Sebahat: Demokraside ısrar edeceğiz ve biz kazanacağız

12:04

JINHA

AMED - DBP'li belediyelere dönük sistematik şekilde saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Bunun adı işgaldir. Bütün baskı ve zor politikalara rağmen Türkiye ve Kürdistan halkları için demokraside ısrar edeceğiz, bulunduğumuz her alanda yerel ve halkçı belediyelerimizi oluşturacağız" dedi.

Kayyım atamaları ve güncel konulara ilişkin DBP'li belediye eşbaşkanlarının katılımıyla DBP Diyarbakır il binası Vedat Aydın Konferans Salonu'nda basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya eşbaşkanların yanı sıra belediye meclis üyeleri ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel katıldı.

'Eşbaşkanlık sistemine kayyım atanmıştır'

Sebahat Tuncel konuşmasına kayyıma karşı belediyelere destek veren halka teşekkür ederek başladı. 11 Eylül tarihinde DBP'li belediyelere kayyım atanarak 12 Eylül darbesinin yeniden devlet tarafından güncellendiğini belirten Sebahat, AKP hükümetinin 11 Eylül tarihinde "Türk polisi adına yönetime el koyarak" işgalci zihniyetini açığa çıkardığını dile getirdi. Belediyelere atananların ya kaymakam ya da vali yardımcısı olduğuna dikkat çeken Sebahat, "Devlet sömürgeciliğin bir parçası olarak kendi zihniyetini ifade etmiştir. 25 belediyemize kayyım atanmıştır. Belediyelerimizde eşbaşkanlık sistemi hayata geçirilmiştir ve eşbaşkanlık sistemimize kayyım atanmıştır. 12 ilde partimize saldırı olmuş ve hedef haline getirilmiştir" diye konuştu.

'Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapmalıdır'

Sebahat, AKP'ye karşı tepki gösteren ve direnen tek gücün Kürt siyasi hareketi olduğunu belirterek, "Tüm haklarımızı kullanacağız. CHP konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini söylemişti ancak biz de bireysel başvuru yapacağız. Tüm meclis üyelerimiz ve eşbaşkanlarımız AİHM ve Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapacaktır. Tüm hukuki engellere karşı hukuk mücadelesi yürüteceğiz. Yurttaşlarımızın da başvuru hakkı vardır. Çünkü bu durum yurttaşlarında iradesine yapılan bir darbedir. Kayyım atanan yerlerde aldığımız oy oranı yüzde 80'leri buluyor ve bu durum kabul edilemez" diye kaydetti.

'Tüm belediyelerimiz karakola çevrilmiştir'

Gazetecilerin, eğitimcilerin, barış isteyenlerin bir bir tutuklandığına dikkat çeken Sebahat, torba yasanın barış isteyenlerle, kadınlarla, demokrasi isteyenlerle mücadele etme yasasına dönüştüğünü söyledi. Gerçekleşen saldırının asıl amacının 'etnik temizlik' olduğuna vurgu yapan Sebahat, "AKP hükümeti tarafından Kürdü cezalandırma politikası yürütülüyor. Saldırılara karşı tepki göstermek en meşru hakkımız. Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı'nın Kürde dönük böylesi bir uygulama yapıldığını gelip açıklaması gerekiyor. Bizler buna karşı mücadele edeceğiz. Kayyım atanan her alana ilk iş olarak bayrak asıldı ve Kürtçe tabelalar kaldırıldı. Bunun adı işgaldir. Tüm belediyelerimiz karakol haline gelmiştir. Silahların gölgesinde nasıl demokrasi uygulanacak? Bu görüntüleri tüm Türkiye'nin görmesi gerekiyor. OHAL adın altında terör estiriliyor. Türkiye halkları ve demokrasi isteyenler buna sessiz kalmamalıdır. Buna sessiz kalmak ortak olmaktır" dedi.

'Her alanda yerel demokrasiyi geliştireceğiz'

"Güvenlik politikaları altında ülke güvensiz hale getirilmiştir" diye konuşan Sebahat, hukuksuzluğun hukuk haline getirildiğini vurguladı. DBP'li belediyelere dönük sistematik şekilde saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen Sebahat, AKP hükümetinin kendi iktidarını korumak adına her türlü hukuksuzluğu hukuk haline getirdiğini ifade etti. Sebahat, "Cemaatle mücadele adı altında AKP cemaatin görevini devralmıştır. Bütün baskı ve zor politikalara rağmen demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Demokratik siyasetten umudu kestiğimiz anda ülkede kaos ve kriz derinleşecektir. Türkiye ve Kürdistan halkları için demokraside ısrar edeceğiz ve biz kazanacağız. Hukuksuzluk hiçbir zaman baki kalmayacaktır. CHP kayyımlara karşıysa tepkisini net ortaya koymalıdır. Halkımızla birlikte yerelde demokrasiyi geliştireceğiz. Bulunduğumuz her alanda yerel ve halkçı belediyelerimizi oluşturacağız" diye aktardı.

(be-şa/gc)