Îlham Ehmed: İşgale karşı tarihi bir direniş veriliyor
09:13
Binevş Sarya-Civîn Girbawî/JINHA
QAMIŞLO - Demokratik Suriye Meclis Eşbaşkanı Îlham Ehmed, Türkiye’nin Suriye ve Güney işgaline ilişkin konuşarak, herkesi Türkiye’nin işgal planlarına karşı uyanık olmaya çağırdı. El Şehba ve Efrîn’de devrimci güçlerin ve halkların tarihi bir direniş gösterdiğinin altını da çizen Îlham, “Yaşanan direniş Suriye’nin parçalanmaması içindir” dedi.
Demokratik Suriye Meclis Eşbaşkanı (DSM) Îlham Ehmed, Suriye ve Rojava'daki gelişmeler ile Şehba ve Efrîn'e yönelik saldırılara ilşikin JINHA'ya değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak Musul operasyonlarını değerlendiren Îlham, Musul operasyonlarının başlamasıyla Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlaması anlamına geldiğini söyledi. Musul’un öneminden bahseden Îlham, “Sonuçları bölgeyi etkileyecektir ve yine Şengal’in durumunu etkileyecektir. Türkiye PKK’yi gerekçe yaparak bölgeye yerleşmek istiyor. Erdoğan, ‘Bizim tarihimiz Musul ve Kerkük’te var bizim orada olmamız gerekiyor’ diyor. Bunun üzerinden PKK olmasın diye ABD, KDP ve koalisyon güçleriyle görüşmeler yapıyor” diye belirtti.
‘KDP, Goran ve YNK’nin sessizliği endişe verici’
Türkiye’nin Musul hamlesinde yer almadığını söyleyen Îlham, “Erdoğan Suriye’de nasıl ki bir tampon bölge oluşturduysa aynı şekilde Güney’de de bunu yapmak istiyor. ‘Biz KDP ile anlaşma sağladık, KDP bizden destek istedi’ diyorlar. Yine Türk askerlerinin peşmerge elbiseleri ile birçok yere gittiği bilgisi var. Ancak buna karşı KDP’nin hiçbir tepkisi ve açıklaması yok. Burada Güney Kürdistanı işgal girişimi projesiyle Güney halkının iradesi hiçe sayılıyor. KDP, Goran, YNK sessizliği endişe yaratıyor” ifadelerinde bulundu. Güney Kürdistan’daki oluşumların sessizliğini de eleştiren Îlham, herkesten önce Güney’deki oluşumların yaşananlara tepki göstermesi gerektiğini kaydetti.
‘Türkiye’nin planlarına karşı herkes uyanık olmalı’
KDP’nin sessizliğinin yapılan anlaşmayı gösterdiğini dile getiren Îlham, “KDP şunu bilmesi gerekiyor; böyle bir anlaşma Güney Kürdistan’ın işgali anlamına geliyor. Türkiye ‘Suriye hükümeti meşru değil bunun için ben işgal edebilirim’ mantığını yürütüyor. Aynı yaklaşımı Güney Kürdistan içinde söylüyor. Uluslararası güçlerin de bu duruma karşı sessizliğini koruduğunu belirten Îlham, “Türkiye’nin Musul operasyonuna katılması için bir karar yok. Buna karşı Türkiye katılmak için ısrar ediyor, kendi projelerini geliştiriyorlar. Buna karşı herkesin uyanık olması gerekiyor” uyarısında bulundu.
‘Cerablus işgali çözüm yoluna müdahaledir’
Rojava’daki gelişmelere de dikkat çeken Îlham, sözlerine şöyle devam etti: “Minbic operasyonundan sonra Kürt, Arap, Türkmen, Çerkez halkları arasında yeni bir ittifak ve yaşam modeli açığa çıktı. Suriye krizi için yeni bir anahtar oldu. Ancak Cerablus işgali çözüm yolu açısından bir müdahaledir. Bu uluslararası güçlerin ittifakıyla yapılmıştır. Türkiye çetelere çok yardım etti. Fırat Kalkanı adıyla onları Suriye’ye geçirdi. Herkesi bu güçlerle tehdit ediyor. Amerika, Koalisyon Güçlerini, Rusya’yı, Suriye’yi ve İran’ı tehdit ediyor. El Nusra adı altında çalışma yürütüyorlar. Zaman zaman DAİŞ çeteleriyle ittifak halindeler. DAİŞ çeteleri Maria bölgesini onlara teslim etti. Bunun üzerine Türkiye pazarlık ediyor. Şimdi bu ittifak Rusya ile gelişti. Bu hesap Suriye ve Kürt halkı üzerinden yapılıyor.”
