ANKARA - Siirt Şirvan’da yaşanan maden faciasına dair ön rapor, HDP Siirt Milletvekili Besime Konca tarafından mecliste yapılan basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Rapordan bilgiler veren Besime, madende yakını bulunan ailelere zorla belge imzalatıldığını ve polislerin taziye evinde köpekle arama yapmak istediğini söyleyerek, “AKP hükümeti tarihe bu utançla da geçecek. Bunun hesabı bugün olmasa da yarın, adil bir yargı önünde sorulacak” dedi.

Siirt Şirvan’da yaşanan maden faciasına dair ön rapor, HDP Siirt Milletvekili Besime Konca ve heyet üyeleri tarafından Meclis'te düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Şirvan’daki Maden köyünde bulunan bakır madeninde meydana gelen iş cinayetinde toprak altında kalan cenazelerin tümüne hala ulaşılamadı. 17 Kasım’da meydana gelen göçükte en son enkaz altında kalan 16 işçiden 11’inin cenazesine ulaşılmıştı. 5 işçiyi arama çalışmaları ise halen sürüyor.

Konuya ilişkin ön rapor Halkların Demokratik Partisi Emek Komisyonu, milletvekilleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emek Meclisi ve HDK Mühendis, HDK Mimar ve Şehir Plancıları Meclisi (MMŞP) ve uzman üyelerinden oluşan bir heyet ile Siirt Şirvan Madenköy’de 17 kasım 2016 tarihinde meydana gelen maden faciasını inceleme ve gözlem yapılması sonucunda oluşturuldu. Besime de Meclis’te düzenlediği toplantıda HDP heyetinin faciaya ilişkin hazırladığı ön rapordan bilgiler de paylaştı.

Besime açıklamada, “Bugün Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyündeki iş cinayetlerine ilişkin ön raporumuzu paylaşacaktık. Fakat Meclis görevlileri, burada heyetle birlikte açıklama yapmamızı engelledi. Biz her yerde toplumsal muhalefetin sesi olmaya çalıştık. Sanırım bundan duydukları rahatsızlıktan kaynaklı olarak, Eş Genel Başkan Yardımcımız Serpil Kemalbay ve iki mimar arkadaşımızın bilgilendirme yapmasına izin vermediler” ifadelerini kullandı.

‘İşçiler yıllarca güvencesiz çalışmış’

İş cinayetinin yaşandığı maden ocağının, Siirt Şirvan’a bağlı Maden köyünde, 29 yıllığına kiralandığını ve 12 yıldır çalıştırıldığını belirten Besime, “Başlangıçta köydeki evler tek tek satın alınarak işletilmiş, köy yerinden taşınmış. Önce tünel sistemiyle çalışılmış, sonra açık maden sistemine geçilmiş. İşçiler can güvenliği tehlikesi altında yıllarca çalışmışlar “ dedi. Çalışma yönteminin hukuksuz ve,’ En az maliyetle nasıl en fazla nasıl rant elde ederim’ mantığıyla çalışıldığını kaydeden Besime, Ciner Holding ve bağlı şirketlerin de bu işin içinde olduğunu ifade etti.

Maden yetkilileri olaydan önce uyarılmış

Madende çalışan işçilerin aylar önce risklere dikkat çektiğini, bütün yetkililere bu riskleri aktardıklarını söyleyen Besime, “Madende bu haliyle çalışmak istemediklerini söylemişler. Ama aldıkları yanıt, ‘Çıkışınızı alabilirsiniz, burada çalışmak isteyen çok ‘ olmuş” şeklinde konuştu. Göçük gerçekleşmeden 2 ay önce de 200 metre ileride başka bir göçüğün oluştuğunu ve bir işçinin dinamit patlaması sonucu hayatını kaybettiğini vurgulayan Besime, bu konuda hiçbir soruşturmanın yapılmadığını belirtti. Katliamdan iki gün önce de bu göçük alanında çatlaklar görüldüğünü ve bu çatlakların çok görünür olmasına rağmen önlem alınmadığını dile getiren Besime bu olayların devamında bu iş cinayetinin gerçekleştiğini söyledi.

Yakınlarını kurtarmaya çalışanlara belge imzalattılar

“Olaydan 2 saat sonra Siirt milletvekili olarak alana gittim. 24 saat boyunca hiçbir çalışma olmadı. Sorduğumuzda, ‘Risk var, bu yüzden çalışmalara başlayamıyoruz’ denildi ama Valilik tarafından ‘hummalı çalışmalar var’ denilerek yalan haberler yaptırıldı” şeklinde konuşan Besime, arkadaşlarını akrabalarını kurtarmaya çalışanlara, yetkililerin “Risk var, biz bu riski alarak burada kurtarma çalışması yapıyoruz, sorumluluk bizdedir” şeklinde bir belge imzalattığını belirtti. Bunun ikinci bir cinayet olduğunu kaydeden Besime, şöyle devam etti: “Orada çalışan işçiler Kürt’tür. Oranın coğrafyası Kürt coğrafyasıdır. Hükümet’in Kürtlere yaklaşımı budur. İşçi olarak ölürsen cenazeni kendin çıkarırsın. Bunu yaparken ölecek olursan sorumluluk da sana aittir.”

Taziye evinde köpekle arama yapmak istediler

Ailelerin Hükümet yetkililerine “Buraya gelmeyin, gövde gösterisi yapmayın, biz çocuklarımızın cenazeleri çıkarmaya çalışıyoruz” dediklerini ve ailelerin halen 4 cenazeyi çıkarmak için çalıştığını kaydeden Besime, “Ama polis yetkilileri taziye evlerine gidip, ‘Bakan sizin evinize gelmek istiyor, siz çıksanız da biz köpekle arama yapsak’ diyorlar. İşçi ailesini tehlike gören bir anlayışla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Dayanışmaya gelenler gözaltına alınıyor

İşçilere, “Eleştiri yapmayın, tepki göstermeyin, Şirket iyi çalışıyor deyin ki bu şirket kapanmasın” dediklerini aktaran Besime, BBC Türkçe muhabiri Hatice Kamer’in ailelerle görüşmek istediği için Siirt’te gözaltına alındığını söyledi. Dayanışma için Türkiye’nin batısından gelenlerin ise "eylem amaçlı gelmişler" diyerek gözaltına alındığını vurgulayan Besime, “AKP hükümeti tarihe bu utançla da geçecek. Bunun hesabı bugün olmasa da yarın, adil bir yargı önünde sorulacak” dedi.