JINHA

ANKARA - HDP'li vekiller hakkında mahkemeler son günlerde peş peş 'zorla getirme' kararı veriyor. İlk günkü yerde olduklarını ve ifade vermeye gitmeyeceklerini belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, "Burada siyasi olarak bizi sandıklarda tasfiye edemeyen iktidar ve saray bu yolla aslında bizim siyaset yapmamızı engellemeye çalışıyor" dedi.

HDP'li vekiller ile ilgili peş peşe 'zorla getirme kararları' veriliyor. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ olmak üzere Ayşe Acar Başaran, Dilan Dirayet Taşdemir, Nursel Aydoğan, Selma Irmak, Besime Konca, Çağlar Demirel gibi birçok vekil hakkında benzer kararlar alındı. Mahkemelerin verdiği kararları değerlendiren HDP'nin hukukçu vekillerinden Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, "Burada siyasi olarak bizi sandıklarda tasfiye edemeyen iktidar ve saray bu yolla aslında bizim siyaset yapmamızı engellemeye çalışıyor. Demokrasilerde siyasetçilerin yargılanma yeri halktır, halkın vicdanıdır, sandıklardır. Eğer mevcut görevini yerine getirememişse bunun seçimlerde neticesi ortaya çıkar" dedi.

'Demokrasi ve siyaset tasfiye edilmeye çalışılıyor'

2009'da "KCK" adı altında başlayan siyasi soykırım operasyonlarını hatırlatan Meral, o gün olduğu gibi bu günde hedefin demokratik siyaseti ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Meral, "Siyaseten yapamadıklarını anti demokratik yöntemlerle, yargıyı denetimlerine alarak tümüyle emir ve talimatla bu süreci götürmek istiyorlar. Biz bu sürecin kesinlikle tarafı değiliz. Tutumumuzu çok net bir şekilde ortaya koyduk. Sonuçta bizim dokunulmazlıkların kaldırılmasında konusundaki tutumumuzda bir değişiklik yok. Biz bu yargının tarafsız, bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu nedenle gidip ifade vermeyeceğimizi söyledik" dedi.

'Biz buradayız'

Birçok vekilin hakkında zorla getirme kararlarının çıktığını ve bir üre sonra tüm vekilleri için aynı kararın çıkacağını belirten Meral, "Biz buradayız, görevimizdeyiz. Halkımızın yanındayız. Meclisteyiz, ilimizdeyiz, bölgemizdeyiz. Her yerdeyiz aslında ve bu çalışmalarımıza da devam edeceğiz. Tutumumuzda herhangi bir değişiklik yok" diye konuştu.

'Milletvekili olduğumuz süre içerisinde gitmeyeceğiz'

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'da vekil oldukları süre içinde ifade vermeye gitmeyeceklerini söyledi. Bundan sonraki sürece ilişkin ise Nursel şunları dile getirdi: "Tabiki AKP için yöntemler bitmiyor. Biz ifade vermeye gitmeyince bu kez, ifademiz alınmadan hakkımızda direk davalar açılmaya başlandı. Bende dahil olmak üzere bir çok arkadaşımız hakkında hazırlanan fezlekeler ile davalar açılmış durumda ve muhtemelen Aralık-Kasım gibi ilk duruşmalar görülecek. Biz biliyoruz ki Türkiye'de yargı bağımsız ve tarafsız değil. Bağımsız bir yargı olmadığı için mahkeme heyetinin hukuki bir karar vereceğiniz sanmıyoruz. AKP tarafından alınan siyasi karar neyse, mahkemeler onları uygulamak zorunda kalacak. Kararları ne olursa olsun biz bu ülkede 5-6 milyon insanın oyuyla seçilmiş milletvekilleriyiz. Diğer vekiller ne hakka sahipse bizlerde sahibiz. Zorla mahkemelere çıkartılırsak bu tablo Türkiye'nin tarihine demokrasi ayıbı olarak geçecektir ve bunun sorumlusu da AKP'dir."

(he/fk)