Mizgîn Adim/JINHA

ŞIRNEX - Cumartesi annelerinden Siphiye Durgut 22 yıldır eşi Süleyman Turgut'un failini arıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Biz gidersek beyaz toroslar gelir" sözleri karşısında tepkisini dile getiren Siphiye, "Beyaz toroslar zamanı geçti artık siz sokaklarımıza giremezsiniz. Tankınızla topunuzla bu topraklardan gideceksiniz" diyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Van'da "Biz gidersek beyaz toroslar gelir" şeklinde açıklamasına tüm toplum tepki gösterirken, o 'torosları' en iyi tanıyanlar ise 1990 yıllarda yakınları bindirilerek götürülen ve bir daha kendilerinden haber alamayan kadınlar. JİTEM tarafından bir beyaz torosa bindirilerek götürülen ve bir daha akibeti öğrenilemeyen Süleyman Turgut'un eşi Siphiye Turgut, devletin kendilerini bu tür söylemlerle korkutamayacağını dile getirdi.

'Eşimi torosun bagajına koydular'

Eşinin 22 yıl önce beyaz bir torosla götürüldüğünü ve bir daha haber alamadıklarını söyleyen Siphiye şunları dile getirdi: "Cemal Binbaşı, Cabbar ve Ramazan hoca her zaman bizim evi basıyorlardı, her türlü zulmü yapıyorlardı. Eşimin ağzını, dişini kırdılar. Pis şeyler yedirip içiriyorlardı. Bir gün yine Cemal, Hekim, Ramazan hoca ve Cabbar evimizibastılar, eşimin ellerine kelepçe taktılar, beyaz bir torosun bagajına koyup götürdüler. Biz sokağın başına kadar peşlerinden koştuk ama onu götürdüler yetişemedik."

'Nerede ölüm haberi alsam gidip bakıyordum'

Siphiye gözaltına alındıktan sonra eşini çok arıyor ama hiçbir haber alamıyor ve çok sonra JİTEM elemanlarından Ramazan hoca olarak bilinen kişinin yanına gidiyor. Siphiye o günleri şöyle anlatıyor: "Ramazan hoca eşimi gözaltına almasına rağmen şunları söyledi 'benim yanımda değil' sonra güldü, işte o an anladım ki eşimi katletmişler. Artık o günden sonra nerede ölüm haberi alsam gidip bakıyordum o mu değil mi diye."

'Gel otur hesabımızı yapalım'

Siphiye çok sonradan eşinin elbisesinden bir parçanın kendisine geldiğini ve tanıdığını söyledi. Siphiya devletin başlarına çok iş getirdiğini ama artık beyaz toroslarla götürülüp kaybedilme döneminin bittiğini dile getirdi ve şöyle devam etti: "Artık devlet rahatlıkla sokaklarımıza giremez. O kadar övüyor ki gelip bir de bizim yanımızda o sözleri söylesin. Önce katlettiklerinin hesabını versin, hala yaptıklarının hesabını vermemiştir. Gelip masaya otursun hesabımızı soralım barışalım, öyle televizyondan olmaz."

'Ben direnişimi bir çocuk gibi büyüttüm'

Genç yaşta eşini kaybeden Siphiye'nin ömrü kayıplarının hesabını sorarak geçti. Tek isteğinin de direnmek olduğunu söyleyen Siphiye, "Benim çocuğum olmadı ama direnişimi bir çocuk gibi büyüttüm. Tek bir isteğim var o da eşimi katledenlerin cezalandırılması. Davutoğlu tankını da topunu da alıp memleketimizden gitsin" diye konuştu.

(du/gc)