'Ülke büyük bir bataklığın içine sürükleniyor'

09:19

JINHA

İSTANBUL - Türkiye'de savaşın giderek derinleştiğini ve ülkenin büyük bir bataklığın içine sürüklendiğini belirten KESK üyesi kadınlar, 90'lardan daha ağır süreçler yaşadıklarını kaydetti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte muhalif kesime yönelik baskılar da arttı. OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile çok sayıda eğitim emekçileri görevlerinden alındı, muhalif yayın yapan gazeteler, televizyonlar, radyolar kapatıldı, çok sayıda gazeteci ise tutuklandı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, kamu emekçilerine dönük baskıları değerlendirdi. SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak, "15 Temmuz gecesi bir darbe girişimi oldu ve bastırıldığı söylendi ama biz şuan iktidar tarafından başka bir darbeyi yaşıyoruz" dedi.

'Savaş acımasız bir şekilde ilerliyor'

Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu emekçilerine dönük saldırıların arttığına dikkat çeken Fadime, sivil bir darbe ile iktidardan yana olmayan herkesin hedef alındığını kaydetti. Fadime, "Ülke büyük bir bataklığın içine girmiş durumda. İktidarı oturduğu koltuktan kalkmaya ve gerçekten gelip bizlerin ne yaşadığını görmeye çağırıyoruz. Kürt illerinde devam eden, sınır ötesinde devam eden savaş en acımasız şekilde ilerliyor. Türkiye içerisinde AKP'li olmayan herkesin yaptığı en ufak harekete karşı AKP'nin kolluk güçleri saldırıyla karşımızda duruyor" diye ifade etti.

'Demokrasi için gerekirse canımızı veririz'

10 Ekim Ankara katliamının birinci yılında yapılan anma etkinliğinin yasaklandığını hatırlatan Fadime, "Ölülerimizi dahi 'güvenlik' gerekçe gösterilerek anmamıza izin verilmiyor. Ankara'ya giden ailelere evlatlarını, eşini, arkadaşını kaybetmiş insanlara acımasızca saldırılar gerçekleştiriyor. Biz bu saldırıları kabul etmiyoruz. Darbeyi fırsata çevirerek 'birlikte olmalıyız' diyen iktidar görüyoruz ki bireysel emeklilik sigortasından varlık fonuna, özel istihdam bürolarına kadar işçinin ve emekçinin hakkını elinden almak için her yolu deniyor" şeklinde konuştu. İş güvencelerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Fadime, demokrasi için can vermek gerekiyorsa can vereceklerini vurguladı.

'90'lardan daha ağır süreçleri yaşıyoruz'

Eğitim-Sen üyesi Ayfer Koçak ta, "Savaş bu coğrafyanın gerçeği olmaya devam ediyor. 90'lı yıllarda henüz çocukluktan savaşla çok yakın bir şekilde tanışmıştım. O dönemde ne yaşıyorsak şuan daha ağırlarını yaşıyoruz" dedi. Kapatılan radyo ve televizyon kanallarına dikkat çeken Ayfer, "Artık izleyecek kanal bulamıyoruz, televizyonu açtığımızda haber, yorum programı izleyebileceğimiz muhalif bir kanal yok" diye ifade etti. Yaşanan savaş süreci nedeniyle ekonomik krizinde yaşandığını dile getiren Ayfer, bu durumdan emekçilerin de ciddi anlamda etkilendiğini belirtti. Ayfer, emekçilerinde aralarında olduğu birçok insanın yaşanan süreçten kaynaklı gelecek kaygısı yaşadığını söyledi.

(bk/mg)