Filiz Kerestecioğlu: Dayanışma büyüdükçe, onlar gidecek

09:44

JINHA

İSTANBUL - İktidarın eşbaşkanlık dahil kadınların tüm kazanımlarına saldırdığını belirten HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bu dayanışma büyüdükçe onlar gidecekler. Özgür bir ülkeyi kadınlarla ve kadın dayanışması ile kuracağız” dedi.

Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Kadın Meclisi, vakıf merkezinde “OHAL’de Kadınlar Direniyor” başlıklı söyleşi düzenledi. Söyleşiye Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Kadın ve LGBTİ Hakları aktivisti Kıvılcım Arat ve İnsan Hakları Savunucusu Ayşe Panuş konuşmacı katıldı.

“Devlet ve sistem, yeniden inşaya biz kadınların hayatını yeniden düzenleyerek başlıyor” diyen Ayşe Panuş, 4+4+4 ile başlayıp, “kürtaj yasası” ile devam eden kadınlara yönelik saldırı sürecini anlattı. Bu saldırıları gerçekleştirirken en büyük kontrol mekanizmasının din olduğunu belirten Ayşe, “Bizim bedenlerimize, sevişmemize, giydiğimiz kıyafete kadar saldırılarla karşı karşıyayız. Cinsiyetçi rol ayrımlarının çok keskinleştiği bir dönemdeyiz. Bugün kız çocuklarının tecavüzcüleriyle evlenmesini pervasızca önümüze getirebiliyorlar. Bu ülkede kadınlar, direndiği için öldürülüyor. Kadınların, direnişi devam edecek” şeklinde konuştu.

KHK’lar ile kadınların tekrar evlerine gönderilmesinin hesabının yapıldığını vurgulayan Ayşe, “Ekonomik bir faşizm var. Kadını ekonomik anlamda yok ederek erkeğe mahkum etmenin yolunu açıyor. Okullarda istismar giderek artacak. Tek şansımız var önümüzdeki süreçte sistem pervasız saldırırken bizde onun karşısında daha da radikalleşmek durumundayız” şeklinde belirtti.

‘Özgür bir ülkeyi kadınlarla kuracağız’

Tüm muhalefete karşı zalim ve zorbaca yaklaşılan günlerden geçildiğine değinen Filiz Kerestecioğlu ise “Geçiyoruz, geçeceğiz. Çünkü bugün eğer buradaysak hala mücadele azmimiz olduğu ve kabul etmediğimiz içindir. Ankara, Suruç ve birçok katliamın tanığıyız. Bu şekilde bizi yıldırmak istediler. OHAL’e böyle hazırlanıldı. Kimse Kürtlere ses olmasın diye yapılan katliamlardı. Çünkü kadınlar özgürleşirse, çocuklar istismara uğramazsa, yargı işlenirse, işçiler sendikal hakları için yürürse tek adam yönetemez. Ve kendileri de bir gün yargılanacaklarından korkuyorlar. Muhalefetin destek verdiği işletilmeyen meclis ile bir rehin ve gasp hukuku yaşandı. OHAL budur” dedi.

Kadınların savaştan, OHAL’ den, işsizlikten etkilendiğinin altını çizen Filiz, “Barış, özgürlük ve demokrasi istiyoruz ama aynı zamanda asla eve dönmeyeceğiz. O muhafazakar siyasetin içine hapsolmayacağız. Direnişin en fazla kadın cephesinden geldiği için bu saldırılar geliyor. Bir kumpasla meclisten geçirmeye çalıştıkları bu yasaya karşı sesimizi yükseltmez isek bizde aynısını yaşayacağız. OHAL’den sonra medyada, siyasette erkek egemen kuşatma var. Eşbaşkanlık sistemimizin de tahrip edildiğini görüyoruz. Kadınlara yönelik topyekûn saldırı var. Bundan çıkmanın yolu bir arada olmak ve dayanışmaktır. Bu dayanışma büyüdükçe onlar gidecekler. Özgür bir ülkeyi kadınlarla ve kadın dayanışması ile kuracağız” şeklinde konuştu.

‘Bir arada mücadelenin koşullarını zorlamamız gerekiyor’

“Darbenin en görünmez mağdurları LGBTİ’ler, trans kadınlardır” diyen Kıvılcım Arat’ta bir panorama sunarak; trans kadınların komününü, bir araya gelme ve sokağa çıkma deneyimlerini yaşadığı Abanos sokak üzerinden aktardı. Ardından kadınların yaşadığı işkenceleri, gözaltında kayıpları, açlık grevlerini ve yıllara göre trans kadınların üç deneyimini paylaşan Kıvılcım, “Sokak hayvanları, siyahiler, çingeneler ve trans kadınların yaşam alanlarından koparılmalarını medya ve devlet şiddeti üzerinden yaptılar. KHK ile birlikte getirilen ‘fuhuş yasasına’ baktığınızda; bir taraftan kız çocuklarının tecavüzcüsü ile evlendirilmesi yasası getirilirken bir taraftan da seks işçiliğini illegal ilan ediyor. Bu yasayla birlikte bütün kadınları sokakta göreceğiz ve bu beraberinde saldırıları da getirecek. OHAL ve benzeri süreçler kadınlar ve LGBTİ’ler için saldırılar olarak karşımıza çıkıyor. Bir arada durarak güçlendiğimiz yerler, yok edilmek isteniyor. Kadınların ve LGBTİ’lerin yeni bir mücadele hattı belirlemesi gerekiyor. Bir arada mücadelenin koşullarını zorlamamız gerekiyor” dedi.