HDP Kadın Grubu: Kadınların mücadelesi mutlaka kazanacak
15:37
JINHA
ANKARA – HDP Meclis Kadın Grubu, tutuklu kadın vekillere ilişkin açıklama yaparak, “Bugün tutuklu tüm kadın siyasetçiler, kadın hareketine en çok emek veren kadınlardır. Tutuklu milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının derhal serbest bırakılmaları için mücadelemize daha da güçlenerek devam edeceğiz. Mutlaka sevgi ve cesaret kazanacak. Kadınların mücadelesi kazanacak. Mutlaka kazanacağız" dedi.
HDP Meclis Kadın Grubu, eş genel başkanların ve milletvekillerin tutuklanması, kadına yönelik saldırılar ve gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamayı yapan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu "Halkların Demokratik Partisi’nden 23 kadın milletvekilini bugün Meclis sıralarında ve komisyon çalışmalarında bulamayacaksınız" diye başladı.
'AYM’de yetki kalmadı’
Türkiye’nin KHK’larla yönetildiğini belirten Filiz, “Dahası Anayasa Mahkemesi, son kararında yetkisizlik gerekçesiyle KHK’ları incelemeyeceğini açıkladı. Yani yarın hükümet 'Başkanlık Sistemini getiriyoruz, idamı getiriyoruz, Medeni Kanunu lağvediyoruz' dese, bunun Anayasaya uygunluğunu denetleyecek bir mahkeme bile yok!” diye uyardı.
Anayasa korunmadığı takdirde faşizme gidileceğine işaret eden Filiz, “Türkiye’de Anayasa Mahkemesinin elinden neredeyse tüm yetkisi alındı! Parlamenter sisteme olan inanç bilerek, isteyerek aşındırılmaya çalışılıyor. Bugün partimiz eş başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanları Cemaat operasyonuyla görevden alınmış savcıların hazırladığı iddianamelerle tutuklanıyor! Cemaatin boş bıraktığı yeri AKP’nin savcıları dolduruyor. Faşizme koşar adım ilerliyoruz. HDP bu diktatörlüğün antitezidir. HDP, tek bir adamın cennetinin; kadınların, işçilerin, halkların kabusu olduğunu ifade ettiği için, sinik bir muhalefet değil; gerçek bir muhalefet yarattığı için Sarayın ve devlet içindeki derin odakların hedefinde” dedi.
‘Eşitsizliği sistem sorunu olarak görüyoruz’
Filiz kadınların daha fazla mücadele vermesi gerektiğine dikkat çekerek, "Hayal ettiklerimiz için, erkeklerin verdiği emekten çok daha fazlasını vermemiz gerektiğini biliyoruz. Hepimiz aynı sokaktan geçerken benzer korkuları yaşıyoruz. Çünkü bizler de kocamız, babalarımız ve kardeşlerimizden benzer sözleri duyarak büyüdük. Partimizin diğer partilerden bir farkı var; kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği bir sistem sorunu olarak görüyoruz. İşte bu sebeple Meclis sıralarından, evlere, sokaklara erkek egemenliğini aşındıracak çözümler bulmaya çalıştık” diye vurguladı.
'Bir kadın olarak susmadılar’
Tutuklu kadınlar kadın mücadelesi için büyük emekler verdiğini bu nedenle hükümetin hedefinde olduğunu vurgulayan Filiz şöyle devam etti:
“Hiçbirimiz kurtulmuş kadınlar değiliz; sokakta, kurumlarında, evlerinde, fabrikalarda, işyerlerinde mücadele eden kadınların sözünü duyurdukça biz de güçlendik. Bugün tutuklu tüm kadın siyasetçiler, kadın hareketine en çok emek veren kadınlardır. Bu nedenle Gültan Kışanak için 100’den fazla kadın kurumu, 'Gültan Kışanak’ın yeri kadınların yanıdır; derhal serbest bırakılsın' diyen bir bildiri yayımladılar.
Figen Yüksekdağ, kadın grup toplantılarında işçi kadınların direnişlerini, erkek şiddetini anlattı. Başkalarının 'başkanları', 'reisleri', 'en az üç çocuk doğurun', 'kadınlarla erkekler eşit değil diyenleri' varken bizlerin ellerimizden tutan dostlarımız, kadın arkadaşlarımız var…
Gültan Kışanak, Leyla Birlik, Sebahat Tuncel, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım, Selma Irmak, Ayla Akat, hepsi kadınların, 'bir kadın olarak susmayanların' sesi oldular. Erkek siyasetinden yorulmuş kadınların yüreklerine su serptiler. Sebebi bu olacak ki, AKP siyaseti ve yargısı; güncel hayatımızda uygulamadığı pozitif ayrımcılığı, temsili tutuklamalarda uygulayarak, tutukladıkları siyasetçilerin en az yarısının kadın olmasına özen gösterdi!
‘Kadın kurumlarını kayyumlar işgal etti’
Uzun süredir yükselen bir şiddetin içinde yaşamaya zorlanıyoruz. Bombalar patladı, şehirler yıkıldı. Kadın bedenleri ve cinsiyetçi duvar yazıları sosyal medyada teşhir edildi. Belediyelerin kadın merkezleri kapatıldı, yetmedi kapılarına tuğla örüldü. Bu merkezlerde çalışan kadınların bazılarının işine son verildi, danışma merkezlerine başvuran kadınların belgelerine el konuldu. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verildiği binalar, binalara dev Türk bayrakları asarak rüştlerini kanıtlayan militarist kayyumlar tarafından işgal edildi."
‘Erkekler her zamankinden daha cüretkar’
Kadınlara ‘haddini’ bildirmeye hevesli erkeklerin, bugün her zamankinden daha cüretkâr olduğuna vurgu yapan Filiz, sokağın toplumsal bir alan olmaktan çıkarak, herkesin öfkeyle evlerine bir an önce ulaşmak isterken geçtiği yollar haline geldiğini kaydetti. Özellikle Tayyip Erdoğan'ın “Allah’ın lütfu” olarak gördüğü darbe teşebbüsünden sonra kadınların, işten çıkarılma korkusuyla yaşadıklarına vurgu yapan Filiz, "İstihdam, kadınlar için bir nebze de olsa bağımsızlık anlamına da gelir; oysa bugün kadınlar bin bir emekle edindikleri mesleklerinden men ediliyorlar. Kolluk kuvvetleriyle karşılaşan, gözaltına alınan, tutuklanan kadınlar, cinsiyetçi küfürlerin, tecavüz tehditlerinin arttığını anlatıyorlar" diye belirtti.
'Korkuyu dağıtacağız’
Filiz OHAL’in kadınlara yaşattıklarına dair haber yapacak basın kuruluşlarının kapatıldığına da dikkat çekerek, “Yalnızca Türkiye’deki değil; dünyadaki tek kadın haber ajansı olan JINHA, muhalif basınla birlikte kapatıldı. Hayatın Sesi Tv’de yayımlanan Ekmek ve Gül, İMC’de yayınlanan Mor Bülten gibi kadınların gerçek gündemini ele alan programlar bugün yapılamıyor. HDP’li kadın vekillerin olmadığı bir parlamentoda ise, kadınlar için, kadınlarla birlikte siyaset yapma imkânının varlığından söz edemeyiz. Bugün, tüm yurttaşlarımızın en demokratik hakkı olan bir basın açıklamasına dahi tahammül edemeyen, vekilimiz Hüda Kaya ve oğluna şiddet uygulayan, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’i şiddet kullanarak gözaltına alanların asıl tahammül edemedikleri; konuşan ve direnen kadınlardır” dedi.
‘Unutmayacağız’
“Bugün yaşatılmak istenen korkuyu ve baskıyı kadınların bir arada, kendi sözleriyle, kendi kurallarıyla dağıtacağına ise tüm kalbimizle inanıyoruz” diyen Filiz, şöyle devam etti:
“Sokakları, yaşam alanlarımızı geri almakta ısrarcı olmazsak sahip olduklarımızı unutacağız. Hafızayı kaybetmek yok olmaktır. Kadınların mücadele tarihinden güç alarak unutmayacağız.Kazanımlarımızı savunduğumuz gibi, tutuklu milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının derhal serbest bırakılmaları için mücadelemize daha da güçlenerek devam edeceğiz. Mutlaka sevgi ve cesaret kazanacak. Kadınların mücadelesi kazanacak. Mutlaka kazanacağız."