'Kayyım erkek, demokrasi kadındır'
09:32
Duygu Erol-Habibe Eren/JINHA
ANKARA- HDP Kadın Meclisi Koordinasyonundan kadınlar, iktidarın kayyımlarla, kadını siyasette devre dışı bırakmaya, sadece ev içinde sınırlı tutarak muhafazakâr bir alana itmeye çalıştığını, özellikle kadın birimlerine el konulmasının planlı olduğuna dikkat çekerek, "Özel olana müdahale eden kayyım erkek, demokrasi ise kadındır" dedi.
Darbe girişiminden sonra Kürdistan'daki DBP'li belediyelere yönelen iktidar 25 belediyeye halkın iradesini yok sayarak kayyım atadı. Kayyıma ve darbe sürecine en fazla tepki gösteren de kadınlar oldu. HDP Kadın Meclisi Koordinasyonundan kadınlar ise kayyım saldırısının kadınların mücadele ederek kazandıklarına darbe olduğunu kaydetti.
'Kentimizi kendimizi de biz yöneteceğiz'
Beycan Taşkıran, kayyım atamalarının bir yanıyla Kürt halkının iradesine, bir yanıyla da kadın iradesine saldırı olduğunu belirterek, "Çünkü Türkiye'de eşbaşkanlık mekanizmasını uygulayan belediyeler anlamında sadece HDP ve DBP var. Tabi ki sol sosyalist güçlerde eşbaşkanlık mekanizması uygulayan yapılar var ama yönetim mekanizmasında, yerel yönetim mekanizmalarında DBP, HDP bunu savunuyor. Bu konuda ciddi çabaları var. O anlamda ciddi bir mücadele alanı" dedi.
'Kadın belediyeciliğinde erkek egemen zihniyet ve aklı yoktur'
Kadın iradesine olduğu kadar kadın belediyeciliğine de bir saldırı olduğunu söyleyen Beycan, "Bir yerde eşbaşkanlık varsa belediye meclislerinde eşit temsiliyet varsa orada kadınların ihtiyaçlarını dikkate alan ve bunu merkeze koyan bir belediyecilik anlayışı vardır. Yani erkek egemen zihniyetin ve onun politik anlayışının değil de kadın aklının belediyeciliğe sirayeti demektir" diye konuştu.
'Şiddet gören kadınların bilgileri erkeklerin elinde'
Kayyım zihniyetinin ilk olarak kadın odalarına saldırdığını kaydeden Beycan, kadın merkezlerinde kadınlara ait dosyalara da el konulmasına değinerek, "Kadına, kadın dairesine, kadın belediyeciliğine güvenerek gelmiş, yaşadığı en derin en acı sorunlarını, özel alanını paylaşmış kadınların bilgilerinin erkeklerin eline, devletin eline geçmiş olması demek bu büyük bir kaygı. Bu yöntemleri terk etmelerini istiyoruz. HDP Kadın Meclisi olarak yeni dönemde 'kentimizi kendimiz yöneteceğiz' anlayışına uygun olarak mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
'Kadın politikalarının yerelden hayata geçirilmesine darbe vuruldu'
Sultan Özcan da "Kayyımla gasp edilen halkın iradesi aslında kadın iradesidir" diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çünkü ilk eşit temsil, eşbaşkanlık sistemi, kadın biriminin açılması, kadını güçlendirmesi gibi faaliyetlerinin yürütüldüğü alanlar yerel yönetimlerdir. Dolayısıyla böyle yaparak aslında eşbaşkanlık sistemini, kadının siyasal bir kazanımı olan kadın politikalarının yerelden hayata geçirilmesi ve bu süreçte söz ve karar sahibi olmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır."
İktidarın kayyımlarla, kadını siyasette devre dışı bırakmaya, sadece ev içinde sınırlı tutarak muhafazakâr bir alana itmeye çalıştığını vurgulayan Sultan, özellikle kadın birimlerine el konulmasının planlı olduğuna dikkat çekti. Sultan, "Kadın birimlerinin şiddete maruz bırakılan kadınların bilgilerini barındırdığını belirterek, "Özel olana mahrem olana müdahale eden kayyım erkek, demokrasi ise kadındır" diye konuştu.
'Kayyım kadınların kazandığı alanlara bir darbe'
Dilek Yağlı da, kayyımların darbe sürecinin bir parçası olduğunu belirterek, "Bugün sadece kayyım DBP'li belediyelere eş başkanlara atanan, OHAL ile onların üzerinde yapılan bir yaptırım değil, aynı zamanda kadınların siyaseten en yerelden katılım sağlayabildiği kendilerine alan açabildiği noktalara da doğrudan bir saldırıdır. HDP, DBP'ye, özellikle de Kürt özgürlük hareketi kazanımlarına yönelik bu saldırılar sadece OHAL süreci ile değil, daha öncesine de dayanıyordu. En fazla da kadınların üretime, doğrudan yönetime dahil olduğu alanlarda uzunca bir süredir baskı var" diye konuştu.
Dilek son olarak şunları söyledi: "Biz kadınlar, merkezi, hiyerarşi yapılarından uzak yerelden, ve daha yatay örgütlenmelerle öz yönetimi güçlendiren atılımlar yapmaya çalışıyoruz. Belediyeler bunun yapılabildiği en temel alandır. Bu açıdan özellikle kadınların yerel yönetimlere sahip çıkması, kendi belediyelerine sahip çıkması 'geldikleri gibi gidecekler' demesi aslında tüm kadınların büyütmesi gereken bir sözdür. Kadın meclisi olarak ciddi çalışmalar yapıyoruz. Darbe sürecini asla kabul etmeyeceğiz."
(rt)