'Saime'ye saldırı devletin politik kadınlara öfkesidir'
09:05
JINHA
AMED - Yaralı kadın gerillaya yapılan işkencenin ideolojik bir saldırı olduğunun altını çizen DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Devlet, politik kadınlara daha çok öfkelidir, özgürlük mücadelesi veren kadınlara öfkesi doruk noktasındadır. Bugün bir kadın gerillaya işkence yapan, yarın evine giden bir öğrenciye, işinden çıkan bir kadına, sokakta gezen başka bir kadına aynısını yapar" diyerek tüm kadınlara mücadele çağrısında bulundu.
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Derecik (Rubarok) beldesinde yaralanan YJA Star'lı Saime Avşin'e (Avaşin Gabar) yapılan işkenceye karşı kadınların tepkisi büyüyor. DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, DBP Kadın Meclisi ve DBP Genel Merkezi adına kınadıklarını belirterek, "Savaşın da bir kuralı vardır fakat bu kural Türkiye devleti tarafından yok sayılmıştır. Demokrasi, özgürlük, kadın özgürlüğü açısından nasıl bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu göstermesi açısından vahim bir durumdur. Ekin Wan'ın cansız bedenini teşhir ettiler ve erkekler başında fotoğraf çekip büyük bir marifetmiş gibi yayınladılar. Daha sonra Cizre'de böyle bir durum oldu" dedi. Öz yönetim direnişlerinde JÖH-PÖH'lerin duvarlara cinsiyetçi yazılar yazdığını ve insanların yatak odasına girildiğini hatırlatan Sabahat, olanlarla beraber savaşın ne kadar kirli olduğunu yaşayıp gördüklerini söyledi.
'Kadınlara yönelik saldırı ideolojiktir'
Kadınlara yaklaşımı özellikle son bir buçuk yıl içerisinde daha da net gördüklerini belirten Sabahat, "Cinsiyetçi, milliyetçi, militarist yaklaşımın kadınlar şahsında ne kadar korkunç yaşandığını görmüş olduk. Bu açıdan kadınların bunların karşısında çok güçlü durup mücadele etmesi gerekiyor. Devlet politik kadınlara yönelik daha çok öfkelidir. Halkı için, kadınlar için özgürlük mücadelesi veren ve mevcut durumu kabul etmeyen kadınlara öfkesi doruk noktasındadır. Buna ulus devletin yansıması da diyebiliriz. Kadınlara yönelik saldırı ideolojiktir dolayısıyla buradan bakıldığında kadın bedeni üzerinden teşhir etme, taciz, tecavüzle aşağılama, şahsında bir toplumu aşağılama, iradesini kırma gibi politik yaklaşımlar sergileniyor. Türkiye'de bu yaklaşımlar çok vahim şekilde yaşanıyor" diye vurguladı.
'Tüm kadınların buna karşı çıkması gerekir'
Devlet yetkililerinin daha önceki cinsiyetçi söylemlerini hatırlatan Sabahat şunlara dikkat çekti: "Daha önceki başbakan kadının doğurganlığını 'vatanseverlik' ile tanımladı. Kadını sürekli erkeğin hizmetinde olan, özgür bir birey olmayan, eşit olarak görmeyen bir politik argüman var. Kürdistan'da bunu savaş boyutuyla görüyorsunuz, batıda sokakta bunun yansımaları var. Kadın giyimi ile sokak ortasında linç edilebiliyor. Gerilla kadına yapılan da sadece ona yapılmış değil onun şahsında tüm kadınlara yapılmış bir saldırıdır. Tedavi ettirip daha sonrasında yargıya taşımak yerine erkekliklerini tatmin ettirmek için hakaret, taciz yapılıyor ve biz daha videonun ardından neler olduğunu bilmiyoruz. Görüntülerin kısa bir kısmı bile insanlığı insanlığından utandıran bir durumdur. Tüm kadınların buna karşı çıkması gerekir."
'Ulus devlette tehlike olarak görülür'
"Kürtlere yönelik saldırının altındaki kadınların değişim ve dönüşümde rol almasıdır" diyen Sebahat, "Kadın düşmanlığı politiktir. Ulus devlette tehlike olarak görülür. Şemdinli'de bir kadın gerillaya yapılan bütün kadınlara yapılmıştır. Üzerindeki üniformanın ne olduğu çok önemli değil, üniformanın içinde olanın kadın olması önemlidir. Kadın bedenine, kimliğine yönelik saldırıdır. Bu saldırı karşısında kadınların çok büyük tepki göstermesi ve bu politikalara karşı durması gerekir. Bir kadın gerillaya yapılana ses çıkarmamak yapılacak olan benzer uygulamalara kapı açmak demektir. Bugün bir kadın gerillaya işkenceyi yapan, yarın evine giden bir öğrenciye, diğer gün işinden çıkan bir kadına ya da sokakta gezen bir kadına aynısını yapar" şeklinde konuştu.
(şa/gc)