Bugünkü operasyonlar KCK operasyonlarının devamı niteliğinde
09:15
JINHA
ANKARA - Yüzlerce HDP ve DTP yöneticisi ve siyasetçisinin gözaltına alınması ve tutuklanması, 2009 KCK operasyonlarının bir uzantısı niteliği taşıyor. Bugün de siyasetçi, öğrenci, akademisyen ve emekçiler üzerinde baskı ve soykırım operasyonları yapılarak, KCK dönemindeki gibi Kürt siyaseti ve iradesi susturulmaya çalışılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ve beraberinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ‘darbecilerle mücadele’ adı altında muhalif kesime ve Kürt siyasetçilerine yönelik siyasi soykırım operasyonları gerçekleştiriliyor. Son dönemde yüzlerce Kürt siyasetçinin gözaltına alındığı ve onlarcasının tutuklandığı operasyonlar, 2009 KCK operasyonlarının bir devamı niteliği taşıyor. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’nun ardından hükümet yetkilileri tarafından özür dilercesine yapılan "Operasyonları cemaat yaptı" şeklinde açıklamaları, bugünkü operasyonları kimin yaptığı konusunda merak uyandırıyor.
Siyasetçi, öğrenci, akademisyen, emekçiler tutuklanmıştı
14 Nisan 2009 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile başlatılan siyasi soykırım operasyonları ile 12 ilde eş zamanlı baskınlar yapılmıştı. Yapılan baskınlarla aralarında Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) başkan yardımcılarının da bulunduğu 50'yi aşkın Kürt siyasetçi gözaltına alınmıştı. İlk yapılan operasyonun ardından gerçekleşen operasyonlar kapsamında binlerce seçilmiş ve yönetici gözaltına alındı; binlerce insan müebbet hapis cezalarına uzanan cezalara maruz kaldı. Kürt siyasetçilerinin cezaevlerine doldurulmasının ardından aynı isimle yüzlerce Kürt öğrenci operasyonlar kapsamında tutuklandı ve devam eden operasyonlar sendikacılar, gazeteciler ve akademisyenleri de kapsadı.
Onlarca gazetecinin cezaevlerine gönderildiği operasyonlarda akademisyen Prof. Dr. Büşra Ersanlı da "örgüt üyeliği ve örgüt yöneticiliği" iddiasıyla cezaevinde kalmıştı. Her güne yeni bir operasyon dalgası ile uyanıldığı dönemde kamu emekçileri ve sendikacılar da operasyonlardan nasibini almıştı. Defalarca baskın yapılan KESK'de de, genel başkanın da aralarında bulunduğu onlarca KESK üyesi emekçi gözaltına alınmış ve bir çoğu tutuklanmıştı.
KCK operasyonları niye yapılmıştı?
KCK operasyonlarından kısa bir süre önce yerel seçimlerden çıkılmıştı ve DTP 98 belediye başkanlığını kazanarak oy oranını büyük oranda arttırmıştı. Seçimden çıkan başarıyı hazmedemeyen AKP hükümeti, Kürt Siyasetini ve demokrasiyi devre dışı bırakmak ve seçimle elde edemediği başarıyı sivil bir darbe ile elde etmek adına Kürt siyasetçilerini tutuklama yoluna başvurdu. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’ndan sonra ise Cemaat ile ilişkileri bozulan AKP hükümeti günah çıkarırcasına "KCK operasyonlarını cemaat yaptı" diye açıklamalar yaptı. Hükümet yetkilileri de adeta özür dilercesine KCK operasyonlarına ilişkin tek tek açıklama yapmaya başladı.
2009 KCK operasyonları bugün de devam ediyor
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin ardından ise ‘darbecilerle mücadele’ adı altında ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK'ler kapsamında, AKP hükümeti KCK operasyonlarını aratmayan siyasi soykırım operasyonlarını yine Kürt siyasetçilerine yöneltti. 3 aylık OHAL süreci boyunca yüzlerce HDP ve DBP çalışanını ve yöneticisini siyasi soykırım operasyonları ile tutuklamaya çalışan hükümet, operasyonlarını OHAL'in bir 3 ay daha uzatılması ile devam ettiriyor. Son bir hafta içinde Diyarbakır, Van ile başlayan ve Dersim, Bitlis, Muş ve Hakkari ile devam eden siyasi soykırım operasyonları sürüyor. Son bir hafta içinde yüzlerce Kürt siyasetçisinin gözaltına alınması ile siyaset ve demokrasi devre dışı bırakılmak isteniyor.
‘Dün cemaat yaptıysa, bugün kim yapıyor?’
Bugün ‘darbecilerle mücadele’ adı altında başlatılan operasyonlar, 2009 KCK operasyonlarının ardından yapılan "Operasyonları cemaat yaptı" açıklamalarını hatırlatıyor. Hükümetin yönünü yine Kürt siyasetçilerine çevirmesi ise AKP-Cemaat ortaklığını bir kez daha gözler önüne seriyor. KCK operasyonları ardından adeta özür dilercesine açıklamalarda bulunan hükümet bugün aynı tarzla soykırım operasyonlarını devam ettirirken, akılları kurcalayan tek soru ise "Dün cemaat yaptıysa, bugün kim yapıyor?" oluyor.
(de/sy)