JINHA

AMED - Kürt siyasetinin seferberlik kararını değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel bunun da örgütlenmeden geçtiğini vurgulayarak, "Sonu ne olursa olsun muhteşem olacak demek için muhteşem bir örgütlenme de olması gerekiyor ve biz bunu hayata geçirmek amacıyla sürece devam edeceğiz" dedi.

DTK, KJA, DBP ve HDP öncülüğünde bin Kürt siyasetçi, "Seferberlik ruhu ile örgütlenelim, direnerek kazanalım" şiarıyla toplantı gerçekleştirdi. Diyarbakır'da düzenlenen toplantıdan seferberlik karara çıktı. DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel toplantının, "edi bes e" deme, mevcut gidişata, bu duruma müdahale etme ve kendi sistemini örgütleme dışında örgütsel bir hamle başlatma toplantısı olduğunu söyledi.

'Temel karar halkla yeniden buluşma'

Devletin çok yoğun baskı ve saldırıları ile karşı karşıya olduklarını hatırlatan Sebahat, "Demokratik siyaset üzerine çok yoğun baskılar var, gözaltı operasyonları var. Ancak biz bunları boşa çıkarmanın yolunun örgütsel seferberlikten geçtiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla toplumun örgütlenmesi, bizim kendi politik doğrultumuzda halkla güçlü bir buluşma sağlamamız ile bir başarı elde edebileceğimiz hususunu tartıştık. Bu konuda da örgütsel yapımızla bir karar aldık. Bu toplantının en temel kararı halkla yeniden buluşma oldu. Mahallerde birebir ev çalışmaları yapılması, meclis girişim kurumlarının kurulması ve köylerde çalışmaların yürütülmesini, toplumun örgütlenmesi konusunda bir hamle, sert çıkış olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.

'Örgütlü güç olmanın yolu halka ulaşmaktan geçer'

Savaş ve çatışmaların yoğun yaşandığı bir dönemde halkla yeniden buluşmanın moral ve motivasyon yaratacağına işaret eden Sebahat, "28 Ekim'de İstanbul'da benzer bir toplantı olacak. HDK ve batıda bulunan kurumlar ile birlikte bir toplantı alınarak hem Kürdistan hem de Türkiye'den örgütsel güçlü bir hamle yapacağız" diye konuştu.
Demokratik siyaset üzerindeki baskıyı, sindirilme halini ortadan kaldıracak bir çıkış yapmayı planladıklarını söyleyen Sebahat, "Bunun yansımaları olacak diye düşünüyorum. Sonuçta örgütlü toplum her şeydir. Örgütlü güç de öyle, güçlü olmanın yolu halka ulaşıp onları örgütleme ile alakalıdır. Referandum ve erken seçim tartışmaları, savaşın hızla devam ediyor olmasını da düşündüğümüz de örgütlü gücün önemi de gün yüzüne çıkıyor" diye konuştu.

'Edi bes e demek için çalışacağız'

Toplum örgütlü olduğu takdirde, toplumsal olaylara karşı daha güçlü tavır sergileneceğinin altını çizen Sebahat şöyle devam etti: "Yerel siyasetimize ve demokrasi siyasetimize müdahale ediliyor. Buna karşı örgütlü toplumu geliştirmek gerekiyor. Bu güne kadar halkla birlikte olmak temel şiarımızdı. Aslında halkla birlikte olmak bugüne kadar da yaptığımız bir şeydi ama bu süreçle de bağlantılı bir durum. Önemli olan halkımızın özgürlüğü demokrasi adalet ve barış talepleri ile tek bir gündemle halka gidilme meselesidir. Kurumlarımızın çok olması bir avantaj. Eleştiri özeleştiri mekanizmasını kullanan bir yapıyız biz. Bu süreçte yönetememe ve yavaş hareket etme durumlarını tabi ki değerlendirebiliriz. Ama şimdi bu sürece müdahale etme, kendine müdahale etme zamanı. Sıradan bir duruş ve siyasetle hiçbir şey yokmuş gibi tavırla gidilemeyeceğini herkes biliyor. Aslında ilk önce buna müdahale etmek gerekiyor. Olağanüstü koşulların içinde olağanüstü bir çalışma ile halkımızla da yan yana olarak buna bir dur demek ve edi beşe demek için çalışacağız. Sonu ne olursa olsun muhteşem olacak demek için muhteşem bir örgütlenme de olması gerekiyor ve biz bunu hayata geçirmek amacıyla sürece devam edeceğiz."

(sg-be/gc)