlerde kış mevsimi için yiyecekler, kurutmalıklar hazırladıklarını söyleyerek, "Bu yıl hiçbir şey yapamadık. Doğru düzgün pazara bile çıkamadık. Gene kendi çabalarımızla elimizdekilerle bir şeyler yaptık. Kurutmalıklar ve salça yapamadık. Yapacak bir yer kalmadı ama konservelerimizi yaptık. Hiç değilse kışın evde hazır yemek bulunur. Gerçi kurşunların altında bile çıkıp tandır ekmeğimizi yapıyorduk. Ne yapalım, onların istediği gibi korkudan evimizden çıkmayıp bir köşede oturup izlese miydik? Vallahi benim vicdanım bunu kabul etmezdi. Ben de kadınım, anayım. Kaç komşumuzu döve döve götürdüler, kaç tanesinin canı morarmış, kaç tanesi gözaltına aldılar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar direndik ve direnmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

'Direnişimizle kazandık, kazanacağız'

Kurşun seslerini bastırmak için sürekli gürültü eylemi yaptıklarını hatırlatan Nebila, "Silahımız, tankımız, akrebimiz yoktu ama zılgıtımızla, sloganımızla, tenekelerimizle sokaklarda direniyorduk. Onlar bu saldırılar ile bizi korkutup, kaçırtacaklarını zannettiler ama kimse kaçmadı. Herkes birbirine destek olmak için sokaklardaydı. Biber gazı atıldı, silahlar sıkıldı, roketler kullanıldı ama biz onlar kadar korkmadık. Onlar korkudan yaya olarak sokaklara bile gelemiyorlardı. Uzaktan araçların içinden rastgele tarıyorlardı. Biz bugüne kadar hep direnişimizle kazandık, bundan sonra da öyle olacak" diye konuştu.

(fk)