Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - HDP Hukuk Komisyonundan Aysel Tuğluk, seferberlik kararında sonra halkla buluşmak için ev ev dolaşılacağını belirterek, direnişi büyütmek ve "ne olursa olsun son muhteşem olacak" demek adına halkla bir araya gelmenin çok önemli olduğunu vurguladı.

DTK, KJA, DBP ve HDP tarafından alınan 'Seferberlik' kararı sonrasında halka ulaşmak için ev ev dolaşma çalışmaları başlatılıyor. Kürdistan ve Türkiye'de süreci anlatmak için girilmedik ev bırakmama iddiasıyla başlatılacak kampanyayı dün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş duyurdu. HDP Hukuk Komisyonundan Aysel Tuğluk da kampanyaya ilişkin detayları anlattı.

1990'lı dönemleri aratmayan bir devlet şiddetiyle karşı karşıya olduklarının altını çizen Aysel, her alanda iradeyi kırma, kıskaç altına alma ve boyun eğdirme politikasının hayata geçirilmek istendiğini belirtti. Aysel, boyun eğdirme ve iradeyi kırma politikalarına karşı halkla birlikte seferberlik ruhuyla direnişin anlam bulacağını söyledi.

'Kampanya 81 ilde hayata geçecek'

Halkın seçilmişler olarak sürece karşı bir tutum alma noktasında tartışmalar yürüttüklerini belirten Aysel, DTK, KJA, DBP ve HDP tartışmaları sonucu ortaya çıkan programının aşama aşama uygulanacağını aktardı. Programın ilk aşamasının halka gitme olduğunu vurgulayan Aysel, "Bu süreci halkla paylaşma ve sürece karşı nasıl bir tutum almamız gerektiğini halkla birlikte karara bağlamalıyız. 81 ilde bu kampanyayı hayata geçireceğiz. Devletin uygulamalarını, zulmünü, katliamcı politikasını, el koyma politikasını tanımayacağımız noktasında halkla birlikte bir irade açığa çıkarmalıyız" dedi.

'Kanunun olmadığı yerde direniş meşrudur'

Kürtlerin tüm kazanımlarını verdikleri mücadele sonucu elde ettiklerine dikkat çeken Aysel, büyük bedellerle elde edilen belediyeleri kimseye bırakmayacaklarını vurguladı. Kayyım adı altında gaspların hayata geçirildiğini ifade eden Aysel, "Kanunun olmadığı yerde direnişi meşrudur ve zafer de direnişle gelir" dedi.

Siyaset alanının tümden Kürtlere kapatılmak istendiğini belirten Aysel, "Türkiye Cumhuriyeti çok tehlikeli bir oyun içerisindedir. Kürtleri siyaset dışına itmek savaşa davetiye çıkarmaktır, çözümsüzlüğü dayatarak 'ben bu sorunu çözmüyorum' demektir. Önümüzde tek seçenek var ve biz halkımızdan aldığımız destekle sonuna kadar direneceğiz" diye konuştu.

'Ne başarılacaksa ve kazanılacaksa halkla olacak'

Aysel, direnişi büyütmek ve "ne olursa olsun son muhteşem olacak" demek adına halkla bir araya gelmenin çok önemli olduğunu vurguladı. Halka giderek görüşlerini alacaklarını kaydeden Aysel, halka kendilerinin de süreci anlatarak ortak bir noktada buluşacaklarını söyledi. Ne başarılacaksa ve kazanılacaksa halkla olacağını dile getiren Aysel, "Biz halk buluşmalarından sonuç alacağımıza inanıyoruz. Belediyelerimizi kesinlikle devlete bırakmayacağız. Bu zulüm sonuna kadar gitmez. Biz örgütsel olarak güçlü bir halkız. Bu sürece örgütlü bir şekilde katılırsak kazanamayacağımız hiçbir şey yoktur. Geçmişte de saldırılarla karşı karşıya kaldık ama birliktelik ruhuyla hepsini alt ettik. Eğer bunu yapmazsak daha kötü şeyler yaşanacaktır. Bu nedenle direnişi yükselterek belediyelerine ve iradelerine sahip çıkması gerekiyor. Bizler de bu süreçte halkımızla birlikte alanlarda olmaya devam edeceğiz" diye belirtti.

(mm/gc)