Kış kapıda Şengalliler yaşam alanlarını inşa ediyor

09:00

Jinda Asmen - Tuğba Akyılmaz/JINHA

ŞENGAL - Savaşın ve fermanın darmadağın ettiği yaşamlarını toparlamaya, yaralarını sarmaya çalışan Şengalliler şimdi de mevsim koşullarına karşı direniş sergiliyorlar. Yazın kavurucu sıcağında naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veren Şengal halkını sert bir kış bekliyor. Bu kışa geçen yıldan kazanmış oldukları tecrübelerle hazırlıklı başlayacak olan halk, imkanları dahilinde kendilerine yaşam alanları inşa ediyor.

DAİŞ çetelerinin saldırıları sonrası evleri yıkılan, köylerini terk etmek zorunda kalan Şengal halkı yüzyıllardır devam eden gelenekleri temelinde yeniden dağlara yöneldi. Şengal'in görkemli dağlarında yaşamlarını yeniden yaratan halk, zor koşullara rağmen dağlarını bırakmıyor. Yazın kavurucu sıcağında su imkanlarının kısıtlı olmasına rağmen naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veren Şengal halkını sert bir kış bekliyor. Geçen kış alanın çeteler tarafından abluka altında olmasından kaynaklı hem erzak, hem yakacak hem de barınak sorunu yaşayan halk bu yıl aynı sorunları yaşamamak için hazırlıklarına erken başladı.

Toprak evler yapılıyor

Şengal'in sert kış koşullarına karşı çadırlarda yaşamanın çok zor olduğunu belirten Tıl Azer köyünden Kamila Şeref, geçen yıl hayatta kaldıkları için şükür ettiklerini dile getirdi. Bu şartlarda en çok çocukların zorlandığına dikkat çeken Kamila, "Geçen yıl bu çadırlarda perişan olduk. Kar yağınca çadırlar başımıza çöktü. Küçük çocuklarımız var, soğukta, rüzgarda hepsi hastalandı. Bu yıl bu sorunları tekrar yaşamamak için en azından başımızı sokacağımız bir damımız olsun diye topraktan ev yaptık. Allah arkadaşlardan ve PKK'den razı olsun bize kuyu kazdılar ve oradan su çekerek topraktan kerpiç yaptık. Ailece işin içine girdik. Ben eşim ve çocuklarım imkanlarımız el verdiği kadar bir hafta boyunca kerpiç yaptık sonra da bu kerpiçlerle bir oda bir mutfak ve bir banyo yaptık. Tavuklarım var onlar içinde küçük bir kümes yaptım. Hayvanlarda yazık onlarda üşüyorlar onları da düşünmek lazım, onlar içinde kerpiçten yer yaptık" diye belirtti.

'Keçi gübresiyle ateş yakıyoruz'

Eşeklere yükledikleri bidonlarla su çekerek kerpiç yaptıklarını söyleyen Kamila Şeref, "Yaşam koşullarımız çok zor. Bir yandan küçük çocuklara bakıyoruz, bir yandan evin ihtiyaçlarını karşılıyoruz, bir yandan ev yapıyoruz. Yaşamın yükü kadınların omzuna yükleniyor. Kızlarım eşekle su çekiyorlardı bu çalışma boyunca. Bende onlara yardım ediyordum kerpiç yaparken bir yandan da yemek ve ekmek yapıyordum. Yakacak sorunumuz var burada. Keçi gübresiyle ateş yakıyoruz ve topladığımız kartonları yakarak tandırlarımızı ısıtıp ekmek yapıyoruz. Ne olursa olsun dağlarımızda güvenle yaşıyoruz. Bu zorluklar sorun değil çocuklarımız kendi topraklarında yaşıyor ya bu yeter bize" dedi.

'Zorlu yaşam koşullarına karşı direniyoruz'

Ailece birlikte çalışarak evlerini yaptıklarını belirten Kamila Şeref'in eşi Xıdır Berkat ise, toprak evlerin atalarından kalma bir kültür olduğuna dikkat çekti. Eskiden köylerde tüm evlerin topraktan yapıldığını ancak yeni neslin bunları unuttuğunu vurgulayan Xıdır Berkat şunları belirtti: "Ferman çok acı yaşattı bize. Yaşam koşullarımız zorlaştı ancak yine de kendi imkanlarımızla direniyoruz. İnsan isterse tüm zorlukların üstesinden gelir. Geçen yıl zor geçti, bu yıl daha tedbirli olabilmek için yerimizi sağlamlaştırıyoruz. Bu toprak evler kışın sıcak yazında serin oluyorlar. İnşa bittikten sonra Kersê toprağı dediğimiz beyaz kirece benzeyen toprağı kazıp getiriyoruz. Daha çok vadiden eşeklerle çekiyoruz. Onun içine saman karıştırarak en son inşa ettiğimiz evi onunla sıvayacağız. Bu sıvanın özelliği beyaz toprak suyun geçmesine izin vermiyor ve odanın sıcak kalmasını sağlıyor. Beyaz toprağı bir gün önceden samanla karıştırıp ıslattıktan sonra ertesi gün sıvayı yapıyoruz. Bu şekilde yapılan ev daha sağlam ve dayanıklı oluyor."

Toprak ev yapımını çocuklar oyuna dönüştürüyor

Topraktan ev yapma süreci belki de en çok çocukların hoşuna gidiyor. Her çocuğun vazgeçilmez oyun alanı olan toprak ve çamur evin küçük çocukları Xezal ve Bibi için tam bir bayram oluyor. Ailenin kerpiç yapma sürecinde çamurdan çıkmayan çocuklar sıva için hazırlanan toprağın içinde doyasıya eğleniyorlar. Bir yandan ablalarına ve abilerine yardım edebilme sevinciyle pijamalarını sıyırıp ayaklarıyla çamuru çiğneyen çocuklar bir yandan da çocuk olmanın tadını çıkarıyorlar. Bazen çamurun ağırlığına dayanamayarak dengesini kaybeden çocuklar baştan aşağı çamura bulanırken birbirlerine katıla katıla gülerek güzel kareler oluşturuyorlar.

Tüm zorluklara rağmen Şengal halkı dağlarda olmanın güven ve huzuruyla kış hazırlıklarına devam ediyor.

(mg)