Siyasi soykırım ve saldırıların hadefinde kadın kazanımları var
09:23
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - Eşbaşkanlık sistemiyle kadının yaşamın her alanda görünür olmasının ideolojik, politik bir yönelimi beraberinde getirdiğini belirten DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Bugün yaşanan siyasi soykırımlar ve eşbaşkanlara dönük saldırıların temelinde bu neden yatıyor. Tüm saldırılar kadınların ve halkların kazanımlarına dönüktür" dedi.
DBP ve HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarıyla sürerken, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel saldırıların temel sebeplerinden birinin de eşbaşkanlık sistemi olduğunu belirterek, bu sistemi anlattı. 2005 yılında siyasetin toplumsallaşması noktasında iç tartışmalarını yoğun şekilde yürüttüklerini, merkezi otoriter siyasetin sorunları çözmediğini aksine yeni krizlere neden olduğu kanısında herkesin hem fikir olduğunu belirten Sebahat, "PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın önerisi üzerine yeni bir oluşum tartışmalarına başladık ve eşbaşkanlık sisteminin nasıl geliştirileceğini ilk olarak 2005 yılında gündeme aldık" dedi.
'Eşbaşkanlık her kesime hitap etmeliydi'
Abdullah Öcalan'ın eşbaşkanlık sistemini hayata geçirme noktasında önerilerinin olduğuna dikkat çeken Sebahat, eşbaşkanlık sisteminin dünyada sadece Almanya'da örneği olduğunu ancak kendilerinin istediği düzeyde bir eşbaşkanlık sistemi olmadığını belirtti. Sebahat, kendilerinin düşündüğü eşbaşkanlık sisteminin tüm alanlarda uygulanması gerektiğini ve her türlü kesime hitap edecek şekilde olması için düşünsel olarak çaba harcadıklarının altını çizdi. Eşbaşkanlığın pratik uygulamalarının olmamasından kaynaklı zorlandıklarına dikkat çeken Sebahat, o süreç içerisinde eşbaşkanlık sistemi için 100 bine yakın imza topladıklarını söyledi.
'Erkekler dar yaklaştı'
Sebahat, eşbaşkanlık sisteminin hayata geçmesi için çok heyecanlandıklarını ifade ederek, erkekler tarafından eşbaşkanlığın hayata geçmesi noktasında yoğun şekilde endişe yaşandığını aktardı. Sebahat, "Erkek arkadaşlar bu konunun sadece kadınların sorunuymuş gibi yaklaştı. Sonunda eşbaşkanlığı fiili olarak hayata geçirdik ancak uygulama noktasında eksikler yaşandı. İlk eşbaşkanlarımız Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk oldu. İki arkadaşımız da bu sistemin en zorlu sıkıntılı süreçlerini yaşadı" dedi.
'Eşbaşkanlık için verdiğimiz mücadeleyi hukuki olarak kazandık'
Sebahat, kadın meclisinin ve mücadelesinin güçlü olmasından kaynaklı siyasetin demokratikleşmesi yönünden önemli olanaklar kazandıklarını belirterek, "Uzun süre eşbaşkanlık için mücadele ettik. Bugün verdiğimiz mücadeleyi kazandık ve yasal olarak da siyasi partiler kanununda yer aldı" dedi.
'Kadınlar karar alma mekanizmalarında'
Yeni dönem içerisinde her kurumda eşbaşkanlığın hayata geçirilmesinin tartışılmaya başlandığının altını çizen Sebahat, Kürt siyasi hareketi dışındaki birçok siyasi partinin de eşbaşkanlık sistemini gündemine koyduğunu aktardı. Sebahat, eşbaşkanlık sistemini bir model haline getirdiklerinin altını çizerek, "Eşbaşkanlığın en temel kazanımları kadınların karar alma mekanizmalarında yer almasını sağladı. Kadınların görünürlüğünü sağlarken, erkek egemen sistemi sorgulayan ve kadın özgürlükçü bir perspektiften bakmayı sağlaması en büyük kazanımları arasındadır. Eşbaşkanlık sistemi erkekleri de değişim dönüşüme uğrattı ve kolektif yönetmeyi öğrendik" diye belirtti.
'Siyasi soykırımların asıl hedefi kadın görünürlüğünü yok etmektir'
Sebahat kadın mücadelesinin bugün KJA çatısı altında devam ettiğini, kadınlar öncülüğünde elde edilene kazanımların iktidarların hedefi haline geldiğini belirterek şunları söyledi: "Kadının yaşamın her alanda görünür olması ideolojik, politik bir yönelimi beraberinde getiriyor. Kadınlar erkek egemen sisteme hayır dediği için yönelmeler fazlalaşıyor. Toplum doğru olanı görünce onu talep ediyor ve bu durum da iktidarlar için tehdit haline geliyor. Bugün yaşanan siyasi soykırımlar ve eşbaşkanlara dönük saldırıların temelinde bu neden yatıyor. Tüm saldırılar kadınların ve halkların kazanımlarına dönüktür. Kadınların siyasetteki görünürlüğü ortadan kaldırılmak isteniyor. Tüm bunlara rağmen kadınların verdiği mücadele ve duruşu çok kıymetlidir ve bu nedenle mutlaka kazanacağız."
(gc)