Uzatılan OHAL, demokrasiden uzaklaşılacak dönemin işareti

09:09

Duygu Erol/JINHA

ANKARA - OHAL'in uzatılması, hukukun ve yasaların ayaklar altına alındığı Türkiye ve Kürdistan'da, yeni tasviyelerin gerçekleşeceğinin ve sivil darbenin giderek tırmanacağının işareti. Demokrasiden uzaklaşılacak olan OHAL ile beraber AKP Hükümeti diktatör rejimini güçlendirmeye çalışacak.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısından Olağanüstü Hal (OHAL) kararı çıkmıştı. İlan edilen OHAL'den sonra yayınlanan Karar Hükmünde Kararnameler (KHK) ile hukuksuz birçok uygulama işleme koyuldu. Son olarak 3 Ekim'de Cumhurbaşkanı Tayyip’in başkanlığında yeniden Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleşti. Toplantının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, KHK'ler ile ilgili mecliste bulunan 4 partinin katılımıyla bir komisyon kurulacağını belirterek, OHAL'İn 90 gün daha uzatıldığını açıkladı.

21 Temmuz'dan bugüne neler olmuştu?

OHAL'in hemen ardından 21 Temmuz'da yaşanacak hak ihlallerinin sinyallerini veren KHK yayınlandı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) askıya alındığı KHK'de, 5 yıl aradan sonra sözleşmeli öğretmenlik getirildi, gözaltı süresi 4 günden 30 güne çıkarıldı, avukat görüşmeleri teknik cihazlarla sesli ve görüntülü olarak kaydedilip, izleneceği yayınlandı. OHAL süresince alınan bütün kararlar; hukuksuzlukların sonradan mali, hukuki, idari ve cezai sorumluluğun doğmayacağı şekilde açılan davalara yürütmenin durdurulması kararı verilmeyecek yönünde kararlar yayınlandı.

KHK'ler muhalif kesime yöneldi

Darbeyi fırsata çeviren hükümet, darbecilere yönelik olduğunu savunduğu baskı ve sindirme politikalarını çok geçmeden muhalif kesime yöneltti. Darbe girişimden sonraki günlerde cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik sürgünler ve işkenceler bir anda artarken gözaltı süresinin uzatılmasından nasibini ilk alanlar muhalifler oldu. Kürdistan illerinde HDP ve DBP’liler operasyonlarla gözaltına alınarak günlerce gözaltında tutuldu ve birçoğu tutuklandı. Yine Türkiye cephesinde sol, sosyalist kesimler çeşitli bahanelerle işkencelerle gözaltına alındı ve gözaltında olanlar açlık grevlerine başladı.

İlk olarak baskı ve saldırının cezaevinde başladığı sivil darbe yönünü direkt olarak muhalif olan sol, sosyalist, yurtsever kesimlere çevirdi. İlk olarak siyasi parti çalışanlarının ve gençlik örgütlerinin tutuklama operasyonları ile sindirmeye çalışan hükümet, yönünü medyaya çevirerek birçok ajans, radyo ve televizyon kanallarını kapatarak çalışanlarını darp ederek gözaltına aldı. Meclis'in tatile girmesinden önce gündemde olan kayyımlar yeniden gündeme geldi ve HDP eş başkanları ile milletvekilleri ifadeye çağırıldı. İfadeye gitmeyen eş başkanlar ve milletvekilleri hakkında zorla getirilme kararları çıkartılırken, ilk olarak 24 olmak üzere DBP'Li belediyelere kayyım atanarak kadın merkezlerine saldırıldı.

Eğitimde tasfiyeler gerçekleştirildi

1 Eylül gecesi yayınladıkları KHK ile ise “FETÖ”cü olduğu iddiası ile binlerce akademisyeni görevden ihraç eden hükümet, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan barış akademisyenlerini de görevlerinden ihraç etti. ardından yayınlanan 672 sayılı KHK ile binlerce öğretmen ve kamu emekçisi görevlerinden uzaklaştırıldı ve soruşturmalar başladı. Öğretmenlerin ihraç edilmesinden sonra birçok eğitim emekçisinin evi basılarak gözaltına alındı, tutuklandı. OHAL'in 3 ay uzatılacağının kararının verildiği gün ise 12 televizyon kanalı ve 11 radyo kapatıldı. Kapatılan televizyon kanalları devlet güçlerince basılarak mallara el koyuldu. Teknik malzemelerine el konulan bazı malzemeler ise TRT'ye devredildi.

Uzatılan OHAL,yeni tasfiyeleri beraberinde getirecek

3 Ekim tarihinde Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un yaptığı açıklama ile OHAL'in 3 ay daha uzatıldığı açıklandı. Uzatılan OHAL ile beraber gerek kamu alanında gerekse de siyaset alanında yeni tasfiyeler başlaması muhtemelken; OHAL ile devreye giren uygulamalar ve KHK'ler bu süreçle beraber güçlendirilecek. Darbe ile mücadele adı altında uzatılan OHAL, Türkiye'yi daha diktatör bir rejimine yaklaştıracak. Demokrasiden uzaklaşılacak olan OHAL ile ülke hukuksuz KHK'ler ile yönetilmeye çalışılacak ve dikta rejimi ve tek adam sistemi OHAL ve KHK'ler ile yaklaşacak.

(sy)