Cinsel istismara AYM kılıfıyla serbestlik Aile Bakanına soruldu
16:00
JINHA
ANKARA - Sistematik cinsel istismardan yargılanan erkeğin mahkeme tarafından, AYM'nin 15 yaş sınırını kaldırılan hükmü gerekçe gösterilerek önce serbest bırakılması, ardından tutuklanması meclise taşındı. “Türkiye'de AKP eliyle çocuk tacizini meşrulaştıran bir hukuksal zihniyet örüldü” diyen HDP’li Dirayet Taşdemir, AYM’nin kararından güç alındığını belirtirken, konuyu Aile Bakanına sordu.
Tekirdağ’da sistematik cinsel istismardan yargılanan Azmi Ergüney (73) isimli erkek, mahkeme tarafından, AYM'den kaldırılan "15 yaşın altındaki çocuklara her türlü cinsel davranışın istismar sayılacağı" hükmü gerekçe gösterilerek önce serbest bırakılmış, ardından tutuklanmıştı. Duruma ilişkin “Türkiye'de AKP eliyle çocuk tacizini meşrulaştıran bir hukuksal zihniyet örüldü. Tacizcinin nüfuzlu bir erkek olması, tacize maruz kalanın çocuk olmasından, yaşadığı travmadan daha kıymetli hale getirilirken, Anayasa Mahkemesi kararından güç alındı” diyen HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir de konuyu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına taşıdı.
Dirayet, Fatma Betül Sayan’a şu soruları yöneltti:
“* İstismarcı olduğu mahkeme kararı ile tespit olunan bir sanığın mahkeme heyetince salıverilebilmiş olması, sonrasında ise gelen tepkiler üzerine tutuklanmış olması sorunun hukuki olmaktan çok toplumsal bilinç eksikliğinden kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Mahkemenin “ülkenin acil sorunları”na referans vererek, istismarcı olduğunu tespit ettiği sanığı serbest bırakması, çocuk istismarını ülkenin acil sorunları arasında görmediğini ortaya koymaktadır. Bakanlığınızca yargıç ve hakimlere yönelik çocuk istismarı suçları konusunda cinsiyet eşitliği temelli bir çalışma yürütülmesi düşünülmekte midir?
* Nisan 2016’da Bakanlığınızca gerçekleştirilen Türk Hukuk Sisteminde Aile, Çocuk ve Kadın Çalıştayı’da dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu çocuk mağduriyetlerinin önlenmesi konusundaki yasal boşlukların giderilmesine yönelik önerilerin belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu beyanın ardından Bakanlığınızca hangi çalışmalar yapılmıştır?
* Benzer şekilde Ağustos 2016’da, basında, AYM’nin iki iptal kararının ardından gelen tepkiler üzerine, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatıyla TCK’nın “Çocukların Cinsel İstismarı” başlıklı 103. maddesinin 1 ve 2. fıkrasıyla ilgili yeni yasal düzenleme çalışmasının başlatıldığı haberleri yer almıştı. Kurumunuzca bu konuda Adalet Bakanlığı ile yapılan ortak bir çalışma bulunmakta mıdır?
* Söz konusu davada davacı çocuk S., Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman’a 16.06.2016 tarihinde verdiği röportajda, yaşadığı travma nedeniyle okulu bıraktığını ifade etmiştir. Bakanlığınızca S’nin psikolojik sağlığı ve okuluna devamı için bir adım atılmış mıdır?
* Davacı S’nin avukatı Selin Nakıpoğlu’nun aynı dönemlerde başka çocukların da sanık tarafından istismara uğradığını belirterek başka bir tanığın dinlenilmesini istedi. Dosyanın bir diğer tanığı olan C.O.’nun üvey kardeşi R.C.’nin de sanığın istismarına maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Diğer çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde Bakanlığınızca çocuklarla ve aileleriyle iletişime geçilmiş midir?
* S’nin annesi, davadan önce Sanık A. E’nin yanında çalışmaktadır. Davanın ardından annenin uğradığı iş kaybının yol açtığı zararın ortadan kaldırılması amacıyla, Bakanlığınız anne ile iletişim sağlamış mıdır?”
Ensar'a yanıt geldi
Öte yandan, Ensar Vakfı'na bir kamu binasının 5 yıllığına kiraya verilmesini daha önce meclise taşıyan Dirayet’e, Maliye Bakanlığından cevap verildi. Dirayet cevaba ilişkin, “Verilen yanıtta ise Ensar Vakfı'nın vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında olduğu belirtiliyor. Bir vakfın vergi muafiyetinden faydalanabilmesi için yasal olarak ‘Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı bir etkide bulunması’ gerekir. Ensar Vakfı Devletin hangi yükünü azaltmaktadır” dedi.
(sy)