‘DAİŞ’e nefes aldırmak istiyorlar’
Halep’e dönük saldırıların devam ettiğini kaydeden Îlham, “Halep’e dönük bombardımanda sivil halk, çocuklar, kadınlar ve Suriye halkı katlediliyor. Silahlı güçler kendi bulundukları alanları Suriye rejimine teslim ediyor. Kendilerini Türkiye’ye teslim ediyorlar. Daha sonra Türkiye bunları silahlandırarak başka bir bölgeye geçirtiyor. Halep, Himsê ve Hema’daki grupları çıkardılar. İdlib’e gelip kendilerini Türkiye’ye teslim ettiler. Şimdi El Şehba’da halka karşı savaşıyorlar. Türkiye çok açık bir şekilde ‘Ben PYD ve YPG ile savaşıyorum’ diyor. Buna karşı büyük bir sessizlik var, biz kabul etmiyoruz. DAİŞ’e karşı savaşan güçler başardı. Bu güçlere karşı saldırı var. Herkes te buna karşı sessiz kalıyor. Bu şunu gösteriyor; DAİŞ’e yeni bir nefes aldırmak istiyorlar. DAİŞ’in tümden yok olmasını istemiyorlar. Eğer bir ses varsa bile çok cılızdır. Saldırıları durdurmuyor. Sadece her iki tarafı razı etmeye dönük bir girişim var” şeklinde konuştu.
'Direniş Suriye’nin parçalanmasına karşı gelişiyor’
El Şehba ve Efrîn direnişine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Îlham, “Bu direniş tarihi bir direniştir. Devrimci güçlerin El Şehba’daki direnişi tarihi bir direniştir. Birinci günde hava saldırılarında savaşçı ve sivil halkan şehit düşenler oldu. Daha sonra büyük bir direniş süreci başladı ve geri adım atılmadı. Bu direniş Suriye’nin parçalanmasına karşı ve Suriye’deki halkın iradesi açısından tarihidir. El Şehba ve Efrîn halkı tarihi bir direniş gösteriyor. Bu da Kürt, Arap ve bölgedeki bütün halkların direnişidir. Fırat Kalkanı bölgede katliam gerçekleştiriyor. Halkın buna karşı öfkesi var. Mari halkının Fırat Kalkanına tepki gösterdiğine ilişkin aldığımız bazı bilgiler var. Bu güçler köyleri yakıp Kürtlere karşı soykırım geliştirdiler, sivil halkı katlettiler. Bu güç muhalif bir güç olamaz. DAİŞ ve iktidara karşı savaşmıyor, sivil halka dönük bir savaş var” ifadelerinde bulundu.
‘Diplomasi çalışmalarımız devam ediyor’
Direnişin devam ettiğini belirten Îlham, “Suriye’de demokratik bir sistemin kurulması için halkın büyük bir direnişi var. Bu direniş bütün Suriye’ye dağılacak. Çünkü Suriye halkı, Kürt ve bölgedeki oluşumlardan cesaret alıyor. Nasıl direneceğini öğreniyor. Biz bunu çok anlamlı buluyoruz. Efrîn ve El Şehba’yı yıkanları kabul etmeyecek, gelişmeyi esas alacak ve Türkiye işgalini sonlandıracak. İşgale karşı bizim de diplomatik çalışmalarımız var. Birçok kesimle görüşmeler yapılıyor. Koalisyon içerisinde yine Suriye’ye destek veren güçlerle görüşmelerimiz var. Türkiye’nin saldırıları ve işgalini sonlandırmaya dönük girişim ve çabalarımız devam ediyor” diyerek, sözlerini noktaladı.
(şa/mg